Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
24 Eylül Annemin vefatının 10.senesi. Zaman çok çabuk geçse de unutturmuyor. Babamın vefatından sonra hayata küsen annem Türkan SARIYILDIZ, babamın ardından 24.09.2010 tarihinde vefat etti. Birbirlerine bu kadar aşık, seven ve sayan ikili, çevrelerinde ki dostlarının da sevgisini kazanmıştı. Trabzon caddesinde kol kola gezerken çok kişinin arkalarından gıpta ve sevgiyle baktığına şahit olmuştuk. Annemin vefatının sene-i devriyesinde tüm dostların, okuyucuların bu vesile ile ahrete göçmüş olanlara, şehitlerimize ve vatanımızın huzur ve salahiyeti için hepinizi dua etmeye ve Fatiha okumaya davet ediyorum.
Annem ve babam birbirlerini o kadar çok severlerdi ki onları hiçbir zaman yalnız düşünemem. Birde babamda şairlik de olunca annem üzerine birçok şiirler yazmış anneme hediye etmiştir. Canım Annem ve Babam bizleri sevgi ile fedakârlıklarla büyüttüler, halen adları sevgi ve hürmetle anılıyor. Tanıdık, eş, dost görüştüğümüzde hep rahmetle anıyorlar. Bu da benim çok hoşuma gidiyor.
Sevgiyle büyüyen çocuklarda olduğu gibi babam benim idolümdü, inşallah adına leke getirecek bir duruma düşmem. Babamın vefatında acısını çok derinlerden hissettim, bir babanın, akıl veren bir büyüğün olmayışı ve sonra da annemin de aramızdan ayrılışı beni çok yıprattı. Babam bize hep dik durmayı, inançlı, ahlaklı, erdemli ve faziletli olmayı öğretti. Bu sayede hayırlı bir evlat olarak görevlerimi yerine getirmeye çalıştım.
Babamın ve Annemin hakkında söylemek istediğim şey o kadar çok ki; sizi çok sevdik, siz bizi incitmediniz, rabbim de sizi incitmesin inşallah. Babama ve anneme olan duygularımı babamın şiirsel duygularına hitap ederek anlatmaya çalıştım. Ahirete göç etmiş olanları rahmetle anıyorum.
CANIM ANNEM VE BABAM
Yirmi Aralık 2008,
Babamın hayata veda ettiği gün…
Acı haberi anneme ben verdim.
Vermez olaydım, dilim kurusaydı.
Bir damla gözyaşı dökmedi annem,
Kurudu, günden güne eridi.
Beni bırakmayacaktın Hanifi,
Benden önce gitmeyecektin.
Dedi durdu.
Bu kadar mı severmiş insan,
Efsanelere konu olan aşklardan mıydı bu yoksa?
Babam anneme şiirler yazar,
Annem babamı ölümüne sever.
Ölümü bu kadar mı istermiş insan?
Ölüm çok mu güzel,
Maksat sevdiğinin yanına gitmek olunca?..
Peki, anne, sen yavrularını sevmez misin hiç?
Bizim seninle daha çok yapacağımız işler var…
Yaşamak istemiyor musun anne?
İncecik kaşları havaya kalkar,
Sesini çıkarmaya bile tenezzül etmez.
Hayat, yaşamak değersizdir artık annem için.
Yalvarırız çocukları, torunları.
Hadi hayata tutun, bırakma bizi.
Günler, haftalar ve Ramazan bayramı,
Tutunmadın hayata,
Seni sevenler, ziyaretine geldiği halde.
Bu kadar mı severdin babamı?
Ölüm bu kadar mı güzeldi Anne?
Ve….
Yirmi dört Eylül 2010,
Daha iki yıl olmadı Babama.
Nihayet kavuştun hasret duyduğun kocana.
Hani sevgililer gününde sana şiir yazmıştı ya:
***
“Evimde odamda açan çiçeksin,
Her gece yanımda yatan meleksin.
Mahşerde benimle dirileceksin,
Orda gerçek hayat yeniden başlar..”
***
İşte artık her gece yanındasın.
Sarıl doya doya, bizim yerimize de sarıl.
Siz gittiniz ya, boğazımız hep düğüm düğüm.
Bundan sonra bize düşen görev,
Sizin vasiyetiniz, boynumuzun borcu,
Kardeşler, gelinler, damatlar, torunlar,
Hep bir arada, hep beraber.
Dualarımız sizlerle, sevgimiz sonsuza dek,
Siz ise bekleyiniz bizleri,
Cennet bahçelerinde buluşana dek.
Atilla SARIYILDIZ
Ruhları şad, mekânları Cennet olsun.
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.21.09.2020