Referandum çalışmalarını aralıksız sürdüren Ak Parti’de MKYK Disiplin kurulu üyesi Metin Doğan yaptığı değerlendirmede Milliyetçi Hareket Partisinin tarihi bir sorumluluğu yerine getirdiğini söyledi.
Metin Doğan şöyle konuştu; “MHP Lideri Bahçeli 15 Temmuz sonrası Türkiye’nin durumunu görmüş ve iyi bir analiz etmiş, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini destekleyerek tarihi bir sorumluluğu ve tarihi bir görevi yerine getirmiştir. Mecliste de tüm MHP milletvekilleri sahip çıkmış ve sahada da tüm MHP teşkilatları ellerinden geldiği kadar gayret gösteriyorlar.
Kahramanmaraş’ta da MHP İl Başkanı ve yöneticileri, ilçe başkanları ve yöneticileri ciddi bir mücadele veriyorlar. Hem kendi içerisindeki MHP’den ihraç edilmesine rağmen MHP’ye genel başkan olmak yapılmak istenen Meral Akşener ve ekibine karşı bir mücadele veriyorlar hem de kendi seçmenlerine yeni sistemi anlatmak için gayreti içerisindeler.
Kahramanmaraş’ta MHP tabanının büyük bir çoğunluğunun ‘evet’ vereceğini düşünüyorum ve bunu da sahada görüyorum. MHP seçmeni büyük oranda toparlanmış durumda parti örgütünün, liderinin ve Türkiye’nin arkasında. Türkiye’nin geleceğinin bu sistemde olduğunun bilincinde bir şekilde davranıyorlar.”
BASKI BİTTİ, DOĞU VE GÜNEYDOĞULU KARDEŞLERİMİZ ARTIK ÇOK RAHAT
Türkiye’nin güvenlik güçlerinin terörle mücadelede gösterdiği etkin çalışmalarla Doğu ve Günedoğu’daki vatandaşların artık daha rahat olduğuna da vurgu yapan Doğan; “Doğu ve Güneydoğu’da 25 Temmuz sürecinden bu yana çok yoğun bir terörle mücadele veriliyor. Özellikle şehir merkezleri temizlendi ve dağlar da yapılan operasyonlarla temizleniyor. Maalesef PKK’nin siyasi uzantısı HDP, hem dağda hem şehirde birlikte çalışıyor ve halkın iradesini maniple ediyorlardı.
Halkı HDP’yi veya ondan önceki Kürt partilerine oy vermeye mecbur kılıyorlardı. Çocuklarının dağa kaçırılmasını veya kendisine zarar vermesini istemeyen vatandaşlar ise o partilere yönelmek zorunda kalıyorlardı. Şimdi terör tehlikesi ortadan kalktı ve bu baskı vatandaşımızın üzerinden alındı.
Bundan sonraki süreçte hem referandum da hem bundan sonraki seçimlerde de oradaki vatandaşlarımızın özgür iradesiyle karar vereceğini, verdiği kararla terör örgütünün maşası olan HDP’ye değil, Türkiye’ye sahip çıkacak, milli birlik ve bütünlüğü sağlayacak siyasi görüşlere doğru kayacağını düşünüyorum.
‘Evet’ oyunun da bölge için bir şans olduğunu vatandaşlar anlamış durumda, oradaki huzur ve refahın kalıcı hale gelmesi için gelecekte de Türkiye’nin bir bütün şekilde kendisini muhafaza etmesi için Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bir şans olduğunu düşünüyor ve ‘evet’ oylarının anketlerde yüksek olduğunu görüyoruz.” Diye konuştu.
17 NİSAN SABAHI BAMBAŞKA BİR TÜRKİYE OLACAK
16 Nisan’da yapılacak halk oylamasında ‘evet’ çıkması durumunda Türkiye’nin 17 Nisan sabahına farklı bir gün ile uyanacaklarını belirten Doğan; “‘Evet’le ilgili bir tereddüdümüz yok, seçmenimizin iradesiyle 17 Nisan sabaha bambaşka bir Türkiye’yle uyanacağıma inanıyorum. Artık Türkiye’de anayasa ve hükümet sisteminin değişmesiyle istikrar kalıcı hale gelecek, bu da insanlarımızın zihnine yerleşecek.
Hiçbir zaman için ‘acaba bir sonraki seçimde kimler iktidara gelecek, koalisyonlar olacak mı’ diye düşünmeyecek, 2019’da Cumhurbaşkanı yüzde 50+1’le seçilecek, 2024’te, 2029’da da yine seçilecek. Türkiye’de Güneş Motel pazarlıklarının, bir şemsiye partisi kurdurulup diğer partilerden onlarca partiden istifa ettirilerek, milletin iradesini Ankara, İstanbul pazarlarında ucuz bir mal gibi alınıp satıldığı bir ortamın gelmeyeceğini vatandaşlarımız görecek.
Ekonomiye, siyasete daha güvenle bakacak. Vatandaşın güvenini kazanmış bir devlet, dış politikada daha etkin olacak daha dik duracak, yatırımlarda ileriye dönük projelerde daha cesaretli davranmak suretiyle ülkenin geleceğini şekillendirecek. Bu sistem ülkenin 2023-2071 hedeflerine giden hükümetler için de itici bir güç olacak.” Dedi.