Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Dostozan’ın aşk şiirlerine devam ediyorum. Şiirlerde aşık olunan kişinin özellikleri vurgulanır, gözler, dudaklar ve saçlar. Dostozan da şiirlerinde genelde gözler üzerine daha çok şiir yazmıştır. Aşağıda sizlere sunacağım “Saçların” şiiri notlarının arasında bulduğum, fakat üzerinde tarih yazmayan bir şiirdi. Tahminim 1960 lı yıllarda olmalı, çünkü annemin saçları bildiğim kadarı ile genelde kısaydı. Aşk şiirlerini hep anneme yazardı diye biliyorum ama gençliğinde de ufak tefek kaçamakları olmuş, bilemem belki de hayal veya ilham üzerine yazılan bir şiirdir. Keşke hayatta iken şiirlerine bu kadar önem verip sorsaydım.
Annem babamın aşk şiirlerine ilham kaynağı olsa da, sanat ve edebiyat aşığı insanlar güzel gördükleri her nesneden ilham alır ve o ilhamı sanatına yansıtır. Kimi şiir olur, kimi resim, kimi roman, kimi heykel…
Aşk insana duyulmaz, aşk ilahidir yaratana karşı aşk vardır. Yaratandan ötürü de yaratılana karşı sevgi vardır. Sanatçı ise sanatını ilham aldığı nesne üzerine işler. Dostozan “Saçların” şiiri ile ilhamını yazıya dökmüştür. Sizlerin beğenisine sunuyorum.
SAÇLARIN
Omuzdan topuğa selam götüren,
Güzelim ipek mi, şal mı saçların?
Güneşten bir huzme yere dökülen,
Mevsimler içinde bahar saçların.
***
Her telden bir yıldız kayıyor gibi,
Geceyi gündüze sarıyor gibi,
Bulutlardan yere ağıyor gibi,
Yanan yüreğimi sular saçların.
***
Tara gül sinene dökülsün saçın.
Saman yolu olsun güzelim tacın.
Sen sırma saçlıysan ben de saracım.
İpek kaftanıma nazar saçların.
DOSTOZAN
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.10.09.2018