1-
Köklerimiz geçmiş, dallarımız bugün, gövdemiz gelecek.
Övüncümüz geçmiş, çabamız bugün, müjdemiz gelecek.
2-
Hafızamız geçmiş, aklımız bugün, gözlerimiz gelecek.
Tecrübemiz geçmiş, bilgimiz bugün, sözlerimiz gelecek.
3-
Gururumuz geçmiş, onurumuz bugün, ufkumuz gelecek.
Destanımız geçmiş, türkümüz bugün, şarkımız gelecek.
4-
Ecdadımız geçmiş, evladımız bugün, torunumuz gelecek.
Şanımız geçmiş, şerefimiz bugün, ünümüz gelecek.
5-
Kararlarımız geçmiş, çalışmalarımız bugün, maksudumuz gelecek.
Gücümüz geçmiş, mevcudumuz bugün, umudumuz gelecek.
6-
Hülyamız geçmiş, Dünyamız bugün, ukbamız gelecek.
Rüyamız geçmiş, davamız bugün, sevdamız gelecek.
7-
Tarihimiz geçmiş, falihimiz bugün, talihimiz gelecek.
Fakihimiz geçmiş, salihimiz bugün, Fatih’imiz gelecek.
Yukarıda yedi veciz sözle ifade edilmek istenen husus, esasta şudur. Ne geçmiş bugünden bağımsız, ne bugün gelecekten ayrı düşünülemez. Hepsi de birbirine sağlam zincirler ve kopmaz halatlarla bağlıdır.
Elbette, geçmiş, bugün ve gelecek birbirine bağlıdır ve yeri gelir bir halatın birbirine sarılmış ve adeta kenetlenmiş ipleri gibi birbirine kuvvet verir. Adeta bir zincirin halkaları gibi birbirini destekler ve ileriye taşır.
Kimse geçmişini, tarihini ve ecdadını bilmeden ve anlamadan ilerlemeyi sağlayamaz ve gelişmeyi yakalayamaz. Gençlerimizde sağlam bir tarih şuuru ve geleceğe güvenle bakacak bir tarih bilgisi oluşturmalıyız.
Bugünün değerini farkedecek ve bugünün boşa geçirilmemesi gereken en büyük değer olduğu gerçeği de Gençlerimizin zihninde sağlam bir şekilde yer ettirilmelidir. Geçmiş elbette önemlidir. Ancak en önemlisi bugündür. Bugün çabalamak ve çalışmak için vardır.
İşte bu iki noktayı, yani “geçmişi ve bugünü”farkeden ve önemini anlayan Gençlik, normal olarak ve otomatik şekilde geleceği de şimdiden tesis edecektir.
Bu duruma göre, geçmiş ve bugün, geleceğin anahtarıdır. Bu duruma göre, geçmiş ve bugün, geleceğin aynasıdır. Bu duruma göre, geçmiş ve bugün, geleceğin çerçevesidir. Bu duruma göre, geçmiş ve bugün, bir başlangıç, gelecek ise başlangıçlara göre şekillenen bir sondur.
Çok fazla mı anlattım, çok mu vurguladım, bilmiyorum.
“Gelecek, gelecek, gelecek” diye feryat etmeye gerek yok. Geçmiş ve bugün bize herşeyi anlatıyor ve geçmiş ve bugün bize yol gösteriyor ve rehberlik ediyor. Kimse, gelecekteki bir hususu sürpriz diye karşılamasın, herkes geçmişten ve bugünden belirliyor rotasını. Varacağın yeri sen belirliyorsun sen. Başkası değil.
Yine sözü veciz bir şekilde ifade edelim ve şöyle bağlayalım. Bu da sekizinci söz olsun.
8-
Zahmetimiz geçmiş, ibadetlerimiz bugün, rahmetimiz gelecek.
Hatalarımız geçmiş, dönüşümüz bugün, Cennetimiz gelecek.
Vesselam.
Ahmet SANDAL