Bak Kardeşim, şu hayata
ve şu hayattaki intizama ve uyumluluğa.
Hayat 4 anasır yani 4
ana unsur üzere yaratılmıştır. Buna 4 ana element de deniliyor.
“Hava,
toprak, su ve ateş.”
İşte hayatın temelinde
bunlar var.
Bunlar birer gerçek. Bu
gerçeklere nasıl sırt çevirebiliriz? Ya da bu gerçeklerden yalnızca birine önem
verip de nasıl diğer üçünü bir tarafa atabiliriz? Ya da ikisine önem verip de
diğer ikisini nasıl göz ardı edebiliriz?
Böyle bir anlayışta
olan kişi elbette dengesiz kişidir.
Gel gör ki, bu
dengesizlik kişilerde olduğu gibi tüm bir sistemde var. Esasında o sistem
değil, bir sistemsizliktir.
Ben bu kısa yazıda
pozitivist, kapitalist ve materyalist eğitim sistemine (esasında
sistemsizliğine) eleştiri getireceğim.
Çağdaş dedikleri eğitim
sistemsizliği neredeyse 200 yıldır, insanlara şuna dayatıyor. Madde ve enerji,
ekonomi ve teknoloji.
İşleri, güçleri bu.
Yani insanlara dört
elementten, hayattaki dört ana unsurdan yalnızca ateş hakkında bilgi veriliyor.
Benzetmekte hata olmasın, kapitalist, materyalist ve pozitivist eğitimsizlik
sistemi sanki “ateşe tapıyorlar!”.
Bu da nereden çıktı
diyenleri duyar gibiyim. “Pozitivistler, kapitalistler ve
materyalistler Mecusi mi?”Maalesef onlardan say gitsin.
Tabi önlerinde ateş,
eski zamanlardaki gibi ateşe yönelik güya ibadet eder gibi hareketler pozitivistler,
kapitalistler ve materyalistlerde yok. Ancak ateşi ön plana çıkartmaları, hava,
su ve toprağı adeta hor görmeleri dikkate alındığında, onları da Mecusilerden say
gitsin.
Maalesef durum böyle.
Ateş nasıl öne
çıkartılıyor? Kapitalist, materyalist ve pozitivist eğitim sisteminde ateş
nasıl önde?
Ateş derken kasdımız,teknoloji, maddecilik, enerji ve benzeri saiklerin, insanın eğitiminde öne
alınmasıdır.
Ateş derken kasdımız,yalnızca ekonomiye, refaha ve maddi kalkınmaya önem verilmesidir.
Ateş derken kasdımız,gözle görülen, elle tutulan ve somut kavramlara yönelik öğretim sisteminin
(esasında sistemsizliğin) uygulanmasıdır.
Ateş derken kasdımız,tabiatı yok sayan, çevre değerlerini dikkate almayan ve varsa yoksa para,
maddiyat ve inşaat diyerek hareket eden bencilliktir.
Ateş derken kasdımız,suyun, havanın ve toprağın adeta hor görülmesi ve yalnızca ateş, ateş, ateş,
(yalnızca enerji, enerji, enerji) diyerek hareket edilmesidir.
Ateş derken kasdımız,
maneviyatın, insanı insan yapan değerlerin (ahlakın, adaletin, huzurun,
mutluluğun, şefkatin, merhametin ve benzeri güzelliklerin) ikinci plana
atılmasıdır.
Ben pozitivist,
kapitalist ve materyalist eğitim sisteminin (esasında sistemsizliğinin)
insanlara huzur ve mutluluk getirmediğini net olarak belirtiyorum.Bakın
işte, şiddet ve merhametsizlik almış başını gidiyor. Kadınlar
öldürülüyor. Zayıflara zulmediliyor. Güçsüzler eziliyor. Adeta altta kalanın
canı çıksın anlayışsızlığıyla kapitalizmde, kimileri gününü gün ederken, bir
günde trilyonlar harcarken, kimileri evinde yiyecek ekmek bulamıyor. Bakın
işte tüm Dünya ateş altında, ormanlar yanıyor, ormanlar yakılıyor. İnsan
diyemeyeceğiz canavar cinsindeki yaratıklar, yanan ormanlardaki ağaçların,
ormandaki binlerce hayvanın, böceğin, çiçeğin can taşıdığını aklına dahi
getirmiyor.
Çok fazla anlatmaya
gerek var mı? Biz bu acımasız cağda yaşamıyor muyuz? Herşeyi görmüyor muyuz?
Artık tüm bahaneler
(laiklik, sekülerizm gibi bahaneler) bir tarafa atılarak ailede, okullarımızda
ve tüm toplumda “dört dörtlük eğitim ve terbiye” sistemine geçilmesini
öneriyorum.
Nedir dört dörtlük
eğitim ve terbiye sistemi?
Uzun uzun anlatmaya bu
yazının hacmi elbette uygun değildir.
Ben kısaca şöyle
anlatayım:
Tabiat nasıl
denge üzere yaratıldı ise çocuklara da ailede, okulda ve toplumda denge üzere
eğitim ve terbiye vermek gerekir.
Tabiattaki
denge "hava, toprak, su ve ateş" üzeredir.
Eğitim ve
terbiye sistemi, hava (ruh, maneviyat), toprak (beden, maddiyat), su (huzur,
güven) ve ateş (refah, ekonomi) temelinde olmalıdır.
Gel gör ki,
pozitivist, kapitalist ve materyalist eğitim sistemi ruh ve maneviyat ile huzur
ve güven dediğimiz konulara önem vermedi. Her şeyi maddeye ve ekonomiye
bağladı.
Bu bakış
açısından acilen kurtulmak ve dört dörtlük eğitim ve terbiye sistemine geçiş
gereklidir.
Çocuklara ailede, okulda ve toplumda maneviyat (Allah, iman, Kuran)
eğitimleri maddiyat (refah, ekonomi, teknoloji) eğitimleri birlikte ve dengeli
bir şekilde verilmelidir.
Yanlışın
neresinden dönülsek kârdır?
Çocuklarımıza
artık “mühendis ol, doktor ol, öğretmen ol” demeyelim.
Mühendislikten
önce ahlaklı ol, adaletli ol, şefkatli ol, kibar ol, nezih ol, kısacası “insan ol” diyerek tembihte
bulunmalıyız.
Çocuklarımıza
artık doktorluktan önce, “önce Allah’ını bil, Kur’an’ını öğren ve
Peygamberini tanı” demeliyiz.
Çocuklarımıza
öğretmenlikle beraber, “maneviyata, ruhi değerlere, ahirete ve
gerçek Dünya’ya yönelik” güzel amellerde bulun demek zorundayız.
Eğer bunları
yapmazsak, yani dört dörtlük eğitim ve terbiye yerine, dörtte birlik eğitimi
uygulamaya devam edersek, yani ateş eğitimleri, yani ateşe önem veren
eğitimlere devam edersek, maazallah, gidişat, hem Dünya’da, hem Ahirette
ateşedir.
Şu anda
Dünya’nın problemi dengesiz eğitimdir.
Dengesiz
eğitim, yalnızca bu Dünya için verilen eğitimlerdir. İnsanoğlu yalnızca bu
Dünya için mi yaratıldı ki, insanlarımıza yalnızca bu Dünya refahı ve Dünya menfaati
için eğitim veriyoruz. Yazık çok yazık. Eğer bu mantık hâlâ devam edecekse, çok
yazık, çok yazık.
Biz hem Dünya, hem Ahiret diyoruz.
Onun için de“Dört
Dörtlük Eğitim ve Terbiye” diyoruz.
Ey
Dünyacılar, Ey Ateşperestler! “Bırakın şu dörtte birlik eğitimleri bırakın
artık!”
Ben size
desem ki, gelin “dörtte üçlük eğitim ve terbiye” sistemi kuralım, “maddi
ve teknoloji eğitimlerini boş verelim” desem, bana çok kızar ve “olur
mu öyle şey” dersiniz?
Dikkat edin!Ben
dörtte üçlük eğitim demiyorum, “dört dörtlük eğitim” diyorum.
Herkes bu
son nokta hususunda bir düşünsün bakalım.
Siz
düşünürken ben çağrımı yapayım: İslam’a gelin. Selama gelin. Kurtuluşa gelin.
Vesselam.
Not: Haftaya
da “Hz.
Mehdi üzerine yazacağım.” Esasında bu hafta Hz. Mehdi hakkında
yazacaktım. İnşallah haftaya yazacağım.