Geçtiğimiz hafta bir zamanlar kendim için girdiğim üniversite kayıt kuyruklarına bu defa oğlum için girdiğimden (demek ki yaşlanmışız) bir müddet memleketten uzak kaldım.
Bu arada Kahramanmaraş için ana muhalefet sayılan MHP’de önemli bir gelişme oldu ve İl Başkanı Mustafa Bastırmacı henüz takvimi bile belli olmayan milletvekilliği seçimi için aday olduğunu beyanla görevinden istifa etti.
İstifanın altında yatan gerçekler ben dahil kimseyi ilgilendirmez, bize esas olan vatandaşın beyanıdır.
İstifanın altında öküz-buzağı ilişkisi arayanlar, 2015-Mart ayında yapılabilecek bir erken seçim kararını duyunca eyvah geç kaldık dediklerinde, Mustafa Bastırmacı’nın belki de siyasi havayı koklayıp erken yol almasına hayıflanacaklar.
Benim esas konum bu değil..
Bu istifa ile birlikte Milliyetçi Hareket’te bir İl Başkanlığı mücadelesi başlayacak. Benim ele almak istediğim konu bu.
Her zaman olduğu gibi Ankara’da bulunan ağır abi(!) pozisyonundakiler yine partideki yerlerini sağlamlaştırmak, milletvekilliği sıralamasındaki yerlerine teşkilat desteğini almak için benim istediğim adam Başkan olsun diyecekler.
Bu en tabii haktır esasında.
Ama bu en tabii haklarını yaparken delikanlılığı elden bırakmayacaklar.
Hadi sizi daha fazla bekletmeyeyim ve ağzımdaki baklayı çıkarayım.
Malum Ankara deyince akla ilk gelen isimlerden biri Ejder Oruç’tur. Bu partiye bürokrat olarak Ankara’dan değilde memleketten hizmet eden bir arkadaşım (izin almadığım için ismini zikretmeyeceğim, gerçi Ejder Oruç’da okuldan dönem arkadaşım olur), İl Başkanlığını düşündüğünü belirterek, daha önce parti üzerinde bir takım atraksiyonları olan Ejder Oruç’a fikrini sorar.
Sayın Oruç; ben sana döneceğim, benden habersiz kimseyle konuşma der. İl başkanlığını düşünen arkadaşım birkaç gün bekler, sonra duyar ki Sayın Oruç başkasını destekliyor, ve benden habersiz kimseyle görüşme konuşma diyerekte bir bakıma muhtemel çalışmanın önüne geçmiş oluyor.
Aslında; “arkadaşım, çıktığın yolda sana başarılar diliyorum ama, ben senden önce bir başka arkadaşımla yola çıkma ve onu destekleme kararı aldım” diyebilmek aslında büyük bir erdemliliktir.
Bunun yorumunu ben sizlere bırakırken, her ne hikmetse Mustafa Kemal Atatürk’ün ben sporcunun zeki çevik ve ahlaklı olanını severim lafı geldi aklıma..
Birde unutmadan, Kahramanmaraş MHP teşkilatı iki dönemden bu yana inek dağıtarak ve kat karşılığı gelen vekillerden usandı.
Bu defa garanti olan bir vekilliği dışarı kaptıracaklarını sanmam…