Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Uzun bir süredir Ülkemiz üzerinde sıkıntılı günler yaşanmakta, sürekli çatışma halinde olan güvenlik güçlerimizden şehit haberleri gelmekte, terör olayları ile birçok can yanmakta komşu ülkelerde savaş ve katliamlar olmakta, her gün bir acılı haber gelmektedir. Birlik ve beraberliğimizi pekiştirecek özel günlerde bile değişik provokasyonlar yapılmaktadır. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gibi milli, Ramazan ve Kurban Bayramı gibi Dini bayramlarımız yıllardır kutlanmakta, bundan sonra da bir şekilde kutlanmaya devam edecektir. TÜRKİYE Cumhuriyeti topraklarında yaşayan herkes Adalet ve Hukuk çerçevesinde yaşayacak birlik ve beraberliğe zarar gelmeyecek şekilde herkes birbirine saygı gösterecektir.
Kardeşçe yaşamamız gereken, muhteşem bir ülkede yaşıyoruz. Kardeşlik nasıl olur herkes bilir diye düşünüyorum. Kardeş candır, arkadaştır, dosttur. Ben ve kardeşlerim birbirine bağlı, mutlu bir aile içerisinde büyüdük. Birbirimizi kırmamaya, destek olmaya her zaman dikkat ettik. Birlikte ağladık birlikte güldük. Allah (cc) herkese böyle kardeşlikler nasip etsin.
Rahmetli babam, babasını hiç tanımamış annesini küçükken kaybetmiş 6 erkek 1 kız çocuğu ailenin en küçüğü olarak büyümüştür. Yokluk ve sıkıntılar kardeşleri birbirine daha çok bağlamış, sevgi yumağı içerisinde büyümüşler. İçlerinde tek okuyan babamı binbir zorluklarla el kol olup Üniversiteye göndermişler. En büyük Ağabey Noter Kemal adı ile anılan, Pazarcık ve Maraşta noter katipliği yapmış, 1965 senesinde vefat etmiş olan amcam aracılığı ile babama para gider, babamda hem okur hem çalışırmış. Yıllarca gurbette hem okumuş hem çalışmış, özlemini şiirlerinde dile getirmiştir. Kardeşlik duygusunu babamın 1965 senesinde vefat ettiği ağbisine yazmış olduğu Kemal Ağbime Ağıt adlı şiiri sizlerle paylaşarak anlatmak istedim. Bu vesile ile ahrete göç etmiş geçmişlerimize birer Fatiha göndeririz inşallah.
KEMAL AĞBİME AĞIT
Ne desem neylesem.Ah! nasıl etsem?
Koca Maraş seni terk edip gitsem.
Elem desem, keder desem, gam desem,
Yakışır mı senin şanına Maraş?
***
Bacım gözyaşını kana çevirdi,
Feryadını duysa dağlar erirdi.
Yıkılmazdı edem, dağ mı devirdi?
Kalır mı bu acep yanına Maraş?
***
Yoldu saçlarını karısı, kızı,
Bir solukta felek ayırdı bizi,
Çıkmaz artık dostlar, kalpten bu sızı,
Başka ne yazıldı alnına Maraş?
***
Akşamı, sabahı bilemez oldum,
Gözyaşımı artık silemez oldum,
Gülsün eller, bense gülemez oldum,
Ağıtlar yakışır seline Maraş?
***
Gönül şarha şarha yarılsın varsın,
Toprak gül bedene sarılsın varsın,
İsterse kainat darılsın varsın,
Nasıl kıydın kendi kendine Maraş?
***
Kandılda tiyekler üzüm mü tutar?
O yokken bağında keklik mi öter?
Ateş olmayınca duman mı tüter?
Kim çıkacak üzüm salına Maraş?
***
Kimi moter derdi, kimi de Noter,
Yetmez mi bu acı? Allahım yeter.
Beterin beteri beterden beter.
Him taşı düştü mü beline Maraş?
***
Dağ gibi kardeşim yıkıldı kaldı,
Yetimler ardında döküldü kaldı,
Koca çınar belin büküldü kaldı,
Ağıt yaksın şimdi dalına Maraş?
***
Dostlar hep geldi gözleri yaşlı,
Aman bu nasıl iş dedi Maraşlı,
Güneş grup etti, ay vedalaştı,
O gün zehir kattı aşına Maraş.
***
Avluya çıkarıp buza koydular,
Çamaşırlarını yırtıp soydular,
Bir mis koku geldi cümle duydular,
Şaştı şu feleğin işine Maraş.
***
Eğilmez, bükülmez bir başın vardı,
Noter Kemal derler kardeşim vardı,
Sığmazdın dünyaya kainat dardı,
Ne yazalım mezar taşına Maraş.
***
Küstüm toprağına taşına Maraş,
Durmaz bundan sonra gözümde ki yaş,
Nafile ne dese, eş dost, arkadaş,
Dönüp bakamam artık yoluna Maraş.
***
Odalar yaptırdı oturamadı,
Kalemin okkaya batıramadı,
Doktorlar yetişti kurtaramadı,
Yatırdı edemi koluna Maraş.
***
Dostozan yedi’ydik der, kaldık altı,
Ne çare böyleymiş bozulmaz bahtı,
Kalmış mı dünya ya Süleyman tahtı,
Şeyh Adil de yatar canı Maraş’ın.
DOSTOZAN/1965
(Bu şiiri Kemal ağbim vefat ettiğinde yazmıştım)
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.31.10.2016