Bu ülkenin siyasi ortamında iktidar partisinin delegesi sıfatıyla, bir bölge müdürünün karşısında bacak bacak üstüne atarak ahkam kesen işçileri gören biri olarak, Memurlara olan siyaset yasağına oldum olası karşı çıkarım.
Aslında yazımın konusu memurun siyaseti değil, esas konu Milliyetçi Hareket’teki gelişmeler.
En azılı komünistler bile MHP’nin Meclis dışı kaldığında, Meclisteki MHP eksikliğinden dem vurabilmişlerse, benimde Maraş memleketinin acizane bir çocuğu ve yazarı olarak buradaki MHP’nin ahvali üzerinde kalem oynatma hakkım vardır düşüncesiyle biraz MHP derinliklerine dalmak istiyorum.
Bir önceki yazımda MHP’deki bazı gelişmeleri paylaşmıştım. Çok sayıda olumlu olumsuz yorum aldım, elbette ki beğenenler olduğu kadar, beğenmeyenlerde olacak.
Eleştiriler bizim için her zaman ileriye tuttuğumuz ışıktır. Aleyhimizde de olsa, edepli yazılan tüm yorumları sitemizde yayınlamaktan beis etmeyiz.
Hatırlanacağı üzere, Tahir Hoca’nın MHP adayı olarak tuttuğunu ve halkın teveccüh gösterdiğini daha önceleri yazmıştım. Bunu değerlendirebilmeninde teşkilata düştüğünü üzerine eklemiştim.
Sözü uzatmadan geçtiğimiz gün Türkoğlu seçim bürosunun açılışına getirmek istiyorum.
Bu açılışın basına haber verilmeyişini, Tahir Hoca Ve Türkoğlu MHP adayı Cafer Güçlü’ye tavsiye edilen ve basın danışmanlığı yapan şahsiyetin bu işi yaparken, şahsi güdülerini ortaya koyarak, partiye zarar verdiğini gündeme getirmiştik.,
Ve Tahir Hoca’nın Genel Merkez dışında Ankara bağlantısının bu işi organize ettiğini yazmıştım. Hocanın Ankara bağlantısı dediğim zat geçen dönemin MHP Belediye başkan aday adayı iken teşkilat tarafından harcanmış, tabanın teveccüh gösterdiğine inandığım ve okuldan dönem arkadaşım Ejder Oruç’tur.
MHP’li adayların basın danışmanlığı konusu Ejder Oruç’un üzerine yıkıldığında, beni arayarak konuşan ve alakam yok diyen Ejder Oruç, benim yazım üzerine de bana bir mesaj çekerek; “30 yıllık dostluğu küçük bir menfaat için yıktığımı” söylemiştir.
Bunun bir menfaat meselesi olmadığını, mesleki onur meselesi olduğunu anlamak kapasite meselesidir.
Konuşmamızda da, bir devlet memuru olarak siyasetle ilgilenmesinin zaten yasak olduğunu da beyan etmiştir.
Devlet memuruyum siyasetle ilgilenmem yasak diyen Ejder Oruç’un, MHP Dulkadiroğlu aday adaylığı için bir dilekçe vermekten başka bir icraatı olmayan Selçuk Kurtsatar’ın elinden tutarak, MHP Genel Merkezinde dolaştırmasının yorumunu kamu oyuna bırakarak, madem bu işlerden rahatsız oluyorsun, o zaman kardeşine söyle siyaseten sana zarar vermemesi için bu işlerden uzak durmasını söylemelisin diyerek, MHP konusunun beni niye bu kadar ilgilendirdiğine gelmek istiyorum.
Bilindiği üzere MHP’de teşkilatın ayrı, vekilin ayrı, eskilerin ayrı tellerden çaldığı sağır sultanın dahi bilgisi dahilindedir.
Türkoğlu seçim bürosu açılışında İl başkanı, vekil ve eskiler bir araya gelmiştir. Bu MHP’de birliğe bütünlüğe doğru atılan bir adımdır. Bu bütünlüğü halkın duyması gerekir. Bunu duyurmak basının işidir. Basınla ilişkileri yürütme görevi sipariş olarak verilen, hizmet ettiği kurumun menfaatleri ile kendi güdülerini ile karıştırmak suretiyle bu ayırımı yapamayan amatörlerin işi değildir.
Böyle bir hata ancak yönetimin talimatı ile yapılır. Teşkilat çıksın sorumluluk bize ait desin amenna…
Bu beni ne ilgilendirir.
Beni ilgilendirir; çünkü MHP Kahramanmaraş’ta ana muhalefet partisidir. Güçlü bir ana muhalefet partisi iktidardaki partiyi amiyane bir tabirle sıkıştırarak daha çok hizmet gelmesine vesile olur.
Mesleki yeterliliği olmayanlarla iş yapmak, geçmiş dönemdeki gibi Belediye meclis üyelerini rast gele seçmek, seçim kaybetmiş adamları yeniden aday yaparak ana muhalefetlik olmaz.
MHP’deki bu olumlu gelişmeyi Türkoğlu’na gelen 3 gazeteci ile duyurmaya çalışmak, daha doğrusu duyulmasını engellemek partiye ve memlekete ihanettir.
Yoksa bu birleşme görüntülerinden, sinyallerinden rahatsız olanlar mı var???