Değerli dostlar geçen hafta Kahramanmaraş'taydım yeğenimin düğününe gitmiştim, eski düğünleri andıran bir kalabalık vardı şükürler olsun travma insanlarımızın üzerinde etkisini azaltmıştı, sevindirici bir durumdu!
Daha sonra eş dost ve deprem sürecinde yılmadan yüksünmeden kimsenin rengine desenine bakmadan hizmet eden binlerce insanımızın sadece bir kaç kişiye zamanım yetti, onlara bu fedakarane davranışlarından dolayi teşekkür ziyaretlerinde bulundum.
Tabiiki herkes bu acı dolu günlerde çok iç parçalayan an'lar yaşadı hatta anlatırken cümleler yetmemesine rağmen tekrar yasar gibi hisler yasatiyordu insana!
.
Bu felaket gününe şahit olan herkes canla başla koştu insanlarımızın bir kismi yinede koşuyor fakat gözlemlerime göre tıpkı kedilere biseyler verirken hep güçlü ve baskın olanların önden acele alıp arkadakilere fırsat vermeden her atılanı kapması yaklaşamayanlarin aç kalması gibiydi manzara...!!!
Kimi dostlar "yardım bitsin artık, çalışacak insanlar asalak oldular" derken kimi dostlarda yardımlar yerine ulaşmıyor kanısına vurgu yapıyorlardı.
Öte yandan sanayicilerimizin yaraları sarılmadan toplu çözüm olmayacağını düşünen az insanımız yoktu.
Bana sorarsanız dostlar;
- Öncelikle gelen destekleri cansuyu bekleyen sanayicilerimizin alması için Odalarımızın İNSİYATİF alması gereklidir.
- Kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri yardım alacaklarla ilgili komite oluşturarak aynı kişilerin faydalanmasindan ziyade homojen dağıtım noktasında İNSİYATİF almalıdır.
-İhale edilen işlerin sağlıklı ve hızlı yürüyerek şehirden bu enkazlarin bir an önce kaldırılması için yetkililerin İNSİYATİF alarak gerekirse Bakanlıkla görüşerek eğer varsa yüklenici mağduriyetlerini de ortadan kaldirmalidir.
-Yardım kuruluşları istismarı önlemek için denetlenebilir kurumsal dijital hatlar kurarak bu konuda biraz İNSİYATİF almalıdır. İhtiyaclilarla istismar edenleri ayrıştırmak gerekiyor)
-Bir başka konu ise şehrimizin demografik yapısının başka bir yöne evrilmesi, zemin ne kadar müsaitse o oranda şehrimiz üzerinde planlar yapilmasina uygun demektir, bu konuda şehrimizin insanını geri şehre kazanma mücadelesi verilmelidir.
-Uluslararası plan proje yapan akıllı liderler halkının huzuru için kurban ülkeler seçerler ve o bölgeleri toplama kampına cevirebilirler, buna yönelik tuzak projelere karşı uyanık olmamız lazımdır.
-Basın mensuplarının binası sağlam olduğu halde Gaziantep'te işlem yapması oldukça şehrimizin güzide basın camiasını irite etmektedir,bu konuda derhal yetkililer tekrar Basın İlan Kurumunu Şehrimize taşımalıdır.
-Bu arada isayeri yıkılan gazetecilerimize verilen yerlerde ziyaret ettim, teşekküre değer buldum doğrusu.
-Konteyner işyerleri çok düzensiz ve çarşı dan ziyade pazarı andıran bir hali vardı,sanki denetimsiz rastgele koyulmuş gibi görünüyor. (Expo misafirleri hesap edilerek bir estetik görüntü kazandırılabilir. (Hatta öyle işgali andıran konteynerler var'ki, inanın arsanın sahibi bile ilerde hava parası vermeden o konteynerleri kaldıramaz sanki!
-Siyasetçilerimizin birlikte hareket etmesi çok umut veriyor,inşaallah her zaman yürekler hep birlikte atacaktır.
-Birlikte atacaktır yürekler diyorum, çünkü bu şehir kişisel kapris yapanları kaldıracak takatte değil,renk ayrımları ile zaman kaybedecek gücü de yok,kusura bakacak zaman değil kusur üretecek zamanda değil.
- Şehrimizin bir ağabeyi yok deriz hep ama buna oldu bitti kimsede aldırış etmez!
Ne ağabeyler oralı olurlar nede küçükler elini öperek bu makamı teklif ederler...!
-Uzaktan bakan biri olarak şehirde herkes evine dağılmış havası esiyor oysa işimiz yeni başlıyor,esas şehri şehir yapmak yada demografik enkaza dönüştürmek bundan sonraki birlik içinde organize olmamıza yada olmamamıza bakar.
-Basın konusunda biraz sanki susun suyu bulandirmayin havası görünüyor,oysa şimdi konuşun durmayın çalışın diyecek büyükler ve yetkililer lazım,hepimiz topyekûn çalışacağız.Atalarimiza layık torunlar olacağız ama ayrı gayrı durarak olmamalı bunlar dostlar.
-Şehrimizin değerleri dediğimiz çok naif Sanayicisi esnafı ve insani var,bunları şehre ve şehrin önünde gidenlerine kusturmemek lazım,küsme lüksümüz de yok onuda unutmamak lazım ayrıca.
-Hep Antep der dururuz ama hep aynı şeyleri yapıp Antebin aldığı sonucu beklemekte ayrı bir yanlışımız.Birbirimizi (Siyasetcimizi Sanayicimizi Basınımızı İnsanımızı yermeyeceğiz ki bizde bir an önce kalkinalim)
-Bu arada Expo hazırlıkları yapılıyor Allah mahcup etmesin.
Kalın salicakla
Murat Özbilir
Ege Kahramanmaraş İş İnsanları Derneği Genel Başkanı