Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
18-24 Mart Yaşlılar Haftası olarak anılmaktadır. Belki günümüz Dünyasında insanların ekonomik ve duygusal yapılarından dolayı az çocuk istemeleri nedeniyle Dünya nüfusunun giderek yaşlanması bu tip bir haftanın ortaya çıkmasına sebep olmuştur. İslam dini ve Türk gelenekleri büyüklerimize hürmet etmenin, ilerleyen yaşlarda onlara şefkat ile muamele etmemizi tavsiye etmiştir. İslam dininde sıkça yaşlılara hürmet edilmesi, onlara iyi bakılması, yardım edilmesi ile ilgili ayet ve hadisler bulunmaktadır. İnsan hayatının evrelerinin en zor dönemi olan yaşlılık hepimizin başına gelebilecek bir durumdur. Bizlerinde bir gün ihtiyaç sahibi bir yaşlı olacağımızı düşünerek büyüklerimize sevgi, saygı ve yardımda kusur etmemeliyiz. Babam 2008 yılında vefat ettiğinde 78 yaşında idi fakat yardıma ihtiyacı olan bir yaşlılık yaşamadı çok şükür. Her zaman dik ve kendi kendine yeten bir insan oldu. Fakat belli bir yaştan sonra insan gençliğinde ki enerjiye sahip olmadığını idrak ettiğinde ölüm düşüncesi ve hüzün başlıyor anlaşılan ki; son zamanlarında ki şiirlerinde sık sık yaşlılıktan ve ölümden bahsetmiştir.
Gün Batarken şiirinde
Gök kubbemi çöküyor ben miyim yoksa çöken?
Kimdir bu, sağnak sağnak karanlıkları söken?
Bu neşeli hayatın, bu mu son hatırası?
Sokuyor hançerini sulara, gün batarken.
Dizeleri ile gençliğin enerjisinin bitmeye başladığını anlatmaya çalışmış,
Şarkılar yitirdi güzelliğini şiirinde
İkindi yaklaştı gölgeler uzar,
Tomurcuk güllerin açmış ne yazar,
Yüreğimde bir tek kıvılcım varsa,
Hazan rüzgarları onu da bozar.
Artık sona yaklaştığını ifade etmeye çalışmıştır. İhtiyar şiiri ile de ihtiyarlığın nasıl bir duygu olduğunu ifade etmiştir.
İHTİYAR
Kırışmış tenleri, titrek elleri.
Fakat hayat dolu canlı gözleri.
Dökülen sevgiydi yanaklarından,
Hikmet saçıyordu ürkek sözleri.
***
Eğildim önünde, hemen diz çöktüm.
O titreyen eli saygıyla öptüm.
Dilerim sönmesin bu gülen gözler,
Kırışan izlerde kendimi gördüm.
***
Bir baktım geriye, nasıl geçti dün?
Neşeme her zaman ortaktı hüzün.
Aynalar tanır mı? Sanmam bu yüzü.
Hücreler kurumuş dökülür her gün.
DOSTOZAN / M.HANİFİ SARIYILDIZ
20 MART benim için özel bir gün, ilk gözağrım, kızım Atiyenur ’umun doğum günü. 19 yaşını bitiriyor kızım. Bu sene Üniversiteli olduğu için Doğum Gününde yanımızda değil ama hep kalbimizde olduğunu biliyordur. Küçücük kıvır kıvır saçlı kızım şimdi bana yakın boyu ile kocaman, güzel bir kız oldu. İnşallah vatana, millete hayırlı bir evlat olarak yetiştirmişizdir. Her şey gönlüne göre olsun, seni her zaman canımızdan çok sevdiğimizi ve seveceğimizi unutma kızım, gözlerinden öpüyorum.
Dedesi Dostozan da torunu için bir kıta yazmıştı onu da sizlerle paylaşmak istedim.
Atiye Nur
Bir Nur doğdu evimize öteden,
Hoş geldin güzelim safa getirdin,
Ne versem az sana, başka sevgiden,
Dilerim hep gülsün güzel gözlerin.
Yaşlılarımızın da çocuklarımızın da bizlerin de yüzleri hep gülsün, şu üç günlük dünyada birbirimizi üzmeden sevgi, saygı ve barış içerisinde sağlıkla mutlulukla yaşayalım inşallah.
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.20.03.2017