Kahramanmaraş gündemini uzun süre meşgul eden bir emekli hoca efendi vardı. Abid Vanlı üstadın Elazığ’a giderken kavuğunu bıraktığı Mustafa Karaaslan, amiyane bir tabirle, malum emekli hoca’nın işini bitirdi, dünyasını kararttı.
Bu emekli hoca, Kendisine yardım etmeye çalışan ve Abid Vanlı ile arasını düzeltmeye çalışan bir siyasetçi büyüğümüze çamur attı.
Bu emekli hoca, Abid Vanlı ile helalleştiği halde daha sonra, O’nada bulaşmaya çalıştı. Ama; Abid Vanlı bu çamura bulaşıp, seviyesini aşağıya çekmedi.
Olanlar oldu bitti ve emekli hoca çareyi istifa etmekte buldu. İstifa ederkende; camii vakfı yöneticilerine bir mektup yazdı.
Bu mektupta iki milletvekilinin adı vardı. Mustafa Karaaslan bu vekil isimlerinden bahsetmedi ama, zamanı geldiğinde UĞUR’larız gibi bir laf etti. Lakin KAYNAK belirtmedi.
Kim kimi UĞUR’lar, Kim KAYNAK oluşturur bilemeyiz ama, emekli hoca efendinin istifa etmesinden sonraki dönemde, bu vakıftan elini eteğini çekip çekmeyeceğini kim garanti eder.
Kendisi gitti ise, avanesi işe devam ediyor.
Piyasada konuşulduğu gibi, camii etrafındaki dükkanlar aileden birinin üzerine kayıtlı ise, buraların kiralarını hoca efendi ben toplayacam der mi?
Veyahut dükkanlardan birine gidip, kardeşim size buraları ben vaktinde kiralamıştım.. Şu kadar, olmadı bu kadar zam yaptım der mi?
Vallaha ben birşey demiyorum. Kamuoyu diyor..
Sözün özü, Kökten çözüm…
Vakıf kapatılmalı ve hesap sorulmalı…