Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Güzel ülkemiz üzerine oynanan siyasi ve ekonomik oyunları hepimiz üzülerek takip ediyoruz. Benim fikrim Türkiye güçlü bir ülkedir ve Allahın izniyle bu sıkıntıların hepsini atlatacaktır. Tabi ki bize de burada fert olarak çok görev düşmektedir. Ülkemiz için elimizden geldiği kadar vefakar olmalıyız. Nasıl askerlerimiz cephede savaşıp gerekirse şehit, gazi oluyorsa, bizlerde cephe de savaşır gibi iktisatlı, yardımsever ve çalışkan olacağız. Ülkemiz için daha çok çalışıp, daha çok üretip daha verimli olup, daha az tüketip ayağımızı yorganımıza göre uzatıp daha az harcayarak tutumlu olup israftan kaçınacağız. Ömür çok kısa kıymetini bilip hayatımızdaki eş, evlat, dost ve akrabalarımıza da sevgimizi gösterip, insanlara saygı ve sevgi ile yaklaşacağız.
Fakat etrafıma, yaşadığım şehre ve çevreye baktığımda samimiyeti, tutumluluğu, üretkenliği göremiyorum. İsraf hat safhada, her taraf kafeterya dolu, eğlence ve alışveriş son hızla devam ediyor. Şehrimize dışarıdan giriş fazla olmadığı için müşteriler yer değiştiriyor. Yeni açılan yerler bir ara çalışırken önceki açılan mekanlar zarar edip bir bir kapanıyor. Şehirde trafik sorunu hat safhada, herkesin nerdeyse arabası olduğu gibi bazı hanelerde 3-5 araç var. Lüks yaşantı ve gösteriş üzerine bir hayat yaşanıyor.
Eskiden her iş yeri kendi dükkanının önünü temizlerdi, şimdi ise ortalık çöp deryası. Akşam iş yerleri kapandıktan sonra Kapalıçarşı, kuyumcular çarşısı vb. gibi çarşı kalabalığı olan yerleri bir gezin her yer çöp yığını. Her işi Belediye yapacak diye bir kural yok, önce kandi pisliğimizi kendimiz temizlemeliyiz. Velhasıl duyarlı vatandaş olup bir müzlüman, bir Türk. Bir insan gibi yaşamalıyız.
Yukardakiler benim gözlemlerim, mutlaka farklı düşünenleriniz olacaktır, saygı duyarım. Ortak isteğimiz geleceğimiz olan nesillerimizin rahat ve ferah içerisinde yaşayacağı bir ülke bırakmak olmalı. Onun içinde birbirimize yardımcı olarak, üreterek, daha fazla kazanıp daha çok faydalı olarak yaşamalı israf ve yanlış tüketimden uzaklaşmalıyız. Yoksa Dostozan’ ın “Makus Talih” şiirinde dediği gibi hayaller rüyalar hep yalan çıkar ve makus talihe yeniliriz.
MAKUS TALİH
Kadınlar, erkekler, çocuklar bir hoş.
Şarkılar delirmiş, türküler sarhoş.
Eğlence yerleri lebalep dolu.
Ve işte mabetler ne kadar da boş.
***
Hayaller, rüyalar hep yalan çıktı.
Gönül beklemekten usandı, bıktı.
Bir nisan yağmuru gelecek derken,
Bu fırtına, bora nereden çıktı.
***
Dünya birbirine girmiş nerdeyse.
Zayıf peşrev çeker, güçlü elense.
İnsanlık, adalet sanki firarda,
Sefalet dizboyu bakmıyor kimse.
***
Fikir zincirlenmiş, düşünce mahpus.
Kıyamet kopuyor ortalık sus-pus.
Hürriyet, adalet eşitlik derken,
Böyle mi yenildi, talihim makus?
DOSTOZAN/K.MARAŞ-2002
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.26.12.2022