Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Mübarek Kurban Bayramını geride bıraktık. Bildiğiniz üzere Cuma, Ramazan ve Kurban Allah(cc) tarafından biz Müslümanlara bayram olarak müjdelenmiştir. Hacı olmanın son görevi de olan Kurban maneviyatın doruğa ulaştığı noktalardan bir tanesidir. Bayramlar; birliktelikler, paylaşımlar, dost ve akraba meclislerinin bir araya gelmesi için birer vesile kaynağıdır. Bu mübarek günlerin önemini bilip birbirimizle kucaklaşmak, dargın olanları barıştırmak, kurban etinden paylaşmak, büyüklerimizi, komşularımızı ziyaret etmek küçüklerimizi ikram ve harçlıklarla sevindirmek gerekir.
Küçüklüğümde bayramları iple çeker, en yeni, en temiz kıyafetlerimizi hazırlar arefe günü banyomuzu yapar erkenden yatardık. Sabah namazına babamla birlikte gider, namazdan sonra kabristan ziyareti ve daha sonrasında baba ve annemizin ellerinden öper, kurban vazifesini yerine getirirdik. Kurban bayramı biraz da zahmetli bir bayram olduğundan en çok da annemle ben yorulurduk. İşlerimiz bittikten sonra büyüklerimizin ziyareti için Bayram gezmelerine çıkardık. Bizim için işin en zevkli yanı oydu. En güzel şekerler kimin evindeyse, en güzel tatlılar ikramlar kimdeyse, en çok harçlık kim tarafından veriliyorsa önceki bayramlardan tecrübeli olduğumuz için bilir hepsine de bir an önce gitmek isterdik. Anneannem, teyzelerim, amcalarım, hala ve diğer akrabalarda güzel tatlar ve ortamlar oluşur, güzel sohbet ve birliktelik olurdu. Hani hep derler ya eski bayramlar diye, babamda derdi bende diyorum herhalde benden sonraki nesil de diyecek. Yazdıkça o hatıralar gözümde canlanıyor boğazım düğümleniyor acı-tatlı yutkunuyorum. Ahrete göç etmiş tanıdıkları, Hac ibadetinde vefat edenleri, Bayramı göremeyen şehitlerimizi, bayramda zulüm görerek vefat eden tüm Müslümanları, Rahmetle anıyorum, Fatihalarını gönderiyorum. Hepsinin de mekânları cennet olsun.
Bu vesile ile bütün İslam aleminin, tüm eş, dost ve akrabanın Mübarek Kurban Bayramını kutluyor hayırlara vesile olmasını yüce rabbimden niyaz ediyorum.
Bayramlar bizlerin kaynaşmasına, barışmasına, kucaklaşmasına HEM HAL olmasına vesile olur, gelin bizde DOSTOZAN’ın dediği gibi HEM HAL olalım.
HEM HAL OLALIM
Ağacında dal olayım,
Peteğinde bal olayım,
Kurda, kuşa verme beni,
Tek kapında kul olayım.
****
İplik iplik yağan yağmur,
Bataklıklarında çamur,
Yaktığın ocağa kömür,
Yürüdüğün yol olayım.
****
Bağlarında öten keklik,
Ormanında alageyik,
Dağında sünbül ve kekik,
Mis kokulu yel olayım.
****
Yad elde arama beni.
Ben kendimde buldum seni.
Haydi uzat ellerini,
Yeniden hem hal olalım.
DOSTOZAN/2004
İnsanlar duygularını farklı şekillerde dışa vururlar, işin içerisine duygu girdiğinde ortaya sanat çıkar. DOSTOZAN da duygularını şiirlerine yansıtmıştır. Bizlere verdiği terbiye, öğrettiği doğrular istikametinde bizde yolumuza devam ediyoruz fakat, duygularımızı sanatsal anlamda dışa vuramıyoruz. En azından anısını tazeleyecek hatıratlarını paylaşacak kadar siz dostlarla bir araya geliyoruz. Arkadaşlığa, dostluğa verdiği önemi her fırsatta bizlere anlatan şiirlerine konu yapan DOSTOZAN kısa dörtlüklerle de kendini ifade etmeye çalışmıştır.
Aşağıda ki dörtlük vefa ve dostluğa verdiği önemi gösteriyor.
İçme hayırsızın çeşmesinden su.
Muslukları altın olsa ne çıkar.
Vefa bilmeyeni asla dost tutma,
Zimmet hanesine alacak yazar.
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.28.09.2015