Dün akşam bir çok kişinin beklediği/beklemediği haber Aksu tv ekranlarından duyurulduğunda bir telefon trafiğidir başladı.
Bendenizde mutad kuzey ilçeleri turundan dönerken haberi aldım. Uzatmayalım haber doğrulandı ve sabah oldu.
Düne kadar Ben Mustafa Poyraz’dan başkasını göremiyorum diyenlerin bugün ben dediydim babından ünlemelerini okuyunca çokta şaşırmadım.
İşin terane kısmını bırakarak bu sabaha Benimde orda olduğum yere gelmek istiyorum. Sabah erken saatlerde bir iş için belediyeye gittiğimde, başkanlık girişindeki kalabalığı görünce hayırdır inşallah diyerek yaklaştım. Önce tüm zabıtaları kapıda görünce seyyar satıcılar belediyeyimi bastı acaba diye düşündüm. Sonra baktım personelden tanıdık simalar var. İnsanların yüzleri asık, üzgün. Beni gördüğünde her zaman dayı nasılsın diyerek hal hatır soran yeğenimin eşi de pas vermeyince, personel nümayişinin sebebini anladım.
Başkan vefa borçlarını bildirecekler. Gitme kal-bizi bırakma demelerinin faydası olmayacağının bilincindeler.
Ulaştırma Müdürü Talat Özdemir’in yeni başkan kim olacak diyen ismi bende saklı birini, sırası mı kardeşim 11 yıldan beri birlikte çalıştığımız başkanımız veda ediyor düşündüğün şeye bak şeklinde terslemesi ve bir Belediye meclis üyesinin personele şöyle bir bakarak; Ulan muhteremler(burada muhterem kelimesi yerine bir başka kelime kullanılmıştır, buraya yazılmaz.) şimdi ağıt yakacağınıza, 10 yıldan beri arkadan kuyu kazmasaydınız bu adam şimdi gidiyor olmazdı şeklindeki sitemleri arasında Başkan Poyraz’ı bende beklemeye başladım.
Başkan geldiğinde bekleyenleri görünce arabadan inmeden önce vakit kazanmak anlamında pantolon paçasını düzeltti. İndi ve meşhur yandan yandan bıyık altı tebessümüyle ne gerek vardı gibi bir el işareti yaptı.
İlk önüne çıkan birkaç kişiyle tokalaşarak bir üst basamağa çıktı ve bilinen helallik konuşmasını yaptı.
Geride ne kadar iyi/kötü iz bıraksanda/bırakmasanda vedalar hep birkaç damla göz yaşı ile süslenir.
Başkan konuşurken ben hep dudak hareketleri ve birbirine kenetlenmiş iki elinin parmaklarını izledim.
Bir ara duygulandı bir şeyler söyleyecekti, bu arada dudakları titredi başını yere eğdi ve sonra toparlayarak boşver der gibi konuşmasına devam etti.
Parmaklarının kenetlenmiş olarak birbirlerine destek olması yinede titremeyi önleyemedi.
Başkanla köprüden geçme olayından biraz daha yakın akrabalığımız var. Sitem ettiğimiz zamanlar oldu. Menfaatimiz olunca yakınlaşıp, menfaat bitince uzaklaşmadık.(Çok yakında olamadık).
Sitemlerimiz genelde kendisinden ziyade etrafında bulunan mezar kazıcıları ile ilgiliydi. Görevdeyken bunu anlamak zor ama, inşallah makamı devredip biraz daha sakin kafayla düşündüğünde, etrafında kimlerin kalıp kalmadığına bir baktığında, sitemlerimizin değerini ancak o zaman anlar diye düşünüyorum.
Helallik mi… Aksi söz konusu bile olamaz.