Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Kahramanmaraş’ ımızın Kurtuluş etkinliklerinin 100. Yılını kutlayacağımız 2020 yılının Şubat ayına sayılı aylar kala bende sizlere her hafta Dostozan’ın Maraş kokan şiirlerini paylaşacağım. Paylaşımlarım gurbette yaşayan Kahramanmaraş lı hemşehrilerimizin daha çok dikkatini çekiyor ve duygulandırıyor diye duyumlar alıyorum. Sosyal medyada paylaşımlarımda da yorumlar genelde bu kapsamda oluyor.
Hatıralar geçmişte yaşananlardır, kimi acı kimi tatlı. İnsanlar hafızalarından acı hatıraları atmak isterler hep özlem duyduklarını hatırlamak anmak isterler. Küçüklüğümüz, arkadaşlarımız, bayramlar, mahallemiz, akrabalarımız, dostlarımız, bağımız, bahçemiz, yaramazlıklarımız, annemizin yemekleri vb.gibi bir çok özlem duyduklarımız. Bizleri memleketimize geçmişimize bağlayan yaşantılarıdır.
Babam Kandıl Bağlarını çok severdi, her ne kadar babasından kalma 60 küsür dönüm yerden kardeşleri kendisine 1 dönüm dahi yer vermese de o sesini çıkarmamış beni üniversiteye gönderdiler okuttular ara sıra para gönderdiler diyerek durumu kabullenmiştir. Yıllar sonra bir arkadaşımın desteği ile Kandıl da bir bağ edindim, ordan her maraşa bakışımda babamı anar keşke görse idi derim. Babam sadece kandıl değil Kahramanmaraş’ ın aşığı idi. Bu nedenle Kahramanmaraş üzerine birçok şiir yazmıştır. Kandıl dan manzara seyrederken Rahmetli Babam, Şair Dostozan Mehmet Hanifi Sarıyıldız’ ın hatıraları, özlemleri, hasret duyduğu birçok objeyi oluşturan ve şiirlerinde bunlara sık sık değinen, anlatmakla bitiremediği çok sevdiği memleketini, öyle bir sevgi, öyle bir özlemle andığı, dağlarına, ovalarına, yetişen sebze ve meyvelerine, insanlarının özelliklerine, yaşadığı, gördüğü her ayrıntıya girmeye çalıştığı MARAŞ’ın şiiri aklıma geldi. Hani mecazi anlamda derler ya kulu kölesi olurum diye. O kadar sevmiş, o kadar gezmiş ve tanımıştır.
İşte Kahramanmaraş’ı tanıyanlar, sevenler gözlerini kapatıp şiirde bahsi geçen yerleri zihninde canlandırıp sanki benim hislerimi anlatıyor diyecektir. Bu güzel şehrimizin kıymetini bilmek temennisi ile, Dostozan’ ın anlatımıyla MARAŞ’ın neleri var görelim.
MARAŞ'IN
Ahırdağ'larına bel verip durmuş.
Cennetten bir örnek yeri Maraş'ın
Çıkmış Engizek'e yaylalar kurmuş.
Karısı, kızanı, eri Maraş'ın.
***
Bahçesinde marul, yağlı dürülü.
Aksu'dan toplarlar nergiz sümbülü
Eloğlu yolunda Gumaşır gölü.
Şahane bir mesir yeri Maraş'ın.
***
Ahır dağlarına çıkayım desem.
Eşek meydanında molayı versem.
Deli poyrazıyla olurum sersem.
Zaptedilmez burda yeli Maraş'ın
***
Bertiz'e Kazma'ya gönül dayanmaz.
Sularını insan içmeye doymaz.
Görmeyen, tatmayan belki inanmaz.
Üzümünden damlar balı Maraş'ın.
***
Mayam şerbetini içmedi isen.
Büğlek’ten, Kerhan'a geçmedi isen.
Döğme dondurmasın yemedi isen,
Yapışır yakana eli Maraş'ın.
***
Sularında alabalık kaynaşır.
Ormanında keklik, ceylan oynaşır.
Yeşilde Bursa'yla inan yarışır.
Poyrazdandır bütün derdi Maraş'ın
***
Mertlikte üstüne var desem yalan
Baltayla harbetmiş siz ağnan galan.
Vız gelir Edem'e eziyet falan.
Bükülür namazda beli Maraş'ın
***
Firik tarhanası goz ile yenir.
Samsası, bastığı, padişah, vezir.
Çiğ köfte yanında ayran içilir.
Özelliği daha dolu Maraş'ın.
***
Sevgisi ölçülmez dünya malıyla.
Dostuna borcunu öder kanıyla.
Kahraman Maraş, o adı sanıyla.
Kolayca bükülmez beli Maraş'ın.
***
Doyum olmaz baharına, yazına.
Çoktur aşıkları vursun sazına.
O nazlı bir ektir alın yazıma.
Madalyalı bayrak, şalı Maraş'ın.
***
Erkeği, kadını tam Anadolu.
Pehlivan yatağı, bükülmez kolu.
Yüreğim tüm onun aşkıyla dolu.
Ben doğarken kulu oldum Maraş'ın
***
Doğrudur, güzeldir baharı yazı.
Bir de olmasa şu deli poyrazı,
Ben mecnunu oldum o eyler nazı.
Bilir ki Dostozan kulu Maraş'ın.
DOSTOZAN-M.Hanifi SARIYILDIZ
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.25.11.2019