6 Şubat’ı anlatmaya gerek yok bence. O günü yaşayan biri olarak Yüce Mevla’dan bir daha hiç kimsenin öyle durumu yaşamamasını Niyaz ediyorum.
Devletimizin gerekli yardımlar hususunda gereğinden çok fazlasını yaptığını da biliyoruz. 99 Depremindeki yardımların nereye harcandığını Cümle Âlem bilirken, 6 Şubat sonrasında yapılanları yok saymak elbette ki nankörlüğün zirve yaptığı bir noktadır.
Eksikler yok mudur, elbette ki olacaktır. Var da.
Deprem sonrasında günlük yapılan ve Devletimizin İç İşleri Bakanı koordinesinde yürütülen çalışmalarda, zamanın İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’nun işleri geciktiren ve aksatan Ankara’daki bir bürokrata; “Bu iş için Beni Ankara’ya getirmeyin” diyerek, amiyane bir tabirle fırça attığına bizzat şahit olmuşumdur.
Bu vesile ile; 6 Şubat’ın ilk saatlerinden itibaren Sayın Soylu ile birlikte uzun bir süre Kahramanmaraşlılara hizmet eden 64. Hükümet Kültür Bakanımız Mahir Ünal’ada müteşekkir olduğumu belirtmek isterim.
Şimdi gelelim esas konumuza.
*Azerbaycan mahallesindeki evler, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Devlet Başkanı Sayın İlham Haydaroğlu Aliyev’in birlikte katıldığı programla sahiplerine teslim edildi.
*Yapımı devam eden evler var. Şu an evlerinde oturanlar var.
*Birde o günü çekilişte evleri çıkanlar ve hala konteynerde veya başka yerlerde oturarak evlerini teslim alamayanlar var.
*30.05.2025 tarihinde kura sonucu evleri çıkanlar ve hala teslim alamayanlar var.
*Edindiğimiz bilgilere göre; ada bazında sorunlu tapular yüzünden teslim işlemi gecikmiş olabilir.
*İnşaatın yapımında müteahhit hatalarından dolayı evlerin teknik olarak kabul edilişi yapılmamış olabilir.
*Sorun Tapu ise; bu vatandaş işi değil Devlet işidir. Tapu sende, Çevre şehircilik sende, Belediye sende.. Bırakın bunları bu iş DEVLET işidir. 5 ayda niye çözülmez.
*Yok müteahhittin eksikleri varsa, bu kadar kısa sürede binlerde bina yapılırken eksiklerin giderilmesi niye 5 aydan beri hala giderilememiştir.
Bunları da anladık. İnsanlık hali her şey olabilir.
İşin can alıcı noktası da bundan sonradır.
*Kurada adı çıktığı için, adı geçen vatandaşlarımızın kira parası kesilmiştir.
*Teslim edemediğin ev için kira parasını kesmenin bir mantığı var mıdır?
*Sana ev çıktı, yaşamaya çalıştığını 21 m2’lik konteyneri boşalt demenin mantığı nerededir?
*İşin böyle absürt bir durumda olmasından Ankara’nın haberi var mıdır?
*Dünya üzerinde hiçbir Devlette, Millette görülmeyen bu yardımların bu şekilde sonunun getirilemeyişin sebebi bürokrasiden mi kaynaklanmaktadır?
*Deprem zamanı verilen kiraların, bir gün otelde kaldın diyerek kesilmesindeki uygulama ile bunun arasındaki farkı izah edebilecek bir yetkili var mıdır?
Not: Depremin ilk günü yatalak annemi götürdüğüm İzmir’de, otelde kalma süreleri dolduğu için Askeri bir tesise götürmek üzere 1 ay sonra tekrar gittiğimde, kaçınılmaz olarak bir gece otelde kaldığı için o ay kira ödemesi yapılmamıştı..
Mantık aynı mantık, uygulama aynı uygulama. Anlayabilen varsa bana anlatabilir.




