Meydanda bir RecepTayyip Erdoğan yok.
Bunu kabul etmek lazım..
Millette seçim heyecanı yok..
Bunu da kabul etmek lazım..
Bu durumda meydana toplanan kalabalığı baz alarak, seçim sonucu ile ilgili değerlendirme yapmak pek sağlıklı olmaz.
Bunu da kabul etmek lazım..
Ak Parti’nin bugünkü mitinginden bahsettiğim her halde anlaşılmıştır.
Kalabalıkları çok sevmem. Bu mitinge, özellikle Mehmet Taş kardeşimle birlikte bir değerlendirme yapabilme amacıyla gittik. Özellikle de balkonları kontrol ettik. Serdar Erdoğan Yılmaz ağabeyimizin ofisinden etrafı kolaçan ettik.
7 Haziran seçimlerinden önce yapılan mitingde balkonlar boştu. Bunun pek hayra alamet olmadığını o zaman yine bu köşede paylaşmıştım.
Fakat; bu defa balkonlar doluydu.
……………….
Biz millet olarak övülmeyi severiz.
Başbakan platforma çıktığında, Maraş’la ilgili güzel sözler söyledi.
Ede Ahmet her zaman yanınızda dedi.
Aman Başbakanım, yanımızda ol ama; “Sizin bakanınız benim” deme.
Grup Başkan vekilliğimize dokunma, hak ettiğimiz Bakan’lığımızı ver.
Biz Maraş olarak zaten hep yanınızdayız.
……………….
Siyasette hitabet önemlidir.
Şimdiki gençlerin pek aklı yetmez. Ferruh Bozbeyli iyi konuşurdu, orta okul öğrencisiyken
Renk sinemasında ilk dinlediğim lider oydu..
Başbakanımızda, sahne hakimiyetini, dinlemeye gelenlerle karışlıklı diyalog olayını ciddi anlamda geliştirmiş.
Konuşmak bir sanat’tır derdi Üniversitedeki edebiyat hocamız..
O konuşma sanatı, dinleyenleri etkileme ve ikna yeteneği yerel siyasette, Grup başkan Vekilimiz Mahir Ünal’da da var..
Geçtiğimiz ay yapılan Ak Parti aylık istişare toplantısında Mahir Ünal’ı dinleyince; “yok artık ben Mahir Ünal nerdeyse bende ordayım” diyen bir MHP’li arkadaşımdan biliyorum.