Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Kahramanmaraş Şairler kenti, Edebiyatın, şiirlerin, sanatçıların harman olduğu şehir. 7 güzel insanla sınırlı olmayan her insanının güzel olduğu, her insanın KAHRAMAN olduğu, adamın su gibi aktığı şehir.
Sizlere önce Eğitimci- Yazar Mustafa OKUMUŞ’ tan bahsedeceğim.
1932 Yılında Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesi Karalar köyünde (Beyoğlu Beldesi) doğdu. İlköğrenimini kendi köyünde, orta öğrenimini Düziçi Köy Enstitüsünde tamamladı. 1951′ de ilkokul öğretmeni olarak Milli Eğitim’de göreve başladı. 1960’da Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat grubu bölümünü bitirdi. Aynı yıl Kahramanmaraş Lisesine atandı. Bu okulda uzun yıllar öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Bir ara Kahramanmaraş İmam- Hatip Lisesinde öğretmenliğe devam etti. Buradan Kahramanmaraş Orta Okulu Müdürlüğüne atandı. Emeklilik öncesine kadar bu görevde kaldı. Kahramanmaraş Kültür Sanat Evi (KÜSEV) kurucuları arasında yer aldı.
1981’de kendi isteğiyle emekli oldu. Aynı yıl Kahramanmaraş’tan yılın öğretmeni seçildi. Milli Eğitim Bakanlığı ve çeşitli kuruluşlardan ödülleri var. Şiir, deneme, öykü ve araştırma türlerinde yoğunlaşıyor. Şiirlerinden bir demet, özgeçmişiyle birlikte ilk kez 1992’de İstanbul Edik dergisinde yayınlandı. Abece, Altın Külâh, Alkış, Aykırısanat, Çıtlık, Edebiyat Yaprağı, İmaj, Söylem, Kardelen, Kurtuluş, Turunç, Tarihi Uzunoluk, Madalyalı Tek Şehir K.Maraş ve Yeni Ufuk gibi düşünce, sanat ve edebiyat Dergilerinde yazdı. “Yeni Haber ve Kahramanmaraş’ta Bugün” adlı yerel gazetelerde (Düşüncenin Ufku) köşe yazarlığı yaptı.
Adına, 2008’de Beyoğlu Beldesi’nde “Kültür-Turizm Bakanlığı Beyoğlu Mustafa Okumuş Halk Kütüphanesi” açıldı. Bu kütüphanenin açılmasında Belde Başkanı Osman OKUMUŞ’un, binanın restore ve iç donanımına önemli katkıları olmuştur. Mustafa OKUMUŞ Halk Kütüphanesi, altı bilgisayarlı internet salonu ve on bin cildi aşkın kitabıyla beldeye ve çevreye hizmet vermeye devam ediyor. Mustafa Okumuş Hocama sağlıklı mutlu uzun ömürler diliyorum.
Aralık ayında yaptığımız DOSTOZAN anma programında bizleri kırmayarak konuşmacı olarak katılan, baba dostumuz Kahramanmaraş’ ın değerli Edebiyatçılarından Sayın Mustafa Okumuş’ un Dostozan hakkında verdiği bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Mustafa Okumuş, Dostozan’ ın Maraşça ve Kar adlı eseri ile tanışıyor şairle, kısa süreli bir dostluk içerisinde Dostozanın tevazu taşıyan, doyumlu kişiliği ile kendisinden paydalar gördüğü ve derinlere inen bir dostluk olarak görüyor. Türk halk Edebiyatına daha fazla katkıları olacağı zaman aramızdan ayrılan Dostozanın, Maraş Özlemi, Maraş sevdası, Maraşın zengin doğası, bereketli nimetleri, folkloru, otantik yapısı, ağız özellikleri, zengin deyişleri, özgün gelenekleriyle, şiirlerine yansıttığı Dostozanın gönül gözünde bir kara sevda olduğunu söylemiştir. Halk şiirinin yöresel dokusuyla ilgili folklorik özgün malzemeleri başarıyla kullanan usta bir şaridir o.
Gurbet, sıla, özlem, dostluk, yalnızlık, doyumsuzluk, alplik, aile, kader, inanç vb. Kahramanmaraş’a sıla özlemi ise, onda nostaljik bir tutkuya dönüşüyor. Mektup serisi şiirleri ve Maraş başlıklı şiirleri Maraş’ ın doğasını, sosyal çevresini, beslenme kültürünü, gelenek ve törelerini, yerel ağız özelliklerini kullanma ve betimlemede otantik bir yaklaşımla şiirsel ifade öylesine sarmalamış ki, her okuyucu biraz da Maraşlı oluverir, o anda…
“Keşke Dostozan’ ın bu güzel buluşları, belgesele dönüştürülebilseydi. Görselliğe de kavuşur, yöre turizmine yarar sağlardı, dileği var içimde” demiştir Mustafa Okumuş.
MARAŞÇA VE KAR adlı kitabı üzerinde Edebi bilgileri özetleyen Mustafa Okumuş, okuyucunun dikkatini çekmek amacıyla birkaç şiiri aşağıdaki şekilde yorumlamıştır.
Şairde, gurbet sıla özlemini depreştirir hep.
MARAŞ’A MEKTUP
Seninle doluyum, sana hasretim
Karasevdalıyım sen de kısmetim
Bu yazdığım şiir, bütün servetim
İnan yol parası bulamıyorum.”
İnsanın doğup büyüdüğü, kültürünü özümsediği yerlere tutkunluğu bir başkadır.
MARAŞ’IM MARAŞLIYIM BEN
Bu şehrin hastası, delisiyim ben.
Mehmet'i, Ali'si, Veli'siyim ben.
Gez, adım başı sor, kime istersen.
Yediden yetmişe kölesiyim ben.
****
Dondurması olur il il gezerim.
Ay yıldızlı kuştan sorun haberim.
Tarhanayım, bazen acı biberim.
Dağlara, taşlara seriliyim ben.
MARAŞÇA
Maraş seni canım gibi severim.
Anam, babam, emmim yatar kabrinde.
Seni anlatırım, seni överim.
Sen de bir yer ayır bana kalbinde.
Gurbetçinin gözünde, gönlünde yollar uzayıp gider,
YOLLAR
Gurbeti sılaya bağlayan yollar,
Benimle birlikte ağlayan yollar.
Sevgi kuşkusuz silahtan daha etkili bir değerdir. Hele de şairseniz, öncelikle sevgi adamısınız demektir.
TÜRKİYE
Sevgi varken, silah niye?
Kurşuna dizme mersiye.
Korkma hepimize yeter,
Cennet ülkemiz Türkiye.
Gönül adamı şair elbette kargaşa ve kaosu sevmez. Huzuru arar;
HENGAME
Bu bitmeyen çileden,
Ne zaman kurtulurum?
Sevgi ve hoşgörüyü,
Acep nerde bulurum?
Özlem beşeri bir duygudur, Şair tarihin derinliklerinde teselli arıyor.
ÖZLEM
Hani ufukları delen gözlerim,
Bir çırpıda taht deviren sözlerim,
Ben, bu çağı değil onu özlerim,
Yavuz'un, Fatih'in otağı nerde?
Ölüm soğuk bir kavram. Ne var ki ayrıcalığı olmayan en adil kaderdir.
ÖLÜM
Karanlık bir dehliz yolun sonunda,
Açmış kollarını bekliyor ölüm.
Bir tatlı bestedir öteden gelen,
Şimdiden dostları tek tek görürüm.
Şairin sevgiliye seslenişinde bile vefa var.
GÖZ AŞİNASI
Ayak izlerimi silerek geldim.
Güzelim arama yollarda beni.
Ben, aşk defterini dürdüm de geldim,
Boş yere bekleme bulvarda beni,
KAR
Günler vardır.
Gün gibi aydınlık sıcak...
El vardır, binlerce el vardır.
Şafak vakti,
Uzanıp güneşi tutacak.
Ses vardır,
Dipsiz kuyulara düşen taş gibi.
Gelir yüreğimin üstüne oturur.
Ve ellerime kar yağar, Ellerim yanar.
Daha bir çok şiirinde yürekten gelen duygularını bazen hece vezni, bazen serbest ifade etmiştir Dostozan.
Değerli Eğitimci-Yazar Mustafa Okumuş hocama tekrar teşekkür eder sevgi ve saygılarımı sunarım.
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın. 30.01.2017