Canım sıkkın…
Seyrettiğim dizide, esas kızla esas oğlan kaderin cilvesi olarak (biraz da senaristin puştluğu) ayrılma noktasındalar..
Mutlu sonla bitmeyen hikayeler beni üzer.
Üzülünce de alırım elime kalemi döşenirim, kime denk gelirse..
Bugünün kısmetlileri Rektör Hoca ve Güreş Federasyonu Başkanlığına adaylığını açıklayan Şeref Eroğlu’na destek vermeyenler..
Hoca’dan başlayalım..
REKTÖR HOCA’NIN KAPAĞI..
31 Mart akşamı Ticaret ve Sanayi Odası’nın Nisan ayı meclis toplantısı vardı. Sanayiciler; her ay memleketin bir ulemasını çağırırlar, fikirlerinden istifade etme cihetine giderler.
Bu kez misafir Sütçü İmam’ın yeni rektörü Prof. Dr. Durmuş Deveci idi. Hoca’nın üniversitedeki icraatlarına girmeyelim.
Hoca ulemalık yerine başka bir şey yaptı..
Kendisine ‘Hayırlı olsun’a gelen muhalefet ilçe başkanlarını, iktidarın ilçe başkanları zannederek konuşması bizi bağlamaz.
Tıp Fakültesi hastanesine atadığı başhekim, bazı kurumlara yazı yazarak; “Bundan sonra bana gelen yazılara bir günde cevap vereceksiniz ve dahi arz edeceksiniz” der, hastanenin ismini değiştirir, dekan ile takışır, bunlar da bizi ırgalamaz.
Bizi ilgilendiren tarafı; misafir olarak geldiği Ticaret ve Sanayi Odası meclisinde kalkıp ta; “Siz başka adayı desteklediydiniz amma ben kazandım” diyerek, aklınca kapak hareketi yaparsa, ev sahipleri nezaketen bir şey demezler ama, o kapağı münasip yerine biz kapatırız..
Rektör hoca konuşması sırasında; “Bilmem kaç senesinde Maraş’a geldiğimde, aklımda rektör olmak falan yoktu ama, buradan dünyaya sesimi duyuracağım, ben buradayım diye bağıracağım dediydim” dedi..
Dünyaya hangi şekil sesini duyuracak bilemiyorum ama, biz Hocanın sesini önceki akşam duyduk..
Resmen zortladı…
ŞEREF EROĞLU’NA DESTEK VERMEYENLER..
Bilmeyenler için Şeref Eroğlu; kariyerinde Dünya ve Avrupa şampiyonlukları bulunan bir Milli güreşçimizdir, hemşehrimizdir.
Güreş Federasyonu Başkanlığına adaydır.
Geçtiğimiz haftalarda, Ak Parti mülakaatı ve MHP ilk müracaat günündeki havayı koklamak üzere Ankara’ya giderken yolda bir dostum aradı.
“Şeref, federasyona aday ama, memleketinden gerekli desteği maalesef göremiyor” dedi.
Başta Gençlik ve Spor Hizmetleri İl Müdürü Ali İhsan Kabakçı’nın bu desteklemeyenlerin başında geldiğini söyledi.
Hakikaten inanmadım. Bizzat aradım.. “Hani adaylığını açıkladı mı ki destek olalım ya da olmayalım” dedi. (Federasyona aday olabilmek için belli oranda üyenin, (aday gösteriyoruz) diye imza atması lazım).
Bazı şeyleri konuştuk. Sevgili Müdürümle bir takım paylaşımlarımız oldu. Ama; ben o gün bu desteğin olmayacağını hissetmeme rağmen ihtimal vermemiştim.
Daha sonra ki süreçte; bu desteklememe olayının gerçek olduğu ortaya çıktı. Çünkü; Kahramanmaraş’ta 18 güreş federasyonu delegesinden Gençlikspor Güreş kulübü ve BŞB Güreş Kulübünün aday olması için gereken imzayı atmadıkları ortaya çıktı.
Kimse kimseyi desteklemek zorunda değil.
Amma velakin burada bir memleket meselesi var. Bir hemşehrin var. Diğer adayla hissi, maddi-manevi bağların olabilir, araya tanıdıklar girebilir.
Denilmesi gereken şudur: “Kusura bakmayın, benim milli güreşçi hemşehrim aday iken, bir başkasını desteklemek etik olmaz, bunun hesabını memleket benden sorar..”
Güreş Federasyonu Başkanı hemşehrin olsa, buraya tesisler kazandırılması için çaba gösterse, bir Avrupa ya da Dünya şampiyonası Maraş’ta yapılsa fena mı olur..
Nerde sizin ufkunuz kardeşim?
İşin içerisinde başka hesaplar mı var? Belediye ile ortak olup ne işler çevirmektir niyetiniz?
Kusura bakma İhsan hoca..
Bu yaptığın hareket, bu zamana kadar yaptığın tüm hizmetleri benim gözümde sildi.
Bu benim nazarımda memleketin bağrına hançer sokmak gibidir.
Bu yanlış hareket senin yakanı bırakmaz, tarih affetse memleket affetmez..
Hazır araştırmacı olmuşken hani.
Biraz da başka yerlerde araştırma yapsan diyorum.