Ünlü Şair İsmet Özel’e
atfedilen bir söz vardır. “Dünya’yı garipsemeyenler şiir yazamaz.”
Demek ki benim de şiir
yazmamın sebebi bu.
Ben bu Dünya’ya
alışamadım. Çok çok garip geliyor bu hayat bana. “Neden buradayım” diye de sık
sık soruyorum. Çünkü ruhum sonsuzluğa ayarlı iken ve başlangıcı da yokken, yani
ruhumun herhangi bir başlangıç ve herhangi bir sonu yokken, başlangıcı olan ve
sonu da bulunan “bu beden içerisinde, bu ruhumun ne işi var” diyerek, bu
Dünya’yı garipsiyorum. Alışamadım gitti. Alışmam da mümkün değil. İşte bu ruhum,
sonsuzluktan gelen sonsuzluğa giden ruhum, aynı bir kuşun daracık kafeste
durduğu gibi duruyor. Durmuyor esasında, kafes içerisinde çırpınıyor. Bir
garip bülbül gibi feryat-figan ah ediyor, inleyip duruyor.
Vallahi sana alışamadım
Dünya ve sevemedim de.
Alışamayan ve sevemeyen
insan ne yapar? Şikâyetini sağa-sola anlatır ya, benim de şiirlerimi aynen öyle
değerlendirin. Gerçi bazen de şikâyetçi olsam da, her daim esasında umut
doluyum. Umut dolu olan da şiir yazar. Çünkü o da sabrı beraberinde getiriyor.
Şiir yaz ve haykır,
sabret ve bekle. En sonunda zaten gideceksin bu diyardan ve kurtulacaksın bu
bedenden.
Sabır ha sabır, şiir
yaz ha şiir yaz.
Niye hüzünlüsün ki, az
kaldı kurtulacaksın. Yüz de olsa, yüzbir de olsa
kurtulacaksın. Seni bu bedende elbette sonsuza dek tutmazlar. Sen de bu kapalı
yerden kurtulacaksın.
Evet, nasıl olsa, bu
ruhum bu kapalı olduğu yerden bir gün uçup da gidecek. Bu Dünya’dan uçup da
gitmeyen mi var? Doğup da ölmeyen mi var?
İşte âcizane bu garip
Sandalî, yani Bendeniz şiir ile birçıkış yolu buldum. Ruhumu kurtardım. Ruhum şiirle
özgürlüğüne kavuştu. Şiir yazdıkça özgürlüğüm daha da belirgin oluyor
ve kanatlanıp da uçuyorum. Böylece ölmeden de ruhumu bedenimin hapsinden
kurtarıyorum.
Şiir benim için bir
çıkış yolu ve kurtuluş fırsatıdır.
Dünya'ya alışanlar, olayları
kanıksayanlar ve hayata boş vermişler şiir yazamazlar. Şiir, Dünya'da gariplik
çekenlerin, olayları sorgulayanların ve hayata dair içinde hep bir umut
taşıyanların çıkış yoludur.
Şiir yazmak yanında, esasında ne
yazarsan yaz, yazmanın kendisi de bir kurtuluş ve ferahlama sağlar.
Ünlü Hikâyeci Sait Faik Abasıyanık da,
“yazmasaydım delirecektim.”
Gerçekten de yazan kişi rahatlıyor ve
içindeki hüznü ve kederi boşaltıyor. Esasında yazarın umurunda değil, kim
yazdıklarını okumuş, kim okumamış. Yazar
yazmış ve rahatlamıştır.
Ben şahsen öyleyim Belki 15 adetten
fazla kitap çıkardım. Şiir kitapları, içsel gelişim kitapları ve en sonunda bir
de roman çıkardım. Kim okumuş, kim okumamış hiç umurumda olmadı. Ben yazdım ve
ferahladım.
Şimdi İsmet Özel söylemiş, Sait Faik
Abasıyanık söylemiş ve yazı ve şiir üzerine neden çaba gösterdiklerini ifade etmeye
çalışmışlar. Dünya’daki garipliklerini, daha doğrusu Dünya’nın ruhlara dar gelen
garip bir yer olduğuna dair fikirlerini Yazı ve şiir faaliyetlerinin
mihengine yerleştirmişlerdir. Açık açık ifade etmeseler de birçok şair ve yazar
da bu minval üzere yazmış ve söylemişlerdir.
Ben şiir yazarak, daha doğrusu yazı
yazarak mutlu oluyorum.
İşadamıdır, para kazanarak mutlu olur, ben
şiir yazarak mutlu oluyorum.
Müteahhittir, evler, dükkânlar yaparak
mutlu olur, ben yazı yazarak mutlu oluyorum.
İmalatçıdır, tencere-tava, iplik-kumaş,
masa-mobilya üreterek mutlu olur, ben de şiir ve yazı yazarak mutlu oluyorum.
Kimileri yaptığı evlere, dükkânlara,
tencereye-tavaya, masaya-mobilyaya bakarak mutlu olur, ben de şiirlerime,
kitaplarıma, yazılarıma ve edebi alandaki eserlerime bakarak mutlu oluyorum.
Sonuçta mutlu muyum, mutluyum. Mesele yok.
Tabii ki, imalatçıları, işadamlarını, müteahhitleri
ve diğer meslek mensuplarını küçümsemiyorum. Mutlu oldukları işleri
yapıyorlarsa mesele yok.
Bugüne kadar Yüce Rabbimin fırsat
vermesi ve imkan tanıması ve şahsıma böyle bir özellik vermesiyle yazım ve
söyledim. İnşallah bu fırsat ve bu imkan son nefesime kadar devam eder. On üç
yaşımdan beri yazıyorum. Son nefesimi ne vakit vereceğimi bilmiyorum. O vakte
kadar yazmayı diliyorum.
Yüce Rabbim son nefesime kadar hayırlı
meşgale ve hayırlı işler nasip eylesin. Boyum uzunluğunda, yani kitaplarımı üst
üste koyduğumda boyuma yetişecek kadar uzunlukta yüzlerce kitap yazmayı şu
garip kuluna nasip eylesin.
Özellikle de şiir yazmak istiyorum.
Şiirde güzel eserler sunmak istiyorum halkımıza. Olur inşallah. Roman ve hikaye
alanında da yazmaya kararlıyım. Kısmetse olur, inşallah.
Son nefesime kadar mutlu olmayı ben bu
dileklerimin gerçekleşmesine bağlıyorum.
İnşallah olur. Yoksa çıldırırım.
Şiir yazmasam deli olurum ben.
Olmam inşallah. Yazarım inşallah.
Vesselam.