Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Her gün yeni bir güne yeni bir başlangıç yapıyoruz. İsteriz ki her yeni gün daha güzel olsun. Maalesef Dünyamız, büyük ekonominin küçük ekonomiyi yuttuğu dönemi yaşıyor. Ülkemizde durum ne zaman iyiye gitmeye başlasa, ne zaman toparlanıp güçlenmeye başlasak, ne zaman istikrarlı bir yapı için mücadele içine girsek Ekonomisi güçlü ülkeler düğmeye basıp ekonomimizi allak bullak ediyorlar. Son günlerimiz yine aynı şekilde devam ediyor; Merkez bankasına müdahale, İstanbul sözleşmesi, HDP nin üzerine gidilmesi, Türkiye’nin Dünyada ses getiren (bilhassa savunma sanayindeki) yükselişi, İslam ve Afrika ülkeleri ile gelişen diyaloglarımız, Akdeniz de gösterdiğimiz varlık, doğalgaz ve madenler üzerine yaşanan gelişmeler ve bir çok etken sınır ülkelerimizi ve sömürge devletleri tedirgin etti.
Hadi dış güçleri anladık da bu ülkede yaşayan en ufak bir çalkantıda felaket tellallığı yapan hainlere ne demeli. Çözüm sunsa anladık, yapılan genelde halkı tahrik edip iktidara yüklenmek. Hükümetimiz bir yandan terörle mücadele ediyor, bir yandan sınırlarımızdaki ülkeler ve içimizdeki hainler ile mücadele ediyor, bir yandan pandemi ve ekonomi derken maalesef halkımız yaşam standardı aşağı doğru gitmeye başlıyor. Bu arada birileri illegal yollardan kazanç sağlarken, dürüst çalışan ve maaşla geçinen kesim gittikçe fakirleşiyor. Birlik içerisinde olursak mücadelemizde başarılı oluruz, o yüzden ülkemize sahip çıkıp çözüme odaklanmalıyız.
Devlet Gemisi bu dalgalanmalarda batmamak için büyük çabalar sarf etse de bolca su aldığını da maalesef görüyoruz. Devlet Gemisi demişken, Rahmetli babam Dostozan/M.Hanifi Sarıyıldız siyasi görüşlerini ve gözlemlerini yansıtan şiirlerinden biri olan, 12 Eylül 1980 öncesinde yazılmış, o günkü ülkemizin halini anlatan Devlet Gemisi adlı şiiri sizlerle paylaşayım. Rabbim bizleri tekrar eski günlere döndürmesin, komşu Müslüman ülkelerdeki sıkıntılara uğratmasın, kardeşçe, barışla, sağlıkla, huzur ve mutlulukla refah içerisinde güzel Türkiye miz de yaşatmayı nasip etsin inşallah.
DEVLET GEMİSİ
Kin ve nefretle dolmuş, kan bürümüş gözünü.
Kız anayı dinlemez, oğlan bilmez sözünü
***
Çatı çökmek üzere, tavanı çatırdıyor.
Devlet gemisi yana yatmış battı batıyor
***
Canım mermer sütunlar tek tek devrilmektedir.
Nerde adil adalet, nerde devlet muktedir?
***
Gözyaşı, kan gölünden yollar bataklık oldu
Ne yazık ortalığa, besmelesizler doldu
***
Din deyince haytanın kılı kıpırdamıyor
Unutmuş Allah’ını kızıl puta tapıyor.
***
Dine afyon diyerek nice dinler yaratmış,
Palavra ve yalanla çoğumuzu aldatmış.
***
Vatan, millet, anane ve aile kaybolmuş.
Ne kadar herze varsa boş beynine doldurmuş.
***
Can verenin elinden can alırlar pervasız.
Dava uğruna çıkmış ortalığa, davasız.
***
Esas büyük davanın sözcüsü aranıyor.
Kangren olmuş yara, oluk oluk kanıyor.
***
Geç kalma çık ortaya, yol birdir, dava birdir.
Bu mukaddes davanın, alameti tevhit’tir.
***
Bu nur saçan sancağı, her yapının her evin,
Çatısına dikmektir başta gelen görevin.
***
Sonra gir bacalardan, ocak başına otur.
Kuran’ı anlat bize, yol budur dava budur.
***
Anlat bize maziyi, şehidi, şuhedayı.
Ay’ı ve yıldızları, dipsiz kuyu fezayı.
***
İnsan denen meçhulü, dilim dilim yar anlat.
Sanatkarlar öğrensin nasıl olurmuş sanat.
***
Ufacık bir tohumdan çıkan çınarı görsün
Anlat da öğrenelim nasıl doğar ölürsün.
***
Bizi öğret bizlere, kalmasın meçhulümüz.
Toprağı yara yara nasıl çıkar ölümüz.
***
Ölü dirilir mi hiç diyen münkire inat
Her gün ölüp dirilen şahit olsun tabiat.
***
O murdar bedeni ki maddeye açmış kapı.
Mana yolu tıkanmış, çökmüş mukaddes yapı.
***
Ufacık bir tohumun içindeki ağacı
Anlamıyor kuş beyni, göremiyor ne acı.
***
Caddeleri doldurmuş beyinsiz kalabalık.
Yerin dibine batsın böyle rezil insanlık.
***
Nerdesin, bekliyorum cadde başında seni.
Şu başı boş sürüye, yeter artık demeni.
DOSTOZAN-1979- K. Maraş
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.22.03.2021