KURTULUŞ REÇETESİ..
Dalgalar hiç durmadan vurur kıyıya.
Rüzgar şiddetle eser en sarp kayaya.
Hasetçiler atar Yusuf’u, kör kuyuya.
Habil ile Kabil’in savaşı sürer kıyasıya.
***
Kartallar yalnız, çakallar sürü sürü.
Hayat hem trajedi, hem de güldürü.
Sen Hak bildiğin yolda dimdik yürü.
Hoşgör herkesi, Yaradan’dan ötürü.
***
Sakın ayrım yapma, bakma rengine.
Kalmaz Dünya, ne fakire, ne zengine.
Yükseklere değil, sen hep bak engine.
Davul bile vuruyor bak, dengi dengine.
***
Her sabah verilir sana yeni bir fırsat.
Hep iyilik üzere kalk, iyilik üzere yat.
Yüzeysel değil, hayatı en hassas tart.
Şeytanın vesveselerini al bir kenara at.
***
Bak, akıl ve fikir, hepsi var insanda.
İyi ile kötü hepsi de aynı meydanda.
Meselelerin çözümü içindeki imanda.
Yüce Rabbim yol gösteriyor, Kuran’da.
***
Heyhat, gün döner, ay döner, yıl döner.
Ömür çabucak geçer, gözlerin ışığı söner.
Herkes çaresiz, bir gün o tahta ata biner.
Vakit varken, iyiliği ve doğruluğu öner.
***
İslam bu hayatta, tek kurtuluş yoludur.
Bu yolda yürüyenler, ebeden mutludur.
Söz dinleyenler, Allah’ın en has kuludur.
Uymayanların içi, huzursuzluk doludur.
***
İşte bu, Yedi Kıta’da bir kurtuluş reçetesi.
Hemen kendine gel, belki gelmez ertesi.
Cehenneme götürür seni, nefsinin ateşi.
Sakın uyma nefsine, dinle gel bu Kardeşi.
Ahmet SANDAL