Ulaştırma Bakanının ziyaretini memlekette olmadığım için uzaktan takip ettim. İnşallah memleketime gelecek hizmetler adına faydalı olacağını ümit ediyorum ve verilen sözlerin yerde kalmamasını temenni ediyorum.
Çok gezenin ayağına taş değermiş derler ama, zamanımızda bu kavram galiba değişti. Benim ayağıma taş yerine bizim sıfır asfalt dediğimiz teknik olarak da sıcak dedikleri asfalt yolların rahatlığı değiyor.
Seyahat esnasında sadece tekerin cızıltısı kulağınıza geliyor. Kahramanmaraş-Nurdağı arsında olduğu gibi yanınızdakiyle bağıra çağıra konuşmuyorsunuz, müziği en alt perdeden dinliyorsunuz.
Bizim medya’dan takip ettiğim kadarı ile Sayın Bakan, Nurdağı yolunun yapımı için kesin talimat vermiş. Göksun Yolu 2016’da bitecek demiş. Biz bunca yıl bekledik, birkaç yıl daha bekleriz, biz göremezsek çocuklarımız görür hiç değilse..
Gelelim sakal meselesine…
Grup Başkan Vekilimiz Sayın Mahir Ünal, çalıştay nedeniyle yapılan danışma meclisinde, Maraşgündem’in haberine göre, yapılanları anlatamıyorsunuz babından uyarıda bulunmuş. Uyarı değil, bunun adı fırça atmaktır.
Keşke bu fırçayı birbirlerini dinleyip de elde ettikleri kayıtları Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Erkoç’un önüne koyduklarında atsaydı..
O zaman Genel Merkez bu işle yalancıktan yerine essahtan ilgilenseydi, İl teşkilatı kendilerine siyasi gelecek hazırlarken birde memlekete yapılan hizmetleri de vatandaşa anlatırlardı.
Bu fırça o zaman atılsa, dinleme mağduru olan susturulmaz, sus payı olarak da Belediye spor’un idareciliği verilmezdi.
Hızlı tren Maraş’tan geçecek, doğru…
Bu o zamandan beri var olan bir gerçek..
Hızlı tren, Gaziantep’e ne kadar uzak geçecekse, Maraş’a da o kadar uzak geçecek.
Hatta; hızlı tren için yapılacak olan istasyon binası, havaalanı istasyon binası ile birlikte geniş kapsamlı daha detaylı yapılacak.
Bunlar taa o zaman açıklandı..
Amma velakin bunu anlatacak teşkilat nerde..
Teşkilat dinleme peşinde, gelecek vekillikler için sıra kapma peşinde.
Ankara’dakilerde; bırak birbirlerini kırsınlar geride kalanlar bizimdir görüntüsü içerisinde sessiz kalma hakkını kullanmakta.
Teşkilatın başındakiler geçen Baro seçimlerinde geçen sene yanında olana kazık atma, karşısında olanı da yanına alarak farklı hesaplar peşinde.
Olan gerçekten hizmet için çırpınan İdris Tezcan, Hamit Bülent Eken, Yusuf Gökdoğan gibi isimlere olmakta.
“Yedi yabancı dil bilen”, “abi sen bu işe karışma” diyerek olmadık işlere burunlarını sokan vekiller istemiyoruz artık.
Dedik ya sakalımız da var ama, dinleyen yok..