Ortaklığını ve Yazı işleri Müdürlüğünü üstlendiğim EKOFULL dergisinin ikinci sayısı dolu dolu raflarda yerini aldı. EKOFULL Dergisinde yayınlanan köşe yazımı burada da siz okuyucularımızla paylaşmak istedim.
Yeni yayın organları aslında ilk sayısında; “Çıkarken” gibi selamlama ve hoş bulduk muhteviyatı ile çıkar.
Biz; EKOFULL ekibi olarak, “her türlü şartlarda çıkmakta kararlıyız, ilk sayımızı çıkaralım okuyucularımızdan gelen olumlu olumsuz tepkilere göre gardımızı alalım” diyerek “çıkarken” yerine, ikinci sayımızda HOŞ BULDUK demeyi istedik.
Hoş bulmasaydık kaçacak mıydık? Elbette hayır! Okuyucularımızdan ve bize desteklerini esirgemeyen dostlarımızdan gelen eleştirileri yeni sayılarımızda daha iyisini yapmak üzere beynimize kazıyacaktık.
Gerçekten hoş bulduk.
Gelen olumlu tepkiler, sanatçıya yapılan alkış gibi şevkimizi artıracak ve gelecek sayılarımızda daha iyisini yapmak üzere bize kılavuz olacak. Elbette ki şımarmayacağız.
Sanayicilerimiz, bir memleketin bir ülkenin şimendiferleridir.
Amacımız reklam yapmak değil. Aslına bakarsanız sanayicilerimizin zaten reklama ihtiyacı yok.
Türk sanayicisinin neler yapabildiğini insanlarımıza anlatmaya çalışmayı hedefliyoruz.
Bayrak ipinin bile ithal olduğu dönemlerden günümüze gelene kadar, neleri başarmışız bunları paylaşmayı hedefliyoruz.
Sanayicilerimiz yaptıkları yatırımlarla istihdam oluşturarak, Devletimizin yükünü aldıklarının yanı sıra, Milli ekonomiye katkıları da, zaten bilinen bir gerçek.
İlkokul sıralarında öğrendiğimiz; “Orda bir köy var uzakta, gitmesek de, gelmesek de o köy bizim köyümüz” şarkısını hepimiz hatırlarız. Biz köy ne kadar uzakta olursa olsun, en uzak köyde bile bir dumanı tüten baca varsa, o bacanın hangi amaçla tüttüğünü gidip görüp bakıp insanlarımıza anlatacağız.
Demem o ki; EKOFULL olarak Sanayicilerimizin gözükulağı-sesi olmak için köprü olacağız. Yeni sayımızda buluşabilmek umuduyla…