Yönetiminde olduğum Akdeniz Gazeteciler Federasyonunun yönetim kurulu toplantısı nedeniyle bulunduğum Antalya’dan Ankara’ya geçerken bir müddet siyaset yazmamaya karar verdim. Verdim ama¸bu zamanda siyasetten başka yazacak bir konu olsa da kimsenin okuyacağını sanıyorum.
Yine de ucundan azıcık dokunarak adaylar açıklanıncaya kadar ara vereyim diyorum.
Memleketten Antalya, oradan Isparta ve Afyon üzerinden Ankara’ya ulaşırken hem gördüm hem irdeledim.
Hiçbir yeri kendi memleketimle kıyaslamıyorum. Herkes, her yer Ankara’ya yolladıkları siyasetçilerin gücü ölçüsünde hizmetlerden faydalanmış, yerel idarecilerin ufkuyla bağlantılı olarak ortaya bir şeyler çıkarmış.
İktidarda olmaları hasebiyle bizde elbette ki Ak parti vekillerine, yerel idarecilerine bunu sormak durumundayız.
Adamın birine bir görev vermişler. Şuraya otur, geçen kayıkları say demişler. Bir müddet sonra görev verenler gelip adama sormuşlar; kaç kayık geçti diye….
Adamda geçen geçti, şu gelen bir demiş.
Geçenler geçti, biz yeni gelenlere bakalım …
Ak Parti’nin şimdiki Ankara kadrosunun iyi olduğunu, güzel işlere imza attıklarını düşünenlerin çok olduğu varsayalım.
Ben kendi adıma bu varsayımı, yapımı devam eden Göksun yolu bittikten sonra da değil, eğer becerebilirlerse Kısık üzerinden Elbistan yolu, ve Göksun’dan Pınarbaşı’na uğramadan direkt olarak Kayseri’ye giden bir yol yaptırmaları halinde kabul edeceğim.
Çünkü direkt Tomarza üzerinden Göksun-Kayseri yolu ile Ankara yaklaşık 125 km kısalmış olacak. Zaten bu yolun büyük bölümü Akdeniz-Karadeniz bağlantısı olarak yapılmış.
Gezdiğim gittiğim yerlerdeki yapılmış yolları görünce bir Kahramanmaraşlı olarak bunu istemek hakkımız diye düşünüyorum.
Ama; şu an memlekette ilçe adaylarının kim olduğunun vazgeçilmez hesapları varken, siyasi rakip gördüklerinin karşılıklı ayaklarını kaydırma operasyonları varken, kendi partilerine zarar verme pahasına rakiplerinin bölgesinde seçim kaybettirip itibarsızlaştırma düşünceleri varken, kim memleketin yollarını düşünecek, boşa uğraşma Abid Vanlı demekten kendimi alamıyorum..
Siyaset dedik ya hani. MHP ne alemde diyecek olursanız; MHP’mi, onların seçim-meçim kazanmaya niyeti yok der geçerim.