Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.
Daha düne kadar halkımıza ihanet eden güce karşı topyekün duruşu ile yüzlerce şehit ve gazi vererek engellediği bir kalkışma olmuş iken, bazı guruhlar halen Türk Devletinde yaşamıyorlarmış gibi gidip yurt dışında Türk Hükümetini şikayet ediyorlar. Halkı gövdesi ile tanklara karşı durarak imanı ile toplara tüfeklere karşı durarak ülkemize yönelik kalleş baş kaldırıyı engelleyen kitlenin karşısında bu tutumu anlamak mümkün değil. Türk milleti yüz yıllarca kurtuluş mücadelesi vermiş bu yüzden her Türk asker doğar terimi bizim lügatimize girmiştir. Tüm Dünya ülkelerinin kıskandığı ve topraklarımızda gözü olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Kıymetini bilip birlik ve beraberlik içerisinde dosta güven düşmana korku veren bir şekilde yaşamamıza devam etmeliyiz. Hele son zamanlarda savunma sanayinde yaptığımız yatırım ve buluşlar ile tamamen ülkemiz üzerine yüklenen dış güçleri görmemek için kör olmak lazım.
Bunun yanında ülkemizin dört bir tarafında yatırımlar yapılmakta, yer üstü ve yer altı kaynaklar değerlendirilmeye ve işletilmeye başlanmaktadır. Osmanlı zamanında olduğu gibi Akdeniz de artık bizim de gemilerimiz söz sahibi olmakta donanmamız ve araştırma gemilerimiz ile Akdeniz i tekrar Türk Gölü yapmak için uğraş vermeliyiz.
Nitekim gemilerimizin varlığı tüm Avrupa ülkelerini ve Akdeniz kıyısında bulunan düşman ülkeleri rahatsız etmektedir. Üstüne birde Doğalgaz ve Petrol araması yapmamız düşmanlarımızı korkutmaktadır. Ege de kaybettiğimiz adaları düşünürsek Kıbrıs bizim için ne kadar kıymetli anlamak lazım.
Rahmetli Dostozan düşüncelerini “Anlatabilseydim” Şiiri ile bizlere yıllar öncesinden bilgiler veriyor, o zamanda bu zamanda ki gibi anlama kıtlığı yaşayanlara mesaj veriyor. Lafı uzatmadan sizlerin beğenisine ve takdirine sunuyorum.
ANLATABİLSEYDİM
Tutup şu başımı ense kökünden,
Kıvırıp şöylece alsam elime.
Çöken şu omuza, dünya yükünden,
Anlatabilseydim birkaç kelime.
***
Beyinsiz başımı vursam duvara.
Hasretim, bendini yıkan sulara.
Kimler el uzattı ve kimler talip?
Boynumda asılı duran yulara.
***
Güneş ellerini, uzat öpeyim.
Ben tasması altın olan köpeğim.
Sonsuza açılan pencereyim ben.
Kara dikenlerde açan çiçeğim
***
Ezelden ebede giden yolum ben.
Varlığı yokluğu saran kolum ben.
Fezaya merdiven dayayan çağım,
Kula kul olmayan kula, kulum ben.
***
Tutup şu başımı ense kökünden.
Kıvırıp şöylece alsam elime.
Anlamaza, anlayanın dilinden,
Anlatabilseydim birkaç kelime..
Dostozan/ M.Hanifi Sarıyıldız
Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.18.11.2019