Geçtiğimiz Cumartesi günü Başkonuş’ta idim. Havanın güzel oluşu, uzaktan gördüğümüz kar’ın üzerinde yürüme ve arada sırada yere düşme hasreti ile yeğenlerimi de alarak şöyle bir uzanayım dedim. Uzandım ama, Başkonuş’un içine girip sadece etrafa bir göz atıp geri çıktım.
Serdar Erdoğan abimizin işletmeciliği ile birlikte olağanüstü bir evrim geçirerek cazibe merkezi haline gelen Başkonuş’ta, tabir yerinde ise iğne atsan düşecek yer yoktu.
Kahramanmaraş’lı kadar yakın illerden gelenlerle birlikte, Başkonuş sakinleri gönüllerince bir gün yaşıyordu.
Çok kalabalık benim ruh halime iyi gelmediğinden etrafı biraz seyredip, milletin mutlu halini beynime nakşederek geri döndüm.
Pazar günü ise; Yedikuyular yapıp kar turumu tamamlayım dedim. Ne mümkün.. Evden çıkmadan birkaç arkadaşımı arayıp genel durum hakkında bilgi almak istedim. Hiç yerinden kımıldama dediler. Çünkü olağanüstü bir yoğunluk var. Bir çok araç yoldan geri dönüyor dediler.
Şimdi demek istediğim o dur ki; şehrimizin böyle ciddi iki turizm potansiyeli var. Başkonuş yabancı misafir konusunu büyük ölçüde aştı. Özellikle konaklama hususunda diğer illerden rağbet gördüğünü biliyorum.
Yedikuyular’a gelince; daha doğru düzgün bir tesisleşme bile olmadan bu ilgiyi görüyorsa, burasının geleceği çok parlak demektir.
Konaklama için gerekli girişimler tamamlandığında, komşu illerden bize sıra gelmeyeceğinden adım gibi eminim.
Özellikle Göksun yolu tamamlandığında, havaalanının yeniden dizaynı ve hızlı trenle birlikte ulaşım sıkıntımız kalmayacak.
Tüm taşlar yerine oturduğunda, bu tesislerin memleket ekonomisine katkı kuşkusuz olacak.
Bu katkıyı çoğaltmak ve kendimiz çalıp kendimiz oynamamak için, bu memleketin sahibiyim diyen herkesin bu çalışmalara katkıda bulunması gerekir..