Merhaba
sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Eylül
ayına girdik. Eylül nedense hüznü çağrıştırır. Yaz aylarının bitişi kış aylarına
geçiş dönemidir. Son bahar! Sanki her şeyin sonunu hatırlatır. Şairler bu aylarda
daha bir hüzünlü yazar. Mevsimler değiştiği gibi zaman içerisinde bizlerde sonbahar
ölüm denen o gerçek ile içimizi ürpertir. Eylül ve Aralık ayı benim acı
gerçeklerle karşılaştığım aylar. Eylül ayında Annem Aralık ayında Babam vefat
etti. Babamın bir şiirinde;
“Azrail
kol geziyor burada,
Kim bilir kim var sırada…
Dediği gibi,
sıra kimde bilinmez. Allah sıralı ölüm versin derdi büyüklerimiz ne de doğru
söylerlermiş. Genç ölümler, ani ölümler, beklenmedik anda geldiği için daha çok
acı veriyor insana. Sanatçının Dünya da Ölüm den başkası yalan dediği gibi
gerçek.
Rabbim bizlere bir can vermiş ve her
canlı ölümü tadacaktır demiştir. Sonucunda yaşadığın hayata göre sonunda ya
Cehennem var, ya cennet, üçüncü bir
seçenek yok. Bizler de bu bilinçle cenneti kazanmak için hayatımızı
sürdürmeliyiz. Birbirimizi üzmeden saygı ve sevgi içerisinde yaşamalıyız.
Her
canlı ölümü tadacak mutlaka, maksat günahlardan arınıp iz bırakarak gitmek
olmalı. Aynen Dostozan’ ın GÜNAH şiirinde dediği gibi, beğeninize sunuyor saygı
ve sevgilerimi gönderiyorum.
GÜNAH
Günler de, aylar da, yıllar da
geçer.
Ecel şerbetini bu can da içer.
Arkamda kalanlar yasım tutmasın.
Arada bir ismim anılsın yeter.
***
Sonsuz karanlığa düşünce ruhum,
Yılandan, çıyandan değildir korkum.
Amel defterimiz açıldığında,
O zaman utanır mahcup olurum.
***
Sırtıma aldığım günah yükünü,
Atamam versem de dünya mülkünü.
Hayata bir daha dönseydim eğer,
Günahın kazırdım arzdan kökünü.
2007/K.MARAŞ - Mehmet Hanifi Sarıyıldız
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.06.09.2021