Yaklaşık bir buçuk yıldır Yeni Asya Gazetesi’nde, haftalık yazı yazan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi(KSÜ) Öğretim Üyesi ve İİBF Eski Dekanı Prof. Dr. Ahmet Hamdi Aydın, son yazısının kısmen sansürlenerek yayınlanması nedeniyle, gazetedeki yazılarına son verdi.
Son yazısında Başbakan Ahmet Davutoğlu ile ilgili müspet görüşlerine müdahale edildiği için yazılarına son verdiğini dile getiren Prof. Dr. Ahmet Hamdi Aydın, gazetenin Genel Yayın Müdürü Kazım Güleçyüz’e aşağıdaki açıklamayı gönderdi:
“Sayın; Kazım Güleçyüz (Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü)
Bizzat teklifiniz üzerine, yaklaşık bir buçuk yıldır haftada bir gün düzenli olarak Yeni Asya’da ‘Gündeme Dair’ köşesinde yazıyorum. Tamamen gönüllü olarak fikirlerimi paylaşma imkânı bulmuş olmaktan dolayı çok mutlu olduğumu belirtmek isterim. Bu nedenle şahsınızda, tüm ilgililere teşekkür ederim.
Ancak bugünden itibaren artık yazmayacağımın bilinmesini istiyorum. Daha önce de küçük bazı müdahaleler oldu, önemsemedim ama 1 Eylül 2014 tarihinde yayınlanmış olan ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu’ başlıklı son yazıma büyük ölçüde müdahale edilmesi, üstelik bunun bilgi bile verilmeden veya görüşüm sorulmadan yapılmış olması, bu kararı almama neden oldu.
Yazı, önemli bazı bölümler çıkarılarak, kurgusu ve anlam bütünlüğü bozularak ve ifade etmek istediklerimle bağdaşamayacak şekilde çıkmıştır. Yazının değiştirilen bölümünün aslı aşağıdaki gibi iken, koyu ve italik olarak belirtilenlerin çıkarıldığını dikkatinize sunmak isterim:
‘Sayın Davutoğlu ile ilgili en büyük tartışma ‘emanetçi’ olacağı şeklindedir. Şahsen sayın Davutoğlu’nun emanetçi olacağını tahmin etmiyorum, daha doğrusu emanetçi olmamasını ümit ediyorum. Her ne kadar yeni kabine listesinin kendisi tarafından hazırlanmadığı anlaşılıyorsa da ilerde değişeceğini sanıyorum.
Çünkü sayın Davutoğlu etki altında kalmayacak kadar bilgi ve birikimi olan, kararlı, risk alabilen ve inisiyatif kullanabilen bir kişiliğe sahiptir. Ama gerçekten önünde aşması gereken zorluklar ve dezavantajlar vardır. Mesela siyasetten gelmemesi ve partideki geçmişinin fazla olmaması, tabandan değil de tepeden gelmesi, yani Erdoğan tarafından belirlenmiş olmasından dolayı parti içi muhalefet riskinin olması, güncel siyasi tartışma tecrübesinin fazla olmaması gibi…
Fakat emanetçi olsun olmasın önemli bir gerçeği vurgulamakta yarar vardır. AKP’nin emekdarlarından biri olacağına Davutoğlu gibi istikbal vadeden bir ismin Başbakan olması iyi oldu. Emekdar ve tecrübeli olmak elbette iyidir ama hepsinin kapasitesini yıllardır yeterince gördük sanıyorum.
Tipik bir Anadolu kasabasında tipik bir Anadolu ailesinin çocuğu olarak zor şartlarda ve kıt imkanlarla, daha doğrusu devlet imkanlarıyla okuyup yetişip bir akademisyen olarak Türkiye Cumhuriyetinin 62. Hükümetinin Başbakanı olmak büyük bir başarıdır, demokrasimiz adına da güzel bir gelişmedir. Erdoğan tarafından belirlenip tek aday olarak seçime girmenin ne kadar demokratik olduğu tartışılabilir, kastettiğim o değildir.
Her şeye rağmen yeni Başbakanımızı kutluyor, Dışişleri Bakanlığından daha iyi ve daha başarılı bir Başbakanlık yapmasını dilerim ve isterim.’