Uzun zamandır düğün hazırlıklarından dolayı sosyal medyadan ve haberlerden uzaktım. Bu sabah şöyle bir tur atayım niyetiyle bilgisayarımın başına oturduğumda, sosyal medyanın kesinlikle kontrol altına alınması ve gazetecilik kimliği altında her önüne gelene mikrofon uzatılmaması gerektiği kanaatine vardım…
Adam şahsi güdülerini tatmin etmek amacıyla, depremde neredeyse evini barkını unutmuş bir Başkana; “Depremde neredeydin” diyecek kadar arsızlaşabiliyor, ağır hasarlı binaların yıkımı ile ilgili Belediyenin hiçbir yetkisi olmadığı halde, bu binaları yıkmadın diyerek, depremde gecesini gündüzüne katmış bir başkana aklı sıra hesap sorabiliyor.
Bu nedenledir ki; sosyal medya denilen mecranın behemahal kontrol altına alınması lazım.
Tamam; mikrofonu tuttun, adamcağız ağzına geleni saymaya başladı. Sen biliyorsun o zavallının söylediklerinin doğru olmadığını, hakarete ve iftiraya varan laflar sarf ettiğini.
Canlı yayında isen hemen yayını kes.. Bant yayın yapıyorsan ayıklama yap.
Haaa yok zaten o zavallı adamcağızları bilinçli olarak konuşturuyorsan ve yönlendiriyorsan diyecek laf yok. Laf çok ta; maalesef burada diyemiyoruz.
Depremle ilgili Belediye Başkanlarına hesap sormak kimsenin haddi değildir. Hesabı ancak ve ancak DEVLET sorar.
Depremin ilk dakikasından beri yaşayan ve görev yapan biri olarak, Başta Dulkadiroğlu Belediye Başkanımız Necati Okay olmak üzere, 12 Şubat Belediye başkanımız Hanefi Mahçiçek ve Türkoğlu Belediye Başkanımız Osman Okumuş gereğini fazlası ile yapmıştır..
Gerisi lafügüzaftır.
Olayı tetikçilik boyutuna getirip insanları aleyhte yönlendirmek ise gayriahlaki bir durumdur..