Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Güzel ülkem kötü bir darbe stresi daha yaşadı. Allah yüzümüze baktı ki başarılı olamadılar. Ben 80 ihtilalini hatırlarım. Bu bildiklerimizin dışında, kökü Vatana İhanet olan bir girişimdi.
Yıllar önce 27 Mayıs darbesi ile Tarihimize kara bir leke olarak sürülen ihtilal gerçekleşmiş, dönemin Başbakanı İstiklal Madalyası sahibi, Demokrasi aşığı Adnan Menderes ve arkadaşları kısa süre içerisinde güya yargılanarak idam edilmişti. Yıllar sonra 1990 yılında TBMM yapılanların yanlış olduğunu onaylayarak Adnan Menderes ve arkadaşlarının itibarını geri verse giden geri gelmiyor. Rahmetli babamda o dönemlerde Menderes hayranı biri ve partide Ankara da Gençlik Yıllarını geçirmiş, faal olarak çalışan gönüllülerden sadece biriymiş. Adnan Menderes’ in anısına oğlunun adını “Adnan” koyan binlerce kişiden bir tanesi aynı zamanda. 60 lı yıllarda zor dönemlerden geçen ülkemizin Demokrasi ile tanışmasını hazmedemeyenleri tarafından yapılan ihtilal milyonları yasa boğmuştur. Arkasından gelen yasaklar insanların öfkelerini farklı türlerde kusmasına sebep olmuştur.
Doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi bu ülke bizim yıllardır oynanan oyunları boşa çıkartıp kardeş kardeş yaşamak, sevgi, hoşgörü, barışı ön planda tutmak lazım. Bunu yaparken tahrik edici konuşmalar yapılması, farklı bayraklar sallanması, terörist eylemler yapılmasını tasvip etmiyorum. İnşallah kazanan Türkiye olur, ülkemiz olur, bu topraklarda yaşayan insanlar olur.
Huzur içinde yaşanacak cennet bir vatana sahibiz bunu elbirliği ile büyütebilir, her kesime ulaşabiliriz. Dış ve iç mihrakların tahriklerine kapılırsak sonucu ağır olur.
Sağduyulu ve akıllı olmak lazım.
Kaderimizden ötesini yaşayamayız, gereğini yeri geldiğinde yaşarız!
TÜRKİYE eski TÜRKİYE değil artık. Bunu gövdesini tanklara, silahlara, bombalara ve hatta uçaklara siper eden kadını, erkeği, genci bizlere net bir şekilde gösterdi. Bu Vatan hepimizin ve bir arada barış ve huzur içerisinde yaşamak istediğimizi tüm Dünyaya gösterdik.
Demokrasi adına yaşananları ve söylenenleri bir daha tekrar etmeye gerek yok. Millet seçimini yaptı ve Demokrasiye ve TÜRKİYE ye sahip çıktı. İnşallah kazanan Türkiye Cumhuriyeti olur. Tek DEVLET, tek MİLLET, tek BAYRAK altında huzur içerisinde yaşarız.
Demokrasi şehidimiz Adnan Menderes, son darbe girişiminde şehit olan kardeşlerimiz ve ihtilaller anısına Rahmetli Babamın 60 ihtilalinde yazmış olduğu ve günümüzü de anlattığını düşündüğüm şiirlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu vesile ile tüm şehitlerimize birer Fatiha gönderelim ve güzel TÜRKİYE mizin bir daha bu durumlara düşmemesi için dua edelim dostlar.
İdam Mahkumu 2
Bir gece,
Toplarla, kurşunlarla geldiniz.
Bense,
Dağ, dere,tepe...
Yol olmuştum, köprü olmuştum size.
Azgın sularınıza, zincir vurmuştum.
Ocağınızda ateş,
Işık olmuştum gecenize,
Her sabah güneşle birlikte,
Doğardım pencerenize.
Kiminize sırdaş, kiminize kardeş olmuştum.
Bir güvercin yumuşaklığı ile,
Girerdim düşlerinize.
Aşkım, sevgim...
Sebildi.
Gecem gündüzüm sizindi
Canım, ciğerim, gözüm kulağımdınız.
Bir gece yarısı apansız,
Silahları sırtıma dayadınız.
İpe çekilen ben miydim?
İdamımı isteyen savcı, kararı veren hakim,
Gerçekten hakim miydi?
Bilemedim.
Siz de benim kadar yandınız,
Köpek, bebek davasından,
Adalet adına utandınız
Ben ise,
Ölür ölür dirilirdim her gece.
Sessizliğin, karanlığın uyandığı an,
Benimle birlikte ağlardı zaman.
Buna rağmen,
'Kimseye kırgın ve dargın değilim,
İmralı da, toprağıma düşen yağmur,
Dilerim,
Umut ve bereket olur.'
ANKARA-1962
NİÇİN
Demokrasi diye düştük yollara,
Yine beyaz beyaz, karaysa kara.
Yıllarca izine rastlayamadık,
Her seferde kaldık başka bahara.
***
Şalvarı, çarşafı yırttık bir zaman,
Jandarma dipçiği vermezdi aman,
Kitap yakılırdı, kurs basılırdı,
Okutulmaz idi rahlede Kur-an.
***
Geçmişte kalmıştı bu acı yıllar,
Açılmıştı kurslar ve de okullar.
Birileri yine düğmeye bastı,
Allak bullak oldu bizim yoksullar.
***
Kimi tenhalarda türkü çığırır,
Kimi tekkelerde Hak’ka yalvarır.
Hep düşünür biri gelsin kurtarsın,
Yahut da dizlere vurup ağlanır.
***
İşte bak hortladı o geçen yıllar,
Gene kapanıyor kurslar, okullar.
Düşünce, özgürlük tatile çıkmış,
Oynanır sahnede senin yoksullar.
***
Ne var bir kerede oyna durma,
İstersen gel, ateş bastır yarama.
Panzehirde sende zehirde sende,
Onda, şunda, bunda arayıp durma.
***
Eşkiya dağlardan inmiş şehre,
Utanmaz, arlanmaz soyar ha bire.
Derdi, anlatacak merci kalmadı,
Gömecekler diri diri kabire.
***
Namus ar’ı, ar da bizi unuttu,
Şeref tacirleri yolları tuttu.
Haya, edep bizi çoktan terk etmiş,
Akıl kulvarında deliler koştu.
***
Methiye düzdük matrabazlara,
Akort veremedik bir türlü saza.
Sevda bahçesinde bülbüller sustu,
Ne yazık has bahçe kaldı kazlara.
DOSTOZAN/08.07.1998
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.25.07.2016