Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
14 Mart 1827’de, II.Mahmut döneminde, Hekimbaşı Mustafa Behçet’in önerisiyle ilk cerrahhanenin, Şehzadebaşı'ndaki Tulumbacıbaşı Konağı'nda Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla kurulması, Türkiye'de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilir. Okulun kuruluş günü olan 14 MART, "Tıp Bayramı" olarak kutlanmaktadır. 1976 yılından bu güne kadar da sadece gün olarak değil Hafta olarak kutlanmaktadır. Kısaca araştırarak bu bilgileri de sizlerle paylaşmış olayım.
Bu vesile ile öncelikle Eniştem ve yeğenlerim olmak üzere Hekimlerimizin ve Sağlık Camiasının 14 Mart Tıp Bayramını ve haftasını kutluyor, insanlığa hizmet noktasında özveri ile görev yapan tüm sağlık camiasındaki dost ve akrabalarıma şükranlarımı sunuyorum.
Sağlık hizmetleri insanlığa verilen en kutsal hizmettir. Hekimlerin ve sağlık personellerinin büyük vefakârlıklarla katlandığı bu görev gün geçtikçe şiddet olaylarından, çalışma şartlarından, ücret ve mesailerden, eğitimde yaşanan zorluklardan ve buna benzer birçok sebeplerden dolayı daha da ağırlaşmaktadır. Tıp fakültelerinde eğitim verecek hoca nerdeyse kalmamış, tam gün yasası ve son aylarda yaşanan vatana ihanet boyutuna varan eylemlerden dolayı üniversitelerin eğitim seviyesinin düşmesine neden olmuştur.
1983-1984 senesi K.Maraş Lisesi 3-TAB-A sınıfının Başkanı olarak, 12 arkadaşımın Tıp Fakültesi kazanarak Doktor olması dolayısıyla arkadaşlarımın da Tıp Bayramını Kutluyorum.
Bu arada son iki gündür Hollanda da yaşanan ve Avrupa ülkelerinde Türkiye’ mize karşı alınan tavırlar bizleri derinden üzmekte, medeni denen avrupanın aslında ne kadar çirkef ve barbar olduğunu göstermektedir. Bir zamanlar ülkemiz için yapılan HASTA ADAM benzetmesi kokuşmuş Avrupa topluluğunun müzmin hastalığına isim olmak üzeredir. Ahlaktan yoksun, sömürgeci ülkelerin kendilerini medeni ve insan haklarına saygılı olarak göstermeye çalışma gayretleri artık son bulmaktadır. İslamın en güzel yaşandığı, en güçlü olduğu ve son kalesi olarak düşünülen TÜRKİYE, ceddimizin mirasını inşallah devam ettirecek tüm Dünya ya İslam ahlakını öğretecektir. Dosta sevgi Düşmana korku veren nesil adım adım gelecektir. Bunu 1967 yılında yazdığı şiiri ile gönülden isteyen DOSTOZAN, Savulun Hey adlı şiirine yansıtmıştır. Cenk elbisemizin İSLAM ahlakı olması temennisiyle sizlerle paylaşıyorım.
SAVULUN HEY
Geliyor çığ gibi, geliyor bekle.
Yüzyıllardan beri işte, dipdiri.
İman bayrağını mıhlamış göğe,
Selamlayıp durur, son peygamberi.
***
Geliyor, korkmayın elbet yıkacak.
Yıktığı her yerden can fışkıracak.
Şehzade başında, Ayasofya da,
Dalgalanacaktır mutlak, bu sancak.
***
Bu sancak, gençliğin mümin sesidir.
Bu sancak, gençliğin kor nefesidir.
Bugün Maraş’taysa, öbürgün Van da,
Son durak, kafirin tam ensesidir.
***
Öyle bir ışık ki, kainat yansın.
Din göz yaşım, artık öfkem uyansın.
Bir kar gündüzüyle geldim göz göze,
Artık bu öfkeye, dağ mı dayansın?
***
Yolcular, hancılar geldik işte biz,
Şimşek atımızdır, yel nefesimiz.
Açılın kapılar, savulun hey hey!
İslam ahlakıdır cenk elbisemiz.
DOSTOZAN/ 03.05.1967-ANKARA
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.13.03.2017