Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
30 Kasım 2017 Mübarek Mevlit Kandili. Tüm dostların ve İslam aleminin Mevlit Kandilini kutluyor Yüce Rabbimden hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Bu yüzden bu mübarek geceye "Mevlit Kandili" denmiştir. Peygamberimizin doğum günü olan bu kutlu gün Müslümanlar arasında yüzyıllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır.
Bu mübarek gecede bolca tövbe etmeli, Peygamber efendimize çokça salat ü selam okumalı, Kur’an-ı Kerim okumalı veya dinlemeli, Peygamber efendimizi daha yakinen tanımak için hayatını okuyup anlamaya çalışmalı, bu mübarek gecenin hürmetine Allahü Tealaya bağışlanmak ve o’na layık kul olabilmek için bol bol dua etmeli, kaza, nafile ve şükür namazları kılmalı, kabirler ziyaret edilmeli, elden geldiğince hayır ve hasenatlarda bulunulmalıdır.
İnsanlara güler yüz göstermek, güzel sözler ile selamlaşmak, hal hatır sormak, dost ve akrabaların Mevlit Kandilini tebrik etmek de sevap olan, bizlerin birlik ve beraberliğinde önemli rol oynayan davranışlardır.
Dostozanın, şiirlerinde Mevlana ve Yunus Emre gibi değerlerden etkilendiğinden, inancını, düşüncelerini şiirlerine yansıttığından çokça bahsetmişimdir. Yaşadığı zamanlarda İslam inancını elinden geldiğince bilinçli ve güzel bir şekilde, çevresindekilere ve ailesine örnek olarak, yaşamaya ve yaşatmaya çalışmıştır. Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü yaptığı dönemlerde Kahramanmaraş’ta birçok köye Cami yapılmasına da vesile olmuştur.
Allah babamdan razı olsun, mekanı cennet olsun. İslam düşüncesi, inancı ve ahlakını konu olan şiirlerini ileriki günlerde sizlerle paylaşacağım inşallah.
Bu mübarek günlerde rabbim ülkemizde Barış ve Huzuru eksik etmesin. Ülkemizde yaşanan siyasi çalkantı, aşağıda Dostozanın yazdığı dörtlükler adlı dizelerin bir kısmında yıllardan beri Türkiye üzerinde oyunlar oynandığını ifade eder.
* *
Kökeni bir, mazisi bir, ırkı bir.
Asırlardır taşıdığı ülkü bir.
Arada bir çıksa bile bir manyak,
Mide gürültüsü gibi ses verir.
* *
Kim aldı götürdü serveti, şanı.
Milyonlar, milyarlar nerede hani?
Sırtlayıp götürür işte dört kişi,
Üç metre bir beze sarıp insanı.
* *
Hırsızlar kol gezer oldu kamuda.
Kapattı gözünü adalet hanım
Düdük çaldı, cümle kalktık amuda,
Gün etti gününü, adalet hanım
* *
DOSTOZAN’ım güce gitmesin sözüm.
Kim ne derse desin Türklüktür özüm,
Birazcık saygıyı çok görmen bize,
Zırvayla iştigal değildir çözüm.
Bugün paylaşacağım “Yakarış” adlı şiir, Dostozanın yaşadığı ekonomik, politik, insani problemlerden duyduğu rahatsızlıkların düzelmesi için Allah’a dua olarak yalvarmasını konu etmektedir. Son günlerde yaşadığımız siyasi çalkantılar, Dostozanın çok eskilerde yazdığı şiirlerde dile gelmesi, Türkiye de oynanan oyunların, dönemsellik arz ettiğinin bir ispatı gibidir.
Rabbim bu güzel ülkemizi korusun, tüm Müslümanları korusun, tüm dostlara sevdikleri ile birlikte, sağlık ve huzurlu nice mübarek günlere kavuşmayı nasip etsin inşallah.
YAKARIŞ
Saatler mi durdular, yoksa zaman mı bitti?
Hayat denen yalancı, dünyayı mı terketti?
***
Bu karanlık niye ki, nerde kalabalıklar?
Nabzımı yoklayan kim, gözlerimi kim kapar?
***
Damarlarım kurumuş, akmıyor bir damla kan.
Şu musalla taşına ben miyim yoksa yatan?
***
Sahi bu ruhsuz beden, benim mi söyleyiniz?
Bu bir rüya olmalı, yalan yanlış deyiniz.
***
Yanlışa benzemiyor, gerçek bu, yatan benim.
Yalnız niye kapkara üstümdeki kefenim?
***
Bir kabus gibi çökmüş karanlıklar üstüme.
Cephe açmış tüm dünya sanki asil ülkeme.
***
Bir yanda birbirini yiyen İslam ümmeti,
Öbür yanda Yahudi nam sanıyor zilleti?
Parçalanmış, bölünmüş Peygamber torunları.
Ne ruh, ne inanç kalmış, payimal onurları.
***
Ölmeden hep ölmüşüz, afyon yutmuş gibiyiz.
Batı elinde kukla, doğuda palyaçoyuz.
***
Ahmakça bir saflıkla yalan yanlış diyorum.
Şu rezil yaşayışı, hayattır sanıyorum.
Bir haçlı güruhundan farkı ne ki bunların?
Sorumlusu kimlerdir, dökülen bunca kanın?
***
Ey kainat Sultanı, alemlerin Rabbı, Sen,
Ne olur önce bize, kendimizi öğretsen.
***
Ben kendimi bilmezken düşman kim bilir miyim?
Ne olur öğret bana serseri, deli miyim?
***
İmanımı lütfeyle, inancımı geri ver.
Nur yüzünü döndürme ne olur bize çevir.
***
Yolu şaşırdıksa da asi değiliz Tanrım.
Sen'den gayrı Tanrı yok Sen'sin benim Allah'ım.
***
Hakikat menbaına uzandıkça ellerim,
Sonsuz bir karanlıkta kaybolur emellerim.
***
Bizi gaflete iten şu gafleti, yok eyle.
Peygamber hakkı için affettiğini söyle.
***
İnancımızı çalan, imansızlara inat,
Yarab, terketme bizi, terketse de kainat.
DOSTOZAN-1988
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.27.11.2017