Zamanın Genel Kurmay Başkanı muhtemelen Mareşal Fevzi çakmak Paşa memleketimize geldiğinde Maraşlılardan isteklerini sorduğunda; “Paşam Sahurda uyanamıyoruz, bizim kaleye bir top” cevabını dinleyerek büyüdük.
Biraz daha büyüyünce 8. Cumhurbaşkanımız Merhum Turgut Özal, Başbakan iken memlekete geldiğinde, şimdi yerinde yeller esen Çiçek sinemasında yapılan bir toplantıda; Maraşlılar ne istiyorsunuz dediğinde; “Efendim Kahramanmaraş spor’u birinci ligde görmek istiyoruz” dediklerine şahit olduk.
Bir çok Maraşlı bilir ki, bir toplumda olağandışı bir durum gerçekleştiğinde tepki kaleye bir toooppp şeklinde olur.
İşte Sayın Ulaştırma Bakanı, hızlı tren konulu olağan üstü bir gündemle çalıştay için Kahramanmaraş’a geldiğinde kaleye bir toopp olayı gerçekleşmiştir.
Çok gezen hassas Kahramanmaraşlılar haklı olarak etraftaki karayolları ağında Kahramanmaraş adının az olmasından şikayetçidir.
Ak Parti Kahramanmaraş İl Başkan yardımcısı Uğur Dilipak kardeşimiz, Ramada oteldeki çalıştayda söz isteyerek kendisini tanıtmış ve Kahramanmaraş adının az olması konusunu Sayın Ulaştırma Bakanı’na arz(!) etmiştir.
Al sana bir kaleye tooppp.
Koskoca Ulaştırma Bakanı’ından isim levhası istenir mi?...
Bu çok basit bir istek için Ulaştırma bakanından isteme kontenjanı meşgul edilir mi?
En basitinden git karayolları Bölge Müdürüne, vur masaya yumruğunu, iste levhalarını tak istediğin yere..
Sayın Bakan’danda misal Çağlayancerit yolunu iste.
Ilıca yolunu iste.
Göksun-Kayseri arası direkt yol iste..
İsteyecek yol kıtlığımı var…
Ama suç senden değil ki…
Seni oraya getirenlerde….
Koskoca İl başkan yardımcısından kaleye bir top.
Bari Bakana adını söylerken, İl başkan yardımcısı ünvanını söylemeseydin..
Hem kendini hem teşkilatını rezil etmezdin.
Yön levhası isterken aklına gelmedi mi?
Bakan fetva makamı değil ama, koskoca Bakan olmuş aklı yeter diyerek; Sayın Bakanım beni söyleyip de inkar ettiğim bir laf için Müftüye davet edildim, lakin Allah muhafaza orada da yalan söylersem çarpılır marpılırım diye korktuğum için duymamazlıktan geliyorum deseydin bakalım ne diyecekti…
Müftüye davet ettiğin adamın bu davete icap etmeyeceğini bile bile bu daveti yaptığın takdirde, daveti yapan adamın günaha gireceğini bildiğin için, benim günahlarımı artırmak amacıyla Müftüye gelmiyorsan, benim günahlarım bana yeter sayın Dilipak.
Ulaştırma Bakanından yön levhası isteyecek kadar bulunduğu makamın farkında olan(!) İl Başka yardımcısına olan Müftüye davetimi şu an itibari ile geri çekiyorum.
Korktuğumdan falan değil ha..
Bu kadar yüksek kapasiteli(!) bir adamla Müftü karşısına çıkmayı kendime zul sayarımda ondan…