Son 5-6 yıldır akraba ziyaretlerinden her ne hikmsetse gıcık kapar oldum. Şimdi hocalar günah-münah diyecekler amma, bayramlarda bile kimseye gitmek canım istemiyor.
Ak Parti İl Başkanımız Ahmet Özdemir, Bingöl ile gönül köprüsü kurduk, cumartesi birlikte gidelim dediğinde de, tam kararlı değilken, Mehmet Taş’ın ben adını yazdırdım gidiyoruz emri vakisiyle, kendimi Cumartesinin ilk saatlerinde, 04.21’de Foto spor’un önünde otobüste buldum..
Büyüklerini ve meslekteki yerlerini henüz idrak edememiş gençlerin ön sıraları işgal ettiğini görerek, ve arkalara doğru ilerledikçe birkaç gıcık kaptığım insanı görmezden gelerek, Bursa yapımı otobüsün en arka sırasına geçtim.
Gözümü açtığımda, Elazığ Çevre yolunuda, dağ-taş her tarafın TOKi konutları olduğunu Sevgili Kardeşim Mehmet Taş’a gösterip, memleketimize TOKİ’yi sokmamak için her türlü alavereyi çevirenler kebap olsun konuşmaları içerisinde Kovancılar-Karakoçan derken Bingöl’de bulduk kendimizi.
Ahmet Kolutek hocanın girişte Bingöl tarihi ve genel yapısı ile ilgili verdiği bilgileri dinlerken, nüfusun 106 bin olduğu levhasını gördüm ve o anda; haaa tamam demek ki biz küçük kardeşimize gelmişiz dedim.
Uzun zamandan beri keyf aldığım bir akraba ziyareti hissini yaşadım küçük kardeşimiz Bingöl’de..
Veysi Kaynak’tan Mahir Ünal’a(bu ikili her ne kadar bize pas vermesede), Milletvekillerimiz Uğur Dilipak, İlker Çitil ve İmran Kılıç'tan parti yönetimine, Vali Vahdettin Özkan’dan Büyükşehir Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç’a, işadamlarımız Hanifi Öksüz’den Kadir Kurtul’a, Hanefi Mahçiçek ve Necati Okay başta olmak üzere İlçe belediye başkanlarımıza, Ak Parti 12 Şubat İlçe Başkanı Fırat Görgel ve Dulkadiroğlu İlçe başkanı Ömer Bilal Debgici ve diğer ilçe başkanlarına, STK temsilcilerinden Esnaf birliklerine kadar herkes ordaydı..
Küçük kardeşimizde de evsahipliğini eski Bakanlarımızdan Cevdet Yılmaz yaptı. Bingöl’de, garsonundan esnafına, çaycısından görevlilere herkes muhteşemdi. Çarşıda çay içtiğimiz, illa ikramımız olsun diyen bir çay evine, zorla parasını vermemiz bunun bir göstergesiydi bence.
Tek çirkinlik, konvoydaki gazetecileri taşıyan sivil araca görevli birkaç polisin hareket halinde iken bile camına kaportasına yumrukla vurarak durma devam et diyerek sinir bozmasıydı. Bunu da doğudaki genel duruma vererek es geçtik.
Tanışma faslından sonra, siyasetçiler çarşı-Pazar gezip esnaf ziyaretinde bulundular. Sanayicilerimiz organize sanayini gezip, Bingöl’lü iş adamları ile iştişare yaptılar. Sonuçta her grup kendine göre iletişim kurdu, Kahramanmaraş’tan Bingöl’e kurulan gönül köprüsüne katkıda bulundular.
Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, Oniki Şubat ve Dulkadiroğlu ile diğer ilçe belediyelerimizin hazırlayıp dağıttığı hediye paketleri, Kervan pastanesinin ikram ettiği dondurmalar gönül köprüsünün güzellikleri olarak kayıtlara geçti.
Organizeyi yapan Ak Parti İl Başkanı Ahmet Özdemir başta olmak üzere, otobüste bize olan ilgisini esirgemeyen İl Başkan yardımcısı Özkan Muslu’ya, Basından sorumlu İl Başkan yardımcısı Mücahit Kara’ya, bizi Bingöl’de karşılayıp ilgilenen Hakan Dereli ve Cuma Karalar başta olmak üzere diğer yöneticilere teşekkür ediyorum.
Dönüş yolculuğunda, otobüste bulunan yol arkadaşlarımızdan biri; “bizim birde Trabzon isimli kardeşimiz vardı, ona n’oldu” deyince, Mehmet Fiskeci, “o öteki avrattandı, onu bıraktık” dedi.
Yorumu size ait…
Ben bu küçük kardeş ziyaretini sevdim…
Bi daha ki sefere yatıya gidelim…