Merhaba
sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Türk milleti
yüz yıllarca kurtuluş mücadelesi vermiş, Türk-İslam düşmanı ülkeler ile her
zaman karşı karşıya gelmiştir. Bu yüzden her Türk asker doğar terimi bizim
lügatimize girmiştir. Filistin de, Çin Uygur bölgesinde ve Dünyanın birçok
yerinde Müslümanlar zulüm görmekte ve kendilerine medeni diyen batı bakmaya
bile tenezzül etmemektedir. Tüm Dünya ülkelerinin kıskandığı ve topraklarımızda
gözü olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bizler de kıymetini bilip birlik ve
beraberlik içerisinde dosta güven düşmana korku veren bir şekilde yaşamamıza
devam etmeliyiz. Hele son zamanlarda savunma sanayinde yaptığımız yatırım ve
buluşlar ile tamamen ülkemiz üzerine yüklenen dış güçleri görmemek için kör
olmak lazım.
Bunun yanında
ülkemizin dört bir tarafında yatırımlar yapılmakta, yer üstü ve yer altı
kaynaklar değerlendirilmeye ve işletilmeye başlanmaktadır. Osmanlı zamanında
olduğu gibi Akdeniz de artık bizim de gemilerimiz söz sahibi olmakta donanmamız
ve araştırma gemilerimiz ile Akdeniz i tekrar Türk Gölü yapmak için uğraş
vermeliyiz. Nitekim gemilerimizin varlığı tüm Avrupa ülkelerini ve Akdeniz
kıyısında bulunan düşman ülkeleri rahatsız etmektedir. Üstüne birde Doğalgaz ve
Petrol araması yapmamız düşmanlarımızı korkutmaktadır. Ege de kaybettiğimiz
adaları düşünürsek Kıbrıs bizim için ne kadar kıymetli anlamak lazım.
Bütün bunlarla
uğraşırken birde pandemi dönemi devreye girerek milletin ve devletin ekonomik,
psikolojik dengesini alt üst etti. Bu durumda halkımız kurallara dikkat etmeli
bu hastalık illetinin yayılmasına vesile olacak durumlardan kaçınmalıdır.
Bizler ve sevdiklerimiz için bilhassa dikkat etmeliyiz. Pandemi döneminin
uzaması halkın ve devletin güç kaybına uğramasına sebep olur o yüzden dikkatli
olmalıyız. İçerde hastalıkla dışarıda düşman ülkeler ve teröristler ile bazen
sıcak çatışma bazen diplomasi ile zaten yeteri kadar derdimiz var. En azından
her birey sorumluluğunu bilerek vatanına sahip çıkmalı, elinden geldiğince
tedbirli ve yardımsever olmalıdır.
Bütün bu
problemler içersinde Akdeniz de mavi vatan sınırları ile korumaya çalıştığımız
Kıbrıs üzerine de oyunlar oynanıyor. Yıllar önce olduğu gibi şimdi de Kıbrıs ı
Türk hakimiyetinden çıkartmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Maraş
bölgesini açmamız zaten bazı ülkeleri çıldırttı. İçten içten bu hakimiyeti
yıkmaya çalışıyorlar. Velhasıl Türkiye olarak her cephede savaşıyor, mazlumlara
deva olmaya çalışıyor, ülkemizin güçlenmesi için, geleceği için mücadele
ediyoruz. Dediğim gibi her ferdin bunda sorumluluğu var, kimin neye gücü
yetiyorsa ona göre destek olmalıdır diye düşünüyorum.
Rahmetli
Dostozan Düşüncelerim Şiiri ile bizlere yıllar öncesinden Türk Kıbrıs hakkında
bilgiler veriyor. Lafı uzatmadan sizlerin beğenisine ve takdirine sunuyorum.
DÜŞÜNCELERİM
Bir kuş kanadın
da düşüncelerim.
Doğudan batıya
gidip geliyor.
Harf harf, satır
satır tüm hecelerim,
Türk Kıbrıs
üstünde düğümleniyor.
***
Azer’den, Kafkas’tan, Rodos, Kırım’dan.
Seni kıskanırım, billah karımdan.
Hilal kaşlı, al yıldızlı yarımdan,
Senin için söylenen bir ses geliyor.
***
Derdini derdime
katamadımsa,
Sensiz uykulara,
yatamadımsa,
Uğruna bir
kurşun atamadımsa,
Ateşim, gittikçe
alevleniyor.
***
Artık yavaş yavaş silkiniyorum.
Cenk urbasını diktiriyorum.
Bütün kainata sesleniyorum.
Ey!...Türk ellerine nefes geliyor.
***
Omuzuma kaf
dağını yıksan da,
Boğazımı çelik
elle sıksan da,
Şark’ı, Garb’ı
toplayarak çıksan da,
Çaresiz atlarım
eyerleniyor.
***
Belki bir hayaldir bendeki bu ses.
Ölmeden, çıkar mı bedenden nefes?
Allahım! yaşasın bende bu heves,
Gönlüm ancak böyle neşeleniyor.
***
Bir kuş kanadın
da düşüncelerim.
Doğudan batıya
gidip geliyor.
Harf harf, satır
satır tüm hecelerim,
Türk Kıbrıs
üstünde düğümleniyor.
Dostozan/ M.Hanifi Sarıyıldız
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.17.05.2021