Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Rus zulmünün yaşandığı 90’lı yıllarda Kardeş Azerbaycan büyük bir Kurtuluş mücadelesi vermiş 1991 yılında bağımsızlığını 1993 yılında da kurtuluşunu ilan etmiştir. Türkiye nin kardeş ülke olduğunu, bir ananın iki oğlu gibi olduklarını her zaman söylemişlerdir. Dünyanın neresinde olursa olsun, Türk halkının acısını ve sevincini yüreğimizde yaşayarak bir olmanın önemi vurgulanmıştır. Bağımsızlık mücadelesinin 31.yılında kalleş Ermenistan Azerbaycan’ın Sivil bölgelerine saldırılar yaparak Büyük Savaşın fitilini ateşlemiştir.
Türk Halkı ve Türkiye Cumhuriyeti eskisi gibi zayıf olmadığını Azerbaycan Türk halkına savunma sanayinde geliştirdikleri modern ve güçlü silahlarla destek vermiş böylece çok kısa zamanda Ermenistan’ın savaş çığlıklarını gırtlaklarına sokmuştur. 30 Yıl önce işgal edilen Dağlık Karabağ toprakları köy köy, şehir şehir alınmakta Ermenistan ordusu kaçacak yer, kendine yardım edecek ülkeler aramaktadır. İki kez ateşkes anlaşması yapıldığı halde hain Ermenistan Azerbaycan’ın sivil bölgelerine saldırılar yaparak ateşkesi bozmuştur. Bundan sonrası Dağlık Karabağ Azerbaycan’a tamamen geçene kadar bu mücadele sürmelidir.
Türk halkının her zaman kardeş olarak gördüğü ve sevgi duyduğu Azerbaycan’ın adı Kahramanmaraş’ ın en büyük Bulvarlarından birinin adını taşımaktadır. Türk halkının kardeş Azerbaycan’a göstermiş olduğu hassasiyeti, Dostozan da şiiri ile Azerbaycan halkının kurtuluş mücadelesinde çektiği acıları derinden duymuş ve paylaşmıştır. Dostozan’ ın 1990 yılında yazdığı AZERBAYCAN adlı şiirini sizlerin beğenisine sunuyorum.
AZERBAYCAN
Karadeniz'de yine kan kırmızı ufuklar,
Nedir bu sis bu duman, karşıda yangın mı var?
***
Bir alev kızıllığı ufuk boyu uzanır,
Mavi ile yeşili birbirinden ayırır.
***
Günlerdir uykularım terkedip gider beni,
Tatlı rüyalarımın, keder alır yerini,
***
Bakü sokaklarında hicranla başlıyor gün,
Vicdanlar esir burda, insanlık ise sürgün.
***
Kırım'dan, Karabağ'dan, Kafkasya'dan bir ses var,
Kızaran ufuklarda, yoksa güneş mi doğar?
***
Zulmün tankı tüfeği tutmuş sarmış her yanı,
Kan gölüne çevirmiş Azatlık Meydanı'nı.
***
Paletlerin altında ezilen binlerce can,
Umut tomurcuğunu beslemekte akan kan.
***
Bıyığı terlememiş taze fidanlar ile;
Yetmişlik ihtiyarlar, hatta nineler bile;
***
Yan yana sıralanmış, çift çift taze karanfil,
Bu zulüm kantarını çekemez hiçbir akıl.
***
Gönlümü anıt mezar yapsam size az gelir,
Yüreğimdeki alev buzulları eritir.
***
Dane dane bozkıra serpilen ırkım benim,
Yeşermeye başlayan, ben bin yıllık öfkenim.
***
Zulmün zincirlerini elbette kıracağız,
O günler uzak değil, mutlak kurtulacağız
DOSTOZAN-1990
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.19.10.2020