Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Bugün ortanca ablamın oğlu LEVENT in doğum günü. Kazakistan da özel bir firmada İnşaat Mühendisi olarak çalışıyor. Nerdeyse 10 yıldır gurbette kendisi. Bu kutlama moral olsun Levent ve onun gibi gurbette olanlara. Zor şartlar altında Vatanından, ailesinden uzakta, geleceği için çalışan gurbetçilerimiz. Allah hepsinin de yardımcısı olsun, sağlıklı mutlu uzun ömürleri olsun.
Bu vesile ile yazımda kısaca Rahmetli Babamın çocuklara ve torunlarına olan sevgisini anlatmaya çalışacağım. Babamız Yeşilçam filmlerindeki Hulusi Kentmen gibi babacan bir insandı, biraz da tip olarak benzetirlerdi. Evlatlarına, yeğenlerine, çevresindeki küçüklerine şefkatli olduğu kadar torunları ile onların yaşına inerek oynaması ve sevmesi ise daha farklıydı. Torunların en büyük zevki dedelerinin koltuğunu kapmak ve onunla kudurmaktı. Nedense her torun sanki öğretilmiş gibi koltuk kapmaca oyununu yaşadı dedesiyle. Bize hep bahsederler evlat sermaye torun kar, kar daha çok sevilir diye…
Babamda 13 torun gördü, hepsinin sevgisi ayrıydı. Dede bu şairlik var. O yüzden her torun bir şiir istedi dededen. Kırmadı hepsine de yazdı birkaç satır, bazıları tam şiir oldu. İşte Küçük Levent tam şiir olanlardan bir tanesi. Diğerlerini de ilerde paylaşırım inşallah.
Küçük Levent şiiri tüm torunlara ithaf olunan ama akabinde diğer torunlara da birkaç satır yazılmasına vesile olan şiir.
KÜÇÜK LEVENT
(Torunlarıma İthaf)
Yüreğin,
Sevgi dolu olmalı.
İyiye, güzele, doğruya uzat ellerini.
Tüm güzellikleri doğanın,
Serilmiş duruyor önünde.
Aşk, sevgi, dostluk... her şey var.
Hepsi senin,
Al, kullan kullanabildiğin kadar.
*****
Unutma,
Rüzgar ekenin fırtına biçeceğini.
Hep gülen gözlerle bak dünyaya.
Acıyı, kini, nefreti.. .
At bir yana.
*****
Renkli hayallerin, rüyaların olmalı senin.
Hayata geçirmek için,
Dostça, mertçe...
Doğru yolda yürümelisin.
Daima derler ya,
Oku adam ol diye.
Sen de,
Bilgili, görgülü iyi adam olmalısın.
İşte öyle.
*****
Haydi küçük Levent'im,
Aslan torunum benim.
Annen, baban, ailen...
Bir de şu ihtiyar deden,
Gurur duymalı senden.
DOSTOZAN-31.01.1992
Dedesinin vefatından sonra DOSTOZAN kitabında birkaç satırda Levent dedesine olan duygularını ifade etmiştir. Diğer torunlarda dededen bahsetmiş, onun sanatçı ruhu, şairlik ve ressamlık genetiğinden aldıklarını göstermişlerdir.
Bir sabah başımı kaldırdım ve baktım güneşe. Sapsarı parlıyor ve ışık saçıyordu. Uzun uzun seyrettim onu. Sanki yıllar boyu içimde kalan bir özlemi var gibi. Daha önce hiç bakmamıştım böylesine. Acaba o mu bana bakıyordu yoksa ben mi ona bakıyordum diye mırıldandım kendimce.
Otuz yıllık hayatımda güneş hiç mi orda olmamıştı da ben onu görememiştim. Yoksa ben hiç olmamışım da o beni seyretmemiş miydi bugüne kadar. O var ben yok muydum? Yoksa o yoktu da ben mi vardım.
Güneş doğup batıyor, dünya dönüyor, yoksa biz insanlar mı doğup batıyoruz veya dünyalarımız mı dönmeye devam ediyor?
Hiç batmayan güneşimde her gece dualarımda yer alan sevgili dedem ve ananeme sevgilerimle…
Torununuz Levent ŞEN
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.09.11.2015