Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
K.Maraş’ lı güreşçilerimizin Türkiye Şampiyonluğuna ithafen Dostozan’ ın Güreş ve Güreşçilerle ilgili yazdığı şiirleri tanıtacağıma değinmiştim. Ata sporumuz Güreşi özendirmek için eskiden düğünlerde, panayırlarda, mahallelerde güç ve gövde gösterisi olarak sıklıkla güreş müsabakaları düzenlenirmiş. Babamın anlattığına göre amcalarım ve akrabalar içerisinde de güreşe meraklı olanlar çokmuş. Mahallemiz olan Yürükselim Mahallesi ile Mağralı Mahallesi arasında çok çekişmeli güreşler olurmuş.
Her iki mahallede de güçlü güreşçiler mevcutmuş, iddalaşmalar o kadar sert olurmuş ki ara sıra kavgalarda çıkarmış. Fakat birbirini kıracak ve kin güdecek kadar sert kavgalar olmazmış. Demircilik yapan Kazım amcam diğer amcalarım içerisinde en güçlüsü imiş, Gazi Kışlasında askerlik yapıp güreşe merakı olanlarda bazen mahallelerde yapılan güreşlerde yer alırmış.
Şimdiki ortama baktığımız zaman her türlü imkan, teknik, bilimsel yaklaşım ve antrenman sahaları mevcutken güreşe olan ilgi çok az. Sebebi de geliri ve yeterli alakayı görme konusunda zayıf olması diye düşünüyorum.
Genelde Futbol ve basketbol Türkiye de yüksek gelire giren spor dalları olduğundan Güreş pek tercih edilmiyor. İnşallah yetkililer Ata Sporumuz Güreşe hak ettiği değeri verirde yeni nesillere sevdirmek için gerekli hamleleri yaparlar.
Babamda güreş konusunda yeterli ilgi olmadığını görmüş ki, Pehlivan adlı şiirinde dile getirmiştir. Yeni nesillerin ata sporumuza yönelmesi temennisiyle Pehlivan adlı şiiri sizlerin beğenisine sunuyorum.
PEHLİVAN
Neden dersin kötü günler art arda
Peşimizden gelir böyle pehlivan.
Alaman'ı Rus'u çangal takar da,
Sen niye durursun öyle pehlivan.
***
Hazret-i Hamza'ydı piriniz sizin,
Hazret-i Resul’dan aldınız izin,
Hep bir numaraydı yeriniz sizin,
Sahiptin bükülmez kola pehlivan.
***
Koca Yusuf nerde, Adalı hani?
Okyanus yarıldı bir Nuh tufanı,
Silip de süpürdü sanki cihanı,
Dönüp arkana bak, ağla pehlivan.
***
Daha dün denecek geçmiş zamanda,
Nice Atik, Doğu vardı meydanda,
Sıraya girerdi dünya arkanda,
Sen hala çıkmadın yola pehlivan.
***
Ufukta saçının telini görsem,
Uçardım, elini havada görsem,
Dağılır kederim, kaybolur tasam,
Yetmez mi bu kadar mola pehlivan?
***
Yaşar ol, Atik ol, Gazanfer ol gel,
Nasuh ol, Atlı ol,ve Bekir ol gel,
Hangisini saysam, sen hep bir ol gel,
Yeşersin çayırlar sula pehlivan.
***
Kuyruklu bir yıldız gibi doğmayın
Senede bir açan çiçek olmayın,
Öyle hasretim ki her gün uğrayın,
Dönün yediveren güle pehlivan.
***
Bak şu davul zurna seni çağrıyor,
Cazgırını görüyorsun, ağlıyor,
Bayrak melül mahzun dalgalanıyor,
Yeter, bitsin artık çile pehlivan.
***
Son çağrı olmasın aman pehlivan,
Kocadık tez geçer zaman pehlivan,
Yoruldu yazmaktan inan DOSTOZAN,
Artık, hak yerini bula pehlivan.
MEHMET HANİFİ SARIYILDIZ/DOSTOZAN
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın. 02.05.2016