• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNCEL
  • SİYASET
  • MAGAZİN
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • İŞ DÜNYASI
  • SPOR
  • SAĞLIK MEDYA TEKNOLOJİ TOPLUM ASAYİŞ EĞİTİM
  • Ara
SON DAKİKA:
06:36
Gençler İçin Spor Önemli..
06:15
Pusula Maraş Kamplarına Başvurular Sürüyor..
06:04
Büyükşehir’den Örnek Uygulama; Gassallık Kursu Başlıyor..
05:48
Başkan Hanifi Toptaş'tan dev müjde: Gençlik Merkezi için imzalar atıldı.
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Ahmet Sandal
  3. Tefekkürden Şiire / Şiirden Tefekküre
Yayınlanma: 20 Temmuz 2022 - 10:48

Tefekkürden Şiire / Şiirden Tefekküre

20 Temmuz 2022 - 10:48
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Tefekkürden Şiire / Şiirden Tefekküre
Ahmet Sandal

Tefekkürden şiire, şiirden tefekküre oldukça geniş ve oldukça düz bir yol vardır.  Ve tefekkürden şiire, şiirden tefekküre uzanan o geniş ve düz yol oldukça manzaralı, oldukça güzel ve oldukça huzurlu bir yoldur.
Tefekkür ve şiir bağlamında düşündüm ve kendimi adeta şu iki kelime (tefekkür ve şiir) etrafında günlerce döndürdüm. Adeta tavaf eder gibi.
Tefekkür şiirin kapısı değil midir? Şiir bir tefekkür işi değil midir? Şiir duygularla da yazılır, tefekkürle de yazılır. Duygularla yazılan şiir ile tefekkür ile yazılan şiir arasında fark vardır. Öyle bir farktır ki adeta siyah ve beyaz gibi, adeta dağ ile ova gibi, adeta gece ve gündüz gibi fark vardır.
Duygulara fren vurmak zor. Duygular yanıltır. Duygular insanı vadi vadi başıboş dolaştırır. Düşünceler öyle mi? İnsan düşündükçe kendisini adeta bir ekinin başaklarının olgunlaşması ve yetişmesi gibi ağırlık ve olgunluk hisseder. Boş başak dik durur, dolu başak bir tarafa doğru eğilir, aynen bir derviş edasıyla. Tefekkürle şiir yazanların gittikçe olgunlaştıkları bir gerçektir. Duygularla şiir yazanlar da gittikçe sapıtabilir.
Yukarıdaki paragrafta duygular insanı vadi vadi dolaştırır derken, kastımız boş duygular ve insanın heva ve nefsinden kaynaklanan duygulardır. Yoksa elbette vicdan, irfan ve izan ile donatılmış duygular ulvi ve faydalıdır. Bunlara diyecek sözümüz yok.
Şairlerden ulvi duygularla yazarak heyecanlarını ifade edenlere sözümüz yok. Ancak, sırf kafiye olsun, sırf söz olsun diye saçma-sapan şiirler yazan ve hatta uhrevi açıdan sorumluluğa giren şairlere elbette itirazım ve hatta eleştirilerimiz vardır.
Zaten bu şairler Kur’an-ı Kerim’de de eleştirilir. Kuran-ı Kerim’de şairler ismiyle “Şuara” Suresi vardır.
Ve Şuara Suresinde duygularına hakim olamayıp da adeta aklına gelen her şeyi yazan ve uhrevi sorumluluğu düşünmeyen şairler eleştirilir. Sözkonusu Surenin son 4 ayeti oldukça mühimdir. İlk üç ayet tenkit ve ikaz yüklüdür. Son ayet müjde ve haber içerir. Şimdi bu dört ayeti iki parça halinde dikkatlerinize sunuyorum. İlk üç ayet ilk kısım ve son ayet son kısımdır.
İşte Şuara Suresi 224-226. ayet: “Şairlere gelince, onlara da yoldan sapanlar uyar. Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmez misin?”
Evet, bu ayetler, tefekkür etmeyen ve tefekkürden şiire geçmeyen, şiir vasıtasıyla tefekkürü hedef almayan, başıboş ve sapkın şairler içindir. Allah bizleri bu durumdan ebeden korusun. Biz de şiir yazıyoruz ve hedefimiz şiirden tefekküre, tefekkürden şiire adeta köprü kurmak ve güzel bir yol oluşturmaktır. O yol ki her tarafı ağaçlı, o yol ki her tarafı çiçeklidir. O yol güvenli ve huzura giden yolun ta kendisidir.
Tefekkürden şiire, şiirden tefekküre köprü kurarak yalnız gerçekleri söyleyen bir Mehmet Akif gibi şöyle haykıran her şair baş tacımızdır.
“Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim,
İnan ki her ne demişsem görüp de söylemişim.
Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek:
Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek.”
Evet, Üstadımız Mehmet Akif Ersoy işte bu minvalde yazarak Kur’an-ı Kerim’deki müjdeye ve habere layık bir şairdir.
Şuara Suresi 227. Ayeti şimdi hatırlatmanın tam sırasıdır.
“Ancak iman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlar, Allah’ı çokça ananlar ve haksızlığa uğratıldıktan sonra kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler, neye nasıl dönüşeceklerini (başlarına nelerin geleceğini) yakında görecekler.”
Yazımızın bu noktasında Şuara Suresinin son 4 ayetini tefekkür eylediğimizde şu beş gerçek kendisini ayan-beyan belli etmektedir.
1-İslam’da şiir vardır. Kur’an-ı Kerim’de şiir değil şairler tenkit edilmiştir. O şairler ki sapkın duygularla yazan düşüncesiz kişilerdir.
2-Şairlerden Hakkı ve doğruyu anlatan ve gerçekleri haykıranlar kurtuluşa ermişlerdir.
3-Şiir bir savunma aracıdır. Allah yolunda yürüyen şair haksızlığa uğradığında bunu şiirleriyle ifade eder. Bir Mehmet Akif Ersoy, bir Necip Fazıl, bir Sezai Karakoç, bir Abdurrahim Karakoç, bir Ahmet Sandal bu yönteme başvurmuşlar ve Millet olarak, toplum olarak özellikle son 100 yılda uğradıkları haksızlıkları ya da şahsen kendilerine uygulanan haksızlıklara şiirle karşı durmuşlardır. Şiir bir savunma aracıdır dedik bu üçüncü maddenin başında. Sonunda da şiir bir karşı duruştur diyoruz.
4-Her vadide sapkın sapkın dolaşan ve aklına her geleni yazan, sırf kafiye, sırf kendilerine güzel gelen bir söz söylemek duygusuyla uhrevi sorumluluk taşıyan kişiler insanların, özellikle gençlerin aklını çelmekte ve uhrevi sorumluluğa düşmektedir. “Cenneti saçlarının bir teline değişmem, sen olduktan sonra cehennem bile ödül bana” diyenler ve benzer, sapkın sözlerle şeytana ve nefsine hizmet edenler, Şuara Suresi 224-226. ayetin muhataplarıdır. Allah bunlardan bizleri ebeden uzak eylesin.
5-Haksızlık ile iş görenlerin akıbeti berbattır. Hem bu Dünya’da hem de Ahirette hüsrana düşenler haksızlıkla iş görenlerdir ki, Hakkı ve doğruyu haykıran şairler işte bu haksızlarla ezel-ebed mücadele ederler ve kıyamete dek de edeceklerdir.
Ben işte bu beşinci kısımda belirttiğim çerçevedeki haksızlıklara karşı tefekkürle ve şiirle karşı durmayı kendime adeta ilahi bir ilhamla vazife edindim. Allah’ın izniyle 13 yaşımdan beri şiir yazıyorum. Yüce Rabbim nasip eyledi, 17 kitap yayınladım. Kitaplarımın tahminen 10 adedi şiir üzerinedir.
Şiirlerimde elhamdülillah, tefekküre kapı açmayı ve okuyanlarda tefekkür meydana getirmeyi Hak ve doğruluk istikametinde öğütler vermeyi maksat edindim. Benim şiirdeki şiarım budur. Daha açıkçası şudur: “Tefekkürden şiire, şiirden tefekküre varmaktır.”
Şiir yazarım tefekkür ettiklerimden ve isterim ki tefekkür edilsin yazdığım şiirlerden.
Yazımın bu noktasında şu hususa da dikkat çektikten sonra şiirlerime yer vermek isterim.
Sevgili Peygamber Efendimiz’in (asm) şairi vardır. Hz. Peygamber (asm) Şair Hasan bin Sabit için “Hassan’ın beyitleri düşmana ok darbesinden daha tesirlidir” buyurmuştur. Peygamber Efendimiz şiir yazmak için teşviklerde bulunmuştur.” Öyleyse bizlerde şiirler yazmalıyız, dostlarımıza şiirle tefekkür üzere bir hayat ve doğruluk üzere bir istikamet öğütlediğimiz gibi ve düşmanlarımızı da adeta şiirle devirmeliyiz. Vesselam.
 
Ahmet SANDAL

  • YORUMLAR
  • FACEBOOK
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Elazığ Notları -2 - 17 Ağustos 2022
  • ELAZIĞ NOTLARI -1.. - 15 Ağustos 2022
  • Şuyuu mu, Vukuu mu? Siyaset mi, Sosyoloji mi? - 08 Ağustos 2022
  • Görecelilik (Nisbiyet) Kavramı Üzerine Bir Fikir Jimnastiği - 02 Ağustos 2022
  • "Vasat Ümmet" Dünya'nın Umudu ve Kurtuluşudur - 27 Temmuz 2022
  • Kalplere Bakmak ve Elazığlı Müftü Ahmet Karaosmanoğlu - 22 Temmuz 2022
  • Tarikatlar İslam'ın Bir Emri Midir? - 16 Temmuz 2022
  • Yepyeni Son 4 Şiirim - 14 Temmuz 2022
  • Kur'an'da Gözü Olmayanın Kurban'da Sözü Olmasın - 07 Temmuz 2022
  • Hakikat Tomurcukları - 05 Temmuz 2022
  • "İslam Dini Ezilenleri ve Yoksulları Koruyan Bir Din'dir" - 04 Temmuz 2022
  • Ezilenlerin Ve Yoksulların (Mustazafların) Korunmasına Dair Ayet ve Hadisler - 02 Temmuz 2022
  • Fırıncı ve Şair/ Beden ve Ruh.. - 28 Haziran 2022
  • Siyasete girmek için "Para da para! Para da para!" - 25 Haziran 2022
  • Tahterevalli ile bir söyleşi.. - 24 Haziran 2022
  • İlm-i siyaset ve doğru hareket üzerine görüş ve önerilerim.. - 22 Haziran 2022
  • Selçuklu ve Osmanlı nedir? Neyi temsil eder? - 21 Haziran 2022
  • DOST ACI SÖYLER. DOĞRU SÖYLER.. - 20 Haziran 2022
  • Tahammül ve hoşgörü kültürüne hasret kaldık.. - 20 Haziran 2022
  • Osmanlı nedir? Osmanlı neyi temsil eder? - 17 Haziran 2022
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 35
Köşe Yazarları
Milletvekili Dediğin Memlekete Yakışmalı
Seval Vanlı
Milletvekili Dediğin Memlekete Yakışmalı
Murat Özbilir
Murat Özbilir
Depremzede bir çocuğun memleket özlemi.
Abid Vanlı
Abid Vanlı
Hanefi Öksüz, Halil İbrahim Gümüşer ve Deplasman..
Muhalefetin kazanma hayali..
Editör
Muhalefetin kazanma hayali..
Editör'ün notu: Yazarımız Deprem Şehidi..
Atilla Sarıyıldız
Editör'ün notu: Yazarımız Deprem Şehidi..
Çok Okunan Haberler
Gönlü Zengin 50 İş İnsanı” listesinde bu yıl 31. Sırası Bizden..
Gönlü Zengin 50 İş İnsanı” listesinde bu yıl 31. Sırası Bizden..
Başkan Toptaş: Emeklilerimiz, toplumumuzun rehberidir..
Başkan Toptaş: Emeklilerimiz, toplumumuzun rehberidir..
Yenilenen Dulkadiroğlu Parkı'nda Mahalle Toplantısı Yapıldı..
Yenilenen Dulkadiroğlu Parkı'nda Mahalle Toplantısı Yapıldı..
Ana Sayfa
GÜNCEL
SİYASET
MAGAZİN
EKONOMİ
YAŞAM
İŞ DÜNYASI
SPOR
SAĞLIK
MEDYA
TEKNOLOJİ
TOPLUM
ASAYİŞ
EĞİTİM
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
  • ASAYİŞ
  • EĞİTİM
  • EKONOMİ
  • GÜNCEL
  • İŞ DÜNYASI
  • MAGAZİN
  • SAĞLIK
  • SİYASET
  • SPOR
  • TEKNOLOJİ
  • TOPLUM
  • YAŞAM
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.