Hemen balıklama atlama yapmayın. Bu yazı kesinlikle aleyhte bir yazı değil. Geçmiş geçmişte kaldı, üstelik dün dündür, bugünde bugündür ve yarında bayramdır..
Ayrıca beni deli şey etmedi. Donkişot’u zaten hiç sevmem.. Köroğlu gibi zenginden alıp fakire dağıtacak halimde yok, çünkü bana lazım..
Bu nedenle; bundan sonra olumsuz görüş bildiren, negatif dalgalar yayan yazı yazmayacağım(Resmi kurum inşaatlarının çürük katları ve peşkeş çekilmeye hazırlanan belediye arsaları gibi durumlar hariç)..
Evet Hoş geldin Cevdet Hoca diyorum…
Çünkü; Büyükşehir olduktan sonra yapılan dış transferleri gördük. Kimi beceriksiz çıktı, kimisi fetoşcu çıktı.
Adamcağızlar hiçbir şey yapamadan ya geçici görev süreleri bitti, ya da açığa alındılar(İnşallah o açığa alınanları bir kulp bulupta tekrar bir başka bölümde iş başı yaptırmazlar)..
Poyraz döneminden beri görev yapan, kanalizasyonu şebekeyi avucunun içi gibi bilen biri varken, dışarıdan gönderilen birini KASKi Genel Müdürü yaptılar.. Adamcağız, eskiyen şebekeleri nasıl yenileriz diye düşünmek yerine lüks makam aracıyla, pompa başlarında Ray-Ban gözlükle poz verip, hava attı, aynı zamanda fırça yedi..
90 bin kişi halk tabiri ile ötürük olup hastanelere düşünce aklı başına geldi ama, kendisini ne havalı gözlüğü, ne makam arabası kurtarabildi.
Bir diğeri maiyetiyle birlikte daltonlar gibi yan yana dizilip, elinde yardım paketi poz vermekle işe başladı(Allah’tan Sütçü’de Hoca kalmadı da, Rektör Deveci gel koçum sen bana lazımsın diyerek belediyeyi kurtardı)..
Memlekette adam kırılmış gibi, memleketi tanıyan biri yerine Mehmet Ali Şahin referanslı bir genel sekreter getirdiler. Adamcağız hakikaten çok kibar amma; bu kibarlık, eşinin fetoşculuğuna kurban gitti. Çaycıyı bile ayakta karşılar diye kibarlığı konuşulan, genel sekreterden çok İskeçe müftüsü gibi olan bu adamcağızda gitti.
Bir gitmeyen vakti zamanında, bulunduğu kurumda Fetoş kitabı dağıtan, şu anda ülkenin üçüncü, dünyanın beşinci su potansiyeline sahip memleketinde içme suyu sıkıntısı çekilmesine sebep olanlardan biri…
Gidip gitmeyeceği riyasetin işidir. Bizi aşar.
Bunlar sadece göz önünde olan isimler, arada kaynamış ve dışarıdan gelmiş, ya da gönderilmiş daha ne kadar beceriksiz-beşiriksiz var bilemiyorum..
Şimdi gelelim Cevdet Hoca kısmına..
Dışardan gönderilenler yerine, Mustafa Poyraz zamanının yükünü çekenlerden biri olan Cevdet Hoca, bu beşiriksizlerden daha mı kötü olur…
Mustafa Poyraz'ı sosyal belediyecilikte tavan yaptıran Cevdet Hoca, dışarıdan gelenlerden daha mı kötü olur..
Cevdet Hoca farzı misal hata yapsa, kendisine ulaşamazsak Mücahit Kabakçı’ya ulaşır, bırak şu hedefine ulaşmayan mızrağı da, parti yöneticisi olarak abinin kulağını bük deriz..
Her türlü şartlarda Cevdet Hoca iyidir.
Yalnız Cevdet Hoca’ya iki çift (haddim olmayarak) tavsiyem var.
Hocam; biraz az kitap bastır, birde; Cuma namazı vakti cami kapısında karşılaştığın aleyhinde yazan biri de olsa adama yüzünü dönme.
Sosyal Belediyecilik yaparken, sosyalliği elden bırakma..
Bak Genel Sekreterlik boş….
Şimdiden hayırlı olsun(Müjdemi isterim)…