Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanıyor. Her ne kadar İslam ve yaşadığımız Türk kültürüne ters düşse de piyasalarda hareketlilik olsun mantığı ile diğer yabancı kökenli günler gibi bizde de kutlanıyor.
1857 yılında NewYork da bir iş yerinde çıkan grev, grev esnasında çıkan olaylar ve yangın, polisin sert müdahalesi sonucu çoğu kadın olmak üzere 129 kişinin hayatını kaybetmesinin yıldönümü. Yer Amerika, bana göre olması gereken yas tutulması, kutlama olmaması gerekir. Ülkemizde son yıllarda aşırı derecede göze batan kadına şiddete dikkat çekmek için de kutlanıyor.
Çoğunluğu “Cennet anaların ayağı altındadır” diyen bir dine mensup olan ülkemizde kadınlarımızın el üstünde tutulması, korunması, sevgi ve şefkat içerisinde yaşanması gereken toplumumuzda bizlere ters gelen durumlar maalesef. Tüm kadınlarımızın her daim sevgi ve şefkat görmesi gerektiği düşüncesi ile sağlık ve mutluluklar diliyorum.
Bu tip özelleştirilen günler özelleştiği konu itibariyle sadece o gün için değer bulmamalı diye düşünüyorum. Bilmem haksız mıyım, Anneler günü, Babalar günü, Sevgililer Günü, mesleğim gereği Muhasebeciler günü ve diğerleri. 1 günde olsa özel kutlansın, hatırlansın isteğiyle mi yoksa tüketici toplumu harekete geçirmek maksadı ile mi bilemiyorum. İşin büyük kısmı aslında duyarlı insanlarımıza düşüyor. Hangi konumda ve hangi meslekten olursa olsun bütün insanların, mesleklerin ve canlıların bir değeri vardır. Yaratılanı sevdik yaratandan ötürü misali kişilere, mesleklere ve tüm canlılara sevgi, şefkat ve değer vererek yaklaşmalıyız.
Tanıyanlar bilir babam ve annem Kahramanmaraş’ ta 1973 senesinden vefat edene kadar Trabzon caddesi üzerindeki evlerinde ikamet ettiler. O senelerde Kahramanmaraş’ta karı-koca kol kola yürümezdi. Babam, Annem ve bazı istisnalar hariç. Bazılarının babamla annem kol kola yürürken gıpta ile laf söylediklerine bile şahit oldum. Birbirlerini çok severler, her ne kadar babam anneme çok düşkün olsa da kadın duyguları içerisinde olan annem kıskançlık duyguları ile babamın kolunu bırakmaz “bu adam benim kocam” edası ile sahiplenirdi. Babam da şiirlerinde çok kez anneme olan sevgisini dile getirmiş sanatçı ruha sahip bir insandı. Her ikisinin de mekanı cennet olsun. Babamın anneme yazdığı KADINIM şiirini bu vesile ile sizlerle paylaşmak ve tüm kadınlarımıza armağan etmek isterim.
KADINIM
Yüreğimdeki tek sözcük,
Can yoldaşım,
Kadınım.
Seninle doluyum.
Seninle varım.
Parmağımda altın yüzük,
Bazen gözümde ki gözlük,
Yüreğimde iki sözlük,
Karım benim,
Ağacımda dalım sensin,
Al, turuncu nar çiçeğim.
Kış ortasında açan
Kar çiçeğim...
Gözümün nuru, yüz akım,
Daha ne diyeyim?
Mavi göz boncuğum,
Kolum kanadımsın.
Gönül peteğimin balı,
Dünya ahret karımsın.
DOSTOZAN- 1997
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.05.03.2018