Bir Başbakan yardımcımız oldu. Memleket olarak sevinçliyiz elbette. Biz her zaman Bakan çıkaran bir memleket değiliz. Hele Başbakan yardımcısı bize hayal gibi gelirdi. Hatta hiç hayalini bile kurmazdık.
Son kabine açıklandığında, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak adını duyunca kısa bir şaşkınlık yaşayanlar varsa, onlardan biri de bendim..
Memleket olarak siyasilerin seçildikten sonra, memlekete çok gelmemelerinden şikayetçiyiz. Gerçi bu durum Ak Parti dönemlerinde yaşanmadı.
Gelmeleri gereken her vakitte, Ak Partili vekiller geldiler, her türlü atraksiyona katıldılar. Hatta hafta sonları vatandaşı bire bir dinleme adına parti il binasında nöbete kaldılar.
Kısa süren Bakanlığı sırasında Mahir Ünal dahi 4-5 kere geldi.
Belediye Başkan yardımcılığından bu yana tanıdığım Başbakan Yardımcımız atanmasından bu yana her hafta sonu geldiği gibi, bayramı da memleketinde geçirdi (Bundan sonra memlekete hizmet için gelmese de olur)..
Gelelim çarşı-Pazar muhabbetine..
Bugün; sıla-i rahim, akrabayı gözetme konularının hutbe edildiği Cuma namazından sonra Veysi Bey, maiyetindeki heyetle birlikte çarşı-Pazar gezdi.
Bendenizde bu heyetin içerisinde yer alarak vatandaşın, Başbakan yardımcımız Veysi Bey’i nasıl karşılayacaklarını gözlemlemeye çalıştım.
**Gııız şu gelen Başbakan yardımcısı deeaal mı*? Diyen bir kadının heyecanla, yanındaki eltisi ya da görümcesini dürtmesi, ve akabinde Veysi Bey’e kazancı otel önünde deveme dönderttirmesi…
**Babaaa koş, Veysi Kaynak buraya geliyor.. Diyerek, çantacı dükkanındaki derinlikten, muhtemelen yaz tatilini baba yanında çırak olarak geçiren bir çocuğun babasını kapıya çağırması…
Bu yukarıdaki iki anekdot, bugün kısa sürede yaşadıklarımdan sadece iki tanesi..
Bugün Veysi Bey’le karşılaşan ve iki kelime etme fırsatı bulanların gözünde hep ışıltı vardı.
Hatta; “bu kadar koruma ile gezmeye ne gerek var” diye sitem eden vatandaşın düşüncesinde, “bizden zarar gelmez” muhabbeti vardı.
Şu ana kadar; “Bazı çekirdek kadrosunun dışında kimseye fazla zaman ayırmaz, çok kolay ulaşılmaz” diyenlerin aksine, Veysi Bey’in kimseye karşı ulaşılmazlığını duymadım, görmedim.
Maiyetindeki alakalı-alakasız herkesle diyalog içerisinde çarşı-Pazar turunu tamamladı.
Giyimi-kuşamı, cimrilik ya da eli açıklığı, ciddiyet ve espri durumu, kindarlık ya da, özel yaşamı ve dahi ticari zekası da beni bağlamadığı gibi, bir başkasını da bağlamaz..
Bugün DSİ Cumhuriyet salonunda ova köyleri muhtarlarına yaptığı muhteşem konuşma da (Bir siyasetçi zaten muhteşem konuşmalı-yoksa olduğu yerde sayar) beni bağlamaz.
Ben, her zaman Başbakan Yardımcısı göremeyecek olan bir memleketin evladı olarak, görevi sırasında memlekete ne kazandıracağına bakarım.
Buda; ekip çalışmasıyla olacak bir şeydir.
Bayramlaşma merasimi göstermiştir ki; bu ekip çalışması 64. Hükümetin Kültür Bakanı Mahir Ünal başta olmak üzere, yeni eski (Bazı eski vekiller gelmese de olur- vekilliğinde ne hayırlarını gördü ki memleket-eski vekilliğinde ne görecek) tüm vekiller bir arada, bu ekip memlekete hizmet etmeye kararlıdır.
Bize düşen, basını-vatandaşı-bürokratı-yerel siyasetçisi topyekün destek olmaktır..
NOT: Bazı eskimiş ve işe yaramaz bürokratlara müdahale zamanı vatandaş tarafından merak edilmektedir. Buna; Büyükşehir’e kapağı atmışlar dahil…
*Deeaalmı kelimesi, kırsal kesim yerel ağızda değilmi yerine kullanılır…