Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
03 Ocak Pazar günü Kahramanmaraş’ lı Sarıkamış Şehitlerini unutmadı. Bir tek mermi sıkmadan verdiğimiz binlerce şehit, 101 yıl geçmesine rağmen yüreğimizi dağlıyor. Halende şehit haberlerimiz gelmeye devam ediyor, cennetle müjdelenen şehitlerimizi her zaman minnetle anıyoruz. Bu vatan ne sıkıntılar, ne savaşlar, ne badireler atlattı ve halen de atlatmaya devam ediyor. Güzelim ülkemde her zaman birilerinin gözü var, o yüzden içten ve dıştan devamlı tehdit halinde. Akıllı olalım, birlik olalım, her zaman diyorum bu güzel ülkem, Türkiyem doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, hepimize yeter. Anadolu insanı saftır, temizdir, misafirperverdir, yardımseverdir, vicdanlıdır, inançlıdır.
Kahramanmaraş’ ta da kış ağırlığını iyice hissettirmeye başladı. Allah(cc) fakir fukaranın yardımcısı olsun. Şehir merkezi şimdilik çetin bir kış geçirmese de birçok sıkıntıda olan insanlar var. Bizlere düşen görev çevremizde ihtiyaç sahibi olanlara yardım etmektir. Çok şükür Kahramanmaraş bu konularda hassastır. Sadece insanlar değil bu soğuk havalarda hayvanlarda etkilenmektedir, onları da unutmayarak yiyebilecekleri yemek artıklarını ulaşabilecekleri yerlere bırakarak ihtiyaçlarını karşılayabiliriz.
DOSTOZAN’ın Maraş aşığı olduğunu yazılarımı takip edenler ve kendisini tanıyanlar artık biliyorlardır. Yıllarca gurbet çekmiş, Maraş’ına hasret kalmış ve sonunda memleketine gelerek uzun yıllar özlem gidererek şevkle hizmet etmiştir. Şiirlerinde hep ön planda tuttuğu Kahramanmaraş, şair için bir sevda niteliğindedir.
Bir zamanlar Maraş’ta yaşamayı istemezdim. Üniversite yılları büyük şehirlerin cazibesi, sosyal ve kültürel imkanları gençleri çeker, memlekete geldiğimizde üç beş gün sonra sıkılmaya başlanan bir ortam olurdu. Zamanla insan olgunlaşıp, sorumluluk sahibi olunca, bilhassa da kendi ekmek parasını kazanmaya başlayınca, işte o zaman memleket neden sevilir anlamaya başlıyor insan. Toprağımız, büyüdüğümüz yer, ana baba yurdu, arkadaşlar, akrabalar, dostların olduğu yer ve bir sürü anılarımızın, hatıralarımızın olduğu yer. Hele bir de Kahramanmaraş gibi, samimi, içten, dost canlısı, havası, suyu, insanı güzel bir şehir olunca insan boşuna sevdalanmıyor.
İşte Dostozan da Kahramanmaraş’a olan sevdasını Boşuna Değil diyerek anlatıyor.
BOŞUNA DEĞİL
Senin sevdalınım, aşığınım ben.
İstersen olurum kapında kölen.
En güzel günlerim seninle geçti,
Gönül sarayımın kralısın sen.
****
Sana sevdalanmam boşuna değil.
İspata gerek yok, isteme delil.
Sade bir canım var feda yoluna,
Yetmiş küsur yıllık hayatım kefil.
****
Sırtını vermişsin Ahır Dağı’na
Beni evlat bildin bastın bağrına.
Sana nasıl kul ve köle olmam ben,
Borcum var taşına ve toprağına.
*****
Kandıl bağlarında keklik avladım,
Her yaz Engizeğ’e çıkıp yayladım
Yedi Göl’ler ile Büyük Göl’ünden,
Soğuk suyun içtim, atım suladım.
****
Havan başka güzel, rüzgarın başka,
Yazın da, kışın da, baharın başka.
Mertlik tek sıfatın, Kahraman adın,
Yeşil ovaların, dağların başka.
****
Aş verdin, iş verdin, dost verdin bana.
Madalya yakıştı al bayrağına
Cumalar sayende kılınır oldu,
Kahraman yazıldı böyle adına
****
Peçene saldıran elleri kırdın.
Kalenin burcunda namaz kıldırdın.
Mana deryasında boğuldu madde,
Sen uyuyan devi şaha kaldırdın.
****
Sana sevdalanmam boşuna değil.
Hürmetle öpeyim alnından eğil;
Eğilmek yakışmaz bilirim sana.
Benim sevdalanmam boşuna değil.
K.Maraş-2008
DOSTOZAN-M.Hanifi SARIYILDIZ
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.04.01.2016