Altay Kartalı OSMAN BATUR
1899 - 29 Nisan 1951
“Ben can verebilirim. Milletim, dünya durdukça mücâdeleye devam edecektir.”
Doğu Türkistan’ın yetiştirdiği en büyük kahraman 20.Yüzyılda Çin’e karşı en büyük mücadeleyi vermiş bir efsane. Adı bugün bile Pekin yönetimini titretmeye yeten tarihi bir şahsiyet. Altay Vilayetindeki Köktogay İlçesinin Öndirqara Köyünde 1889 yılında doğdu. Osman Batur’un 7 erkek 7 kız toplam 14 çocuğu vardır. Osman Batur ve silah arkadaşlarının mücadelesi 1940’da Çin zulmü dayanılmaz bir hal alınca başladı. Onların mücadelesi 1941 yılı Ekiminden 1943 yılı Temmuzuna kadar gerilla savaşı şeklinde devam etti. 22 Temmuz 1943’te Altaylar Çinlilerden tamamen temizlenmişti. Bulgun’da yapılan bir törende Osman BATUR Altay Kazak Türklerinin Han’ı ilân edildi. Mücâdelesini sürdürdü.
Altay Geçici Halk Cumhuriyeti Başkanlığına seçildi. 1944 – 1945 yıllarında, Tanrı Dağları’nın kuzeyindeki Doğu Türkistan Kazak Türkleri’nin yaşadığı bölgeleri de Çin istilâsından kurtardı. 1945 yılının Ekim ayından 1947 yılının Şubatına kadar üç vilâyetten oluşan Doğu Türkistan hükûmeti’nin askerî ve mülkî âmiri olarak Vâli sıfatıyla görev yaptı. O’nu, Şubat 1947’den Eylül 1949’a kadar Doğu Türkistan Cumhuriyeti koalisyon hükûmetinin aslî üyesi olarak görev yaptı. Çinlilerin on kat fazla asker silah ve cephaneyle saldırması üzerine 1950 Kasımında cephanesi bittiği için Osman Batur Kamambal Dağı’nda esir düştü. Göstermelik bir mahkemede işgalci çinlilerce idama mahkum edildi. 29 Nisan 1951 tarihinde Urumçi’de kurşuna dizilerek şehit edildi. Bugün ve gelecekte Osman Batur adı kalplerimizde yaşamaya devam edecek ve bağımsızlık mücadelemizde bize ışık olacaktır.
VATAN İÇİN KENDİLERİNİ FEDA ETTİLER
63 yıl önce bugün Çinliler; Altay Türkleri’nin millî kahramanı Osman Batur’u işkencelerden sonra idam ederek şehit ettiler. Ama istiklâl düşüncesini; Türkler'in özgürlükleri için mücâdele azmini yok edemediler.
Osman Batur’un tek erkek kardeşi Delihan İslâmoğlu, istiklâl için giriştiği savaşta esir alınarak şehid edildi. Osman Batur’un ikinci hanımı, üç oğlu ve beş kızı da esir alındı. 18 yaşındaki kızı Kabiyra ile 14 yaşındaki oğlu Baybolla, anneleri Mamey’in gözleri önünde doğranarak şehit edildi. 11 yaşındaki oğlu Kariy ve 9 yaşındaki kızı Sapiyan, 20 metre derinliğindeki kuyuya diri diri atıldı. Evlâtlarına yapılan bu zulme, işkenceye ve katliama dayanamayan Mamey Hatun, aklını kaybetti ve olay yerinin yakınındaki nehrin azgın sularına kendini attı.
TÜRKİYE’YE AŞIK BİR KAHRAMAN
Asıl adı Osman İslamoğlu'dur. "Batur" ona kahraman, cesur anlamında milletinin verdiği bir ünvandır. 1899 yılında Altay'ın Köktogay bölgesinde Öngdirkara mevkiinde doğmuştur. Altay Kazaklarından orta halli bir çiftçi olan İslâm Bey'in oğludur. Göçebe Kazak hayatını yaşayarak büyüdü. 10 yaşından önce iyi bir binici ve usta bir avcı olan Osman Batur, savaş sanatının inceliklerini 12 yaşında hizmetine girdiği Kazak Türklerinden olan Böke Batur'dan öğrenmiştir. Böke Batur'un Çinlilere yenilmesi akabinde Böke Batur'un Tibet üzerindenTürkiye'ye ulaşmaya çalışırken yakalanıp başının kesilmesinden sonra doğduğu yerde 40 yaşına kadar çiftçilikle uğraştı. 1940 yılına gelindiğinde Çin yönetiminin baskılarını iyice arttırması üzerine silahını alarak tek başına dağa çıktı. Tek başına başladığı mücadeleyi 29 Nisan 1951'de Urumçi'de idam edilene dek sürdürdü.
KAYNAK-AVRASYA TÜRK DERNEKLER FEDERASYONU