Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Geçtiğimiz hafta tüm Müslümanlar, Peygamber Efendimizin Dünyaya gelişini hatırlatan Mevlid Kandilini kutladık. Siz dostların ve tüm islam aleminin Mevlid Kandilini kutlar yüce rabbimden hayırlara vesile olmasını niyaz ederim.
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denmiştir. Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı "Vesiletün'necat" olan mevlid kitabı O'nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.
Bu mübarek gecede bolca tövbe etmeli, Peygamber efendimize çokça salat ü selam okumalı, Kur’an-ı Kerim okumalı veya dinlemeli, Peygamber efendimizi daha yakinen tanımak için hayatını okuyup anlamaya çalışmalı, bu mübarek gecenin hürmetine Allahü Tealaya bağışlanmak ve o’na layık kul olabilmek için bol bol dua etmeli, kaza, nafile ve şükür namazları kılmalı, kabirler ziyaret edilmeli, elden geldiğince hayır ve hasenatlarda bulunulmalı.
İnsanlara güler yüz göstermek, güzel sözler ile selamlaşmak, hal hatır sormak, dost ve akrabaların Mevlid Kandilini tebrik etmek de bizlerin birlik ve beraberliğinde önemli rol oynayan davranışlardır.
Dostozan, şiirlerinde Mevlana ve Yunus Emre gibi değerlerden etkilenmiş, inancını, düşüncelerini şiirlerine açıkca yansıtmıştır. Yaşadığı zamanlarda İslam inancını elinden geldiğince bilinçli ve güzel bir şekilde, çevresindekilere de, ailesine de örnek olarak yaşamaya ve yaşatmaya çalışmıştır. Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü yaptığı dönemlerde Kahramanmaraş’ta birçok köye Cami yapılmasına da vesile olmuştur. Allah babamdan razı olsun, mekanı cennet olsun. İslam düşüncesi, inancı ve ahlakını konu olan şiirlerini ara sıra paylaşıyorum, bugün Peygamber efendimize duyduğu sevgiyi, O’ na olan hasret ve özlemini anlattığı NAAT şiirini sizlerle paylaşıyorum. Rabbim sevdiklerinizle birlikte, sağlık ve huzurla nice mübarek günlerde buluşmayı nasip eder inşallah.
NAAT
Neyin aydınlığıdır, parlayan o yüzünde?
Nurdan bir ışık sanki, yanıyor gözlerinde.
***
Kutsal tevhit sancağı, dalga dalga saçların,
Yanaklarında açmış, çiçekleri baharın.
***
Sevgi, aşk saçılıyor cömertçe ellerinden.
Sevinç çığlıklarıdır üstümüze dökülen.
***
Zulüm ayaklarının altında ezilirdi,
Senin olduğun yerde korkusuz gezilirdi.
***
Birer birer inerdi dileseydin yıldızlar.
Bakışınla erirdi kutuplardaki buzlar.
***
Bize, bizi anlatan, öğreten de sen idin.
İnandım iman ettim getirdiğin en son din.
***
Bilirim senin için yaratıldı kainat.
Yalnız şeytan mel'unu Zatına etmez biat.
***
O da sırtına almış Allah'ın lanetini,
Ebediyen yanarak öder kefaretini.
***
Nur yüzünün yanında güneş mum ışığıdır.
Allah'ın sevgilisi, Allah'ın aşığıdır.
***
Kainatın mimarı, temel taşı sen idin.
Unutulan nizamı sen yeniden getirdin.
***
Ebediyyen mutludur, sevgini paylaşanlar.
Onlardır bir çırpıda kıl köprüyü aşanlar.
***
Senin devrini görsem, bin can olsa verirdim.
Bakamazdım yüzüne mumlar gibi erirdim.
***
Okyanuslar ve gökler, ufkuna dar gelirdi.
Bir işaret eylesen, Lebbeyk ya Resul, derdi.
***
Sen geldin bütün yollar birer birer açıldı.
Doğduğu gün dünyaya misk-i amber saçıldı.
***
Ufkumuzda açılan nurdan kapı idin sen.
Meçhulleri apaçık önümüze serdin sen.
***
Senin için yarattı tüm varlığı Allah'ım.
Bense izinde gezen zavallı bir seyyahım.
***
Bilinmeyen ne varsa bize geldin öğrettin.
İman ettim, inandım, getirdiğin en son din.
***
Vasıflarını senin, çözemez hiçbir akıl,
Ey kukla medeniyet, yıkıl karşımdan çekil.
***
Dizginleri vermişler beyinsiz makinaya.
Ne büyük iş yapmışlar güya çıkmışlar aya.
***
Bin dörtyüz sene önce Miraç var iken surda,
Kıyametler kopuyor, aya inmiş bir hurda.
***
İnkarcı medeniyet varsın kudursun dursun
Bize sen yetiyorsun gerisi onun olsun.
***
Sen aleme rahmetsin merhametin hudutsuz.
İzinde gitmeyenler iki dünyada mutsuz.
***
Terbiye, edep, haya, seninle güzelleşti,
Seninle güzel ahlak faziletle birleşti.
***
Sevgi, şefkat saçılır cömertçe ellerinden.
Sevinç çığlıklarıdır gök yüzünden dökülen.
***
Işıksın gözlerime, sen olmazsan göremem.
Sensiz tüm kainatı verseler de istemem.
DOSTOZAN-1988
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.1