Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Peygamber efendimizin “Cennet Anaların ayağı altındadır” müjdesini bilmeyen yoktur. Herkesin anası kendine özel ve güzeldir. Hakkı ile analık yapan Annelerin ise cennetle müjdelenmesinde de mutlaka bir hikmet vardır. Anneliğin önemi ve değeri, islamiyette ön plana çıkmış annelere ve kız çocuklarına ayrı bir ehemmiyet verilmiştir.
Anne çocukların ilk öğretmenleridir. Çocuklarına örnek olan, onların her daim yanında besleyen, giydiren, bakımlarını yapan, hayatı öğretendir. Canı yanan çocukların annesinden medet umması da bu muhabbetten gelmektedir. “Cennet Anaların ayağı altındadır” diye taahhütte bulunan bir dinin mensupları olarak, baş üstünde tutmamız gereken tüm annelerimizin Anne adaylarımızın kıymetini bilmeli onlara hak ettiği hoşgörü, saygı ve sevgiyi vermeliyiz. Maalesef son günlerde kadınlara karşı şiddet olaylarını duymak bizleri derinden üzmektedir. Dövülen, hakaret gören hatta öldürülen kadınlarımız, annelerimiz kanayan yaramız olmuştur. Benim annem gibi eşinden, çocuklarından sevgi, saygı görmüş, el üstünde tutulmuş anneler olsun isterim. Toprağa verdikten sonra ne kadar az sevgi göstermişiz dememek için yaşarken kıymetlerini bilelim. Bu vesile ile benim annem gibi Ahirete göç etmiş annelerimize de Fatihalar gönderirim.
Anam yaşasaydı o pamuk ellerinden öper, her daim yanımda olmasını isterdim. Hayatta iken elimden geldiğince yanında oldum ama, kaybedince o bile az geliyor insana. Annem her anne gibi bizlere kol kanat gererek, koruyarak, bildiğince en doğruları öğreterek eğitti ve büyüttü, hiçbir zaman incitmedi, incinmemizi istemedi. Rabbim Annemide incitmez inşallah. Anne yokluğu bir başka oluyor. Mekanın Cennet olsun, canım Anam ve analarımız.
Babam annemden önce vefat etti, şiirler yazardı ve hediye ederdi çocuklarına, dostlarına, torunlarına ve bilhassa sevgili eşine. Babam, anlayışlı, şefkatli, dostlarına, ailesine ve sanatçı ruhlu olması nedeniyle tabi ki eşine düşkün, aynı zamanda romantizmi bilen ve yaşayan bir insandı. Babam bizleri hiç incitmedi, sevgisini gösterir, doğruyu yanlışı anlatırdı. Anneme olan sevgisini şiirleri ile ölümsüzleştirirdi. Sevgililer gününde, anneler gününde, doğum günün de şiirler yazar, sevgili eşine hediye ederdi.
3 yaşlarında kaybettiği babası ve 17 yaşında kaybettiği annesi ise ayrı biz üzüntü ve özlemdi. O hayat şartlarında baba sevgisi görmemiş anne sevgisine ise doyamamıştı. Ama hayat bir şekilde devam ediyor, ölüm büyük küçük ayırt etmeden sırası geleni alıyor.
1980 yılında babamın annesine yazdığı şiiri ahrete göç etmiş tüm annelere ithaf ediyorum.
ANAM
Başımı okşayan Müşvik ellerin,
Sıcaklığı, saçlarımda duruyor.
Zaman denen şu upuzun trenin,
Tekerleri, buz üstünde yürüyor.
***
Selviler eğilmiş kabrin üstüne,
Üzgündür geceler darılmış güne.
Uzatsam elimi evvelsi güne,
Gölgeler aynada resmin siliyor.
***
Rüyalar bıraktı peşimi neden?
Ne olur açıkken gir pencereden,
Gün doğmak üzere karşı tepeden,
Kızardı ufuklar tan yükseliyor.
***
Anam, hasretini gömdüm içime,
Döner mi bu hayat eski biçime?
Felek tekmesini vurmuş kıçıma,
Zaman tünelinin, sonu geliyor.
***
Dayandı kapına korkunun eli,
Fatura yazıldı, kaldı bedeli,
DOSTOZAN, hesabı kim ödemeli?
Çare yok, gelenler bir gün gidiyor.
DOSTOZAN/ 1980
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.17.01.2022