Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
20 Aralık Rahmetli Babamın, Dostozan’ın 9.ölüm yıldönümü. İnancımızın öğrettiği “Her canlı ölümü tadacaktır” teslimiyeti ile Müslüman olarak her zaman ölüme hazırlıklı olmamız gerek. Lakin insanın beklemediği anda sevdiklerinden ayrılması acı oluyor. Baba, bizler için evin direği, atamız, her zaman saygı duyulması gereken büyüğümüz, danışılan, sözü dinlenilen, örnek alınan kişi vs.vs.vs. Her erkek çocuğun idolü olan insandır babalar. Babam kelimesini söylemek bile insana kuvvetli duygular veriyor. Hele bir de önüne canım kelimesi eklendiğinde ağzı doldura doldura “CANIM BABAM” dediğinde, aklından bile geçtiğinde, hele birde ahrete göç etmişse boğazı düğüm düğüm oluyor insanın.
Babamın insanlara, hayata bakış açısı, şiirlerinde DOSTOZAN mahlasını kullanması, dost’a olan düşkünlüğünü anlatır. Hep veren olmuştur o, Dost hep veren, karşılıksız seven, vermesini bilendir çünkü. şiirlerinde sıkça bahsetmiştir dosttan, sevgiden. Aşağıdaki dörtlükte, isteğinin hakk ın huzurunda vuslata ermek olduğunu ifade etmiştir.
Sevdamı ben teraziye vurmadım.
İncinen ben oldum karşı durmadım.
Gönül defterime tek yazdığım o.
Vuslata, ötede ermek muradım.
Ölüme bakış açısını, inancını, Azrail’in aziz bir misafir olarak geldiğini, hakka çağırıldığını, o çağrının bir beste güzelliğinde olduğunu, dostlara kavuşma olduğunu ve çağrıya teslimiyetini anlattığı mısralardan bir tanesi de AZİZ MİSAFİR şiirnde ki gibidir.
Dilim düğümlendi, elim bağlandı,
Acı, tatlı yıllar geride kaldı.
Azrail, kapıya geldi dayandı,
Aziz misafirdir, savamam gayrı
Bu Hafta sonunda da 56 yaşında 4 erkek evlat sahibi sevgili meslektaşımız Mali Müşavir Mehmet Dağaçan’ı zamansız kaybettik. Aşağıdaki SİTEM şiirinde bahsettiği gibi, sıranın kimde olduğu belli değil. O yüzden birbirimizi sevelim, kıymet bilip kimseyi kırmadan huzur içinde yaşayalım.
Azrail kol gezer oldu burada.
Nice dostlarımı aldı ard arda.
Her gün bir endişe, kim var sırada.
Sen ise kapımı çalmadın bir kez.
Ölüm hak, ne zaman kime geleceği belli değil. Bu vesile ile ahrete göç etmiş tüm sevdiklerimize Fatihalarımızı gönderelim. El Fatiha.
ÖLÜM
Saat mıdır, yoksa, duran zaman mı?
Günler aynı günler, değişen nedir?
Bir hüzün var yüreğime oturmuş,
Atamam bir türlü bunca senedir.
***
Hayat, yitiriyor güzelliğini.
Bir başka alemin içindeyim ben.
Neler düşlüyorum uykularımda,
Hesap soruyorum tüm gecelerden.
***
Karanlık bir dehliz yolun sonunda,
Açmış kollarını bekliyor ölüm.
Bir tatlı bestedir öteden gelen,
Şimdiden dostları tek tek görürüm.
***
Perdeler çekildi açıldı önüm.
Bir paçavra gibi yırttım geceyi.
Rüyalar, hayaller tüm gerçek oldu.
Çözdüm satır satır son bilmeceyi.
DOSTOZAN-1985
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın. 25.12.2017