Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Yazımın başlığı Döngel Mağarası fakat, konu sadece Döngel Mağarası değil. Kahramanmaraş’ ımızın değerlendirilemeyen doğa harikası yerleri, yapılan hizmetler ve insanlarımızın gittikleri, gezdikleri yerlerde geride bıraktıkları ile ilgili. Sizlerden de yorumlarınızı, katkılarınızı bekliyorum.
Kahramanmaraş, Akdeniz’in doğusunda, denizden uzak, iklimiyle, suyuyla, insanıyla, değerleriyle bambaşka şehir. İlk etapta doğu sanılan ama akdenizin ılıman yapısını, Akdeniz insanının sıcak kucaklamasını, samimiyetini yansıtan şehir. Tanımayanların gelirken çekindiği, geldikten sonra da sevdiği ve hatta gitmek istemediği şehir. Yiğidin harman olduğu yer. Hani derler ya anlatmakla olmaz yaşamak lazım diye… Şehrin kuzeyinde kartopu oynarken, güneyinde kısa kollu dolaşırsın. Batısı doğusu bir ayrı güzel, Alp dağlarına benzer Başkonuş, Yavşan yaylaları, Tekir, Yeşil Göz, Fırnız, Döngel Mağaraları, Çokran Şelalesi, Kanlı Böğet ve daha birçok doğa harikası olan yerlerinin üzerine dört tarafını çeviren Barajları ile harika göl manzarasına kavuşan şehir. İçilebilir su miktarı bakımından Dünyanın üçüncü şehri.
Kılavuzlu Barajı kenarına yapılan harika bir mesire alanı var. Bunun dışında bana göre kayda değer bir tesis yok bu kadar doğa harikası yerimiz olmasına rağmen. Şehrin merkezinde tarihi Ceyhan köprüsü ve çevresi düzenlemeler ve ağaçlandırmalar ile harika bir yer olur halen geç kalmış değiliz. Diğer saydığım yerlerde tesis yok. Döngel mağaraları kimsenin eline geçmez. Fırnız çayı, Yeşil Göz desen öyle. Fakat gel gelelim bakımsız, sahipsiz ve pislik içinde. Tabi bunda en büyük suçlu oralara giden insanlarımız. Çöplerini ortaya saçıp gittikleri için her yer çöp kaynıyor. Maalesef elimizde olan değerlerin kıymetini bilip turizme ve ekonomiye kazandıramıyoruz. Belediyemizin parası yok denmesin bir çok çözüm var çünkü.
Son günlerde de Trabzon caddesinde ki Özel idare binasına takmış durumdayız. Yıkılsın mı yıkılmasın mı? Bildiğim kadarı ile temeli 8 şiddetinde depreme dayanacak kadar sağlam bir bina. Neymiş efendim Dünyanın en saçma binası imiş. Gayet iyi bunu Dünya biliyorsa neden pizza kulesi gibi, Eyfel kulası gibi hatta çok uzağa gitmeye gerek yok Galata Kulesi gibi değerlendiremiyoruz. O binayı değerlendirme ve turizme kazandırma adına o kadar güzel fikirler çıkacaktır ki ben inanıyorum. Fakat dinimizde her ne kadar İstişareye önem veriniz dese de bizde herkes kendi bildiğini okuyor ben bilirim diyor. Bu ben bilirimcilik acaba Kahramanmaraş’a mı özel.
İnşallah şehrimizin akil insanları ve yöneticileri bir araya gelir hatta halkın dilek ve temennilerine de kulak vererek bir çözüm bulurlar. Ama öncelikle elimizde hazır değer olan Doğa harikası yerlerimize tesisler yapıp, düzenleyip, turizme kazandırmak ve sonrasında bakımı ve temizliğine özen göstermek lazım. Tabi temizlik konusu önce bizlere düşüyor, herkes kendi çöpüne ve temizliğine önem verirse her yer daha temiz olur.
Kahramanmaraş hakkında en çok şiir yazan rahmetli babam M.Hanifi Sarıyıldız-Dostozan bakalım Döngel Mağarasına nasıl bir şiir yazmış.
DÖNGEL MAĞARASI
İç içe mağara ve bir çağlayan,
Kükreyip köpürür, savrulur sular,
Kademe kademe dinlenip duran,
Sulardan yükselir renkli bir duvar.
***
Yedi renk bir köprü kurarken güneş,
Yarasalar uçar çığlık çığlığa,
Mağara önünde tutuşan ateş,
Bir şelale olur düşer boşluğa.
M.HANİFİ SARIYILDIZ/DOSTOZAN
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın. 07.09.2020